bugün

ülkemde en çok karıştırılan iki terimin arasındaki farktır.

acıtasyon; garibanizm felsefesi güdüp, kendini acındırmaya çalışan tipsizlerin yaptığına denir.

ajitasyon; sağa sola saldırma durumudur.

bir de ajitasyon sonrası acıtasyon yapan şerefsizler vardır ki; evveliyatından sağa sola saldırıp salça olurlar, sonra da acıtasyon yaparak sütten çıkmış ak kaşık; mazlum rolü yaparlar.

genelde yemeyiz. ama yiyenler de mevcuttur.
tdk sözlüğünde olmayan hatta ilgili yazar dışında hiçkimsenin kullanmadığı bir kelime ile o uydurulan kelimenin gerçeği ile yapılan saçma karşılaştırma sonucu bulunduğu iddia edilen fark.

http://tdkterim.gov.tr/bt...ime=acitasyon&ayn=tam

okulda bir hocamız vardı. kendisi yeni kavramsallaştırmalar yaptığını, objelere yeni isimler verdiğini söylüyordu. masaya bardak, arabaya hebele, başka şeylere de hübele gibi isimler vermişti kendince. yazık adamı hem üniversiteden attılar hem de tımarhaneye sevkine karar verdiler. şimdi düşünüyorum da daha günümüz türkçesini konuşmayı beceremeyip yeni türkçe kelimeler türetmek nasıl bir duygudur inanın anlaşılır gibi değil. bir de türkçülük yapılmaz mı. sonra da bu uyduruk bilgi üzerinden ayar verdiğini düşünür ki insan acımadan edemiyor. bak acıyorum, acitasyon değil.*
(bkz: ayarlarla yaşıyorum)
(bkz: götünden element uydurmak)
acıtasyon diye bir şey yoktur doğrusu ajitasyondur tek fark da budur.
Aslı Fransızca ajitasyondur ama halkımız acıtasyona evirmiştir.
"sittin sene" lafını "siktim sene" diye söyleyenleri gördükten sonra herşeye tamam diyorum ben.