bugün

1256 yılında civarına gelen Moğol komutanı Hülagû Han tarafından normal yollardan ele geçirilemeyince; o yıllarda yeni keşfedilen petrol; kalenin bulunduğu tepenin altına tüneller kazılarak ve bu tünellerin de içlerinde petrol havuzları oluşturularak ateşe verilerek patlatılmış dolayısıyla da imha edilerek ele geçirilmiştir.
çok severek okudum ve etkilendim. öncesinde Gılgamış destanı okunmalıdır.
Hala okumadıysanız okuyun. Ayıptır.
deylem krallarının bölgede inşa ettiği 50 kaleden biridir. hakkında anlatılanların çoğu marco polo nun anlatılarına dayanır fakat polo kale ve haliyle ismaililer ortadan kalktiktan sonra bölgeye gittiği için sallamasyon ihtimali de akıllarda olmalıdır.
Hasan Sabbah'ın yoğun dini çalışmalarından sonra örgütlenmeye başladığı kaledir. ve hassan sabbah Alamut kalesini ele geçirip burada üslenmişlerdir. Söz konusu kalede 2 bin müridinin yaşadığı söylenmektedir. Dönemin ileri gelenlerine yönelik suikastleri işletmek için fedailerine haşhaş vererek (bu daha çok muhalifleri tarafından uydurulduğu söylense de) onların zihinlerini kontrol ettiği bilinmektedir.
hassan sabbah'ın 200 yıl terör estirdiği haşhaşilerin kalesi. hassan sabbah'ın fedailerine haşhaş verdiği ve bu yöntemle devletin ileri gelen kademelerinde ki hedef olan insanları öldürmeyi onlara ibadet haline getirdiği söylenmektedir. fatih bayhan'ın bir kitabında yazdığına göre ;
cami içinde namaz kılarken öldürülmesi gereken bir zat vardır, bu zat da hassan sabbah gibi bir örgüt lideri tarzı bir adam,tek değil yani. bu örgüt lideri zat adamlarıyla beraber toplu bir şekilde halkın arasında namaz kılarken haşhaşiler cemaate katılır ve namazın ortasında adamı katlederler, o karışıklıkta,kaos ortamında cemaatin arasına karışıp kaçma şansları olan haşhaşiler bu şanslarına kullanmayıp öldürdükleri adamın çetesiyle çarpışıp ölmeyi tercih etmişlerdir. yani adamlara göre verilen görevi başarmaktan daha çok verilen görev yolunda ölmek kutsalmış. hassan sabbah nasıl zeki bir adam ise zihinlerini böyle kontrol etmiş ve bu adamlar 200 yıl bu katliamlara devam etmişler, ta ki hülagü han gelip kaleyi ele geçirene kadar.
pensilvanyadaki malum şato..
detayları bende saklı olmakla birlikte çok zor şartlarda gidip gördüğüm kaledir. şunu diyebilirim ki, we are assassins.
tarihteki ilk terörist hasan sabbah ın içinde kendi cenneti olduğu iddia edilen efsanevi kalesidir.
Alamut, Vladimir Bartol'un 1938 yılında Slovenya'da yayınladığı tarihteki Alamut Kalesi'nde yaşayan Hasan Sabbah ve ismaililer'i konu alan romanı.

Bartol 1930'lu yılların başlarında Paris'te yaşarken romanı tasarlamaya başladı. Fransa'nın başkentinde kendisine Hasan Sabbah hikâyesini takdim ettiği Slovenyalı kitap eleştirmeni Josip Vidmar ile tanıştı. Yugoslavya Kralı I. Aleksandır'ın italyan faşist hükümetince görevlendirildiği iddia edilen Bulgar ve Hırvat milliyetçileri tarafından yapılan saldırıda öldürülmesi romanın yazılmasında teşvik edici bir olay oldu. Romanın ilk orijinal baskısı müstehzi bir şekilde Benito Mussolini'yi çağrıştırmıştı.
bugün patlatılma yıl dönümü olan kal'a.

hülagü'nün askerleriyiz.
Şimdiye kadar okuduğum en iyi beş kitaptan biridir kendisi. Kitap okuma konusunda önyargılı olan arkadaşlarınıza okutup onlara da kitap okumayı sevdirebilirsiniz.
Ilhanlılar yok etse de 19.yy a kadar bir şekilde varlıklarını sürdürmüşlerdir.
fethinin hikayesi ilginçtir.

şöyle ki; hasan sabbah kale komutanının yanına gider. çok büyük paralar teklif ederek bir öküz postu atacak yer ister kaleden. kale komutanı güler meczup heralde der kabul eder. hasan sabbah çıkarır çakısını öküz postunu ince iplik şeklinde kesmeye başlar. sonra o iple kalenin etrafını dolanır. şimdi der, burası benim. ya çıkın ya biz çıkaralım.

efsane böyledir.
hasan sabbahın ölümü isteyen, ölüme koşan fedailer yetiştirdiği kaledir. Peter willey-Alamut Kalesi kitabını okuyabilirsiniz.
Moğolların işgüzarlığı.

Ulan neden yıkıyorsunuz kaleyi? Bu adamlar nizamülmülk gibi bir insanı öldürmüş adamlar. Bunları öldürmeyip onlardan "suikastçi" olunur u öğrenseydiniz şuan belkide dünya tarihi değişmişti.
vladimir bartol'un eşsiz kaleminden bir ortadoğu hikayesi.
betimlemeler ve akıcılık o kadar güzeldir ki bir bakarsınız kitabın sonuna gelmişsiniz. üstüne bir çok şey yazılacak o kadar tespit ve konu varki. sayfalar yetmez.

kesinlikle okumalısınız
şüphesiz ki çok esrarengiz ve ilgi çekici bir kaledir.

hasan sabbah'ın müritlerini yetiştirdiği ve onlara cennet satın aldığı kaledir. yerin altında tonlarca altın ve yiyecek saklamışlardır.
Fedaisi olmak varmış.
Geç gelmişiz dünyaya.