bugün

ne farkederki sonradan SAF parti diye bi daha hortlarlar..
ülkeye ve topluma verdiği zararlar, ayrıca zaten bir halk düşmanı parti olması nedeniyle şarttır. ancak yargı yoluyla kapatılmasını savunmak bugün hem imkansız hem de ileride yine "mağdur"luk söylemiyle destek alacakları için akılsızlık olur.

bu amerikancı, islamcı ve patron ortaklığını, bu devlet partisini, ancak işçilerin emekçilerin mücadelesi kapatıp yok edecek.
istanbul hükümetinin geçersiz kılınması kadar hayırlıdır.
Dünyada komünizm hala var sanmaktır. Ergenekon'dan maaş alan liderlerle devrim olmaz.
2008 yılında yapılması gerekendi.

gel gelelim yandaş mahkeme üyeleri yüzünden bugünlere gelmişlerdir.
Iktidardalarken ve ulkenin yarisindan fazlasi onlara oy atiyorken zor olan olay. kim nasil kapattirsin ki bunlari?
başarılı olanı çekememe durumudur.
gecelik ve kişiye özel çıkaracakları yasalarla baş eebilecekleri kapatmadır.
(bkz: hayalle yaşıyor bazı ibneler).
kapatmakla kalmayıp, benzeri tür yobaz oluşumların da önüne geçilmesi gayet önemlidir. çünkü fırsat bulduklarında (9 yıl gibi bir fırsat üstelik) ülkenin ne hale geldiği görülmüştür. dini istedikleri gibi kullanmaları, allah ile aldatmaları, bayrak ve toprak bilinçlerinin olmaması son derece büyük talihsizlik olmuştur milletimiz adına.

bazısı buna başarı demektedir doğal olarak. bir yarışta tüm rakiplerini öldürüp finiş çizgisini ilk geçen de tanım olarak başarılıdır evet. ama bu onun katil olduğu gerçeğini değiştirmez. başarılı diyenlerin neden dediği bellidir. cehalet soğuk yenen bir yemektir.
Ülke batmadan gerçekleşmeyecek olay. Koyun %50, geri kalanı da batağa çekerken, sadece açıkta kalan kıçlarını kapatabilecekler o sırada ama iş işten geçmiş olacak.
bu muhalefetle olması çok zor olan hede.
kapatılırken %50 lik makarnacılarıda götürseler büyük sevab işlemiş olurlar. ülke asalaklardan kurtulmalı.
(bkz: adalet ve kalkınma partisi final)

bir kere denenmiş hadise, bir daha gündeme geleceğini sanmıyorum.
(bkz: Vaka-i hayriye)
o kadar adaletsizlikten sonra olabileceğini zannetmiyorum. zira bu adaletsizlikten kârlı çıkanlarda oldu çoğu zaman, mesela öğrencilerden harç adı altında haraçlar toplanıp teröristin çocuğuna kardelen diye maaş bağlandı, yaşlı, aciz, kimsesiz insanlara bile binbir zorlukla verilen yeşil kart doğuda evleri, arabaları, kollarında bilezikleri olanlara bile verildi (doktor abimin doğu görevinde birebir gördüğümü söylüyorum), oy dönemi geldi beyaz eşyasından yiyeceğine kadar verildi o çok kalabalık ailelerin, toki evleri yapıldı ama hiç bir zaman kurası satışı duyurulmadan satıldı(acaba kimlere?). e iyi de nereden geliyor bu değirmenin suyu sayın başbakanım(!)