bugün

sol frame'i yemeklerle doldurmaya başlayan yazarın dramıdır.
canı türlü türlü yemekler çeken ancak evinde fırını bile olmayan ezik öğrencinin yaşadığı durumdur. an itibariyle yutkunmaktan başka çare görünmememkte...
ortada bir dram varsa üşengeçlik de vardır. gözünün önünden sucuklar, yumurtalar hatta sucuklu yumurtalar geçmesine rağmen kalkıp yapamayan, karnının gurultusuyla başbaşa kalmış yazarın dramıdır.
En son sol frame'e yemek başlıkları açıyordum ki, en son öğle yemeği yediğim geldi aklıma.
ekmek arası peynir ile son bulan dramdır.
makarna mı yumurta mı arasında gidip gelirken amaan boşver ikisini de yat uyu sabah yaparsın kahvaltı gibisinden iç sesiyle sohbet eden yazarın ruh halidir.
elimde çok güzel iki bütün döner var diyip işkence etmektir. durun ben şunları gömeyim arkadaşla kehkehkeh.
Şizofreniye kadar yolu var. Sağdan yaprak sarma göz kırpıyor. Soldan mantı iş atıyor. Tam karşımda iskender, yanında tantuni... Buzdolabına gidiyorum, bir kase ekşimiş yoğurt bana bakıyor.
Hayat bu deyil.