22 temmuz 2014 cemaat operasyonu

Hala buna cemaat operasyonu diyenler var. Bu operasyona cemaat operasyonu demek bu memlekette hırsıza , soysuza , haine , şerefsize cemaatten başka dur diyecek adam yok demektir. Bu operasyon ülkesini seven , haram yemeyen , bu vatanın evladı olan herkese yapılmış bir operasyondur.

şöyle bir gariplik ile ifadeleri alınmadan dosya üzerinden karar vermişler bazı gözaltındakiler için;

https://pbs.twimg.com/media/BtzgJGgCMAER_XE.jpg

yahu bu polisler varsa hukuksuz işleri yargılansın ama bunları ortadan kaldırmak isteyen yolsuzluk ve rüşvet partisinin aktörleri neden yargılanmıyor?!
açıkça dalga geçiyor bu siyasi oluşum bizle...

24 saat boyunca samanyolu TV'den canlı izlenebilir. *

gözaltında bulunan 49 polisten 30'u serbest bırakılırken, 9'u ise denetimli olarak serbest bırakıldı.

tutuklanan polis sayısı ise 10. evet sadece 10.

Cemaate değil toplumun her kesimine yapılan operasyondur. O polislerin içinde solcu olan da var , ülkücü olan da var , hiçbir yere bağlı olmayıp sadece işini yapanlar da var.

bir türlü sonucunu tam olarak göremedigimiz operasyondur. bazı mallar siyonist falan demişler. zamanında hoca efendi , muhterem işinize gelmeyince ,hırsızlıklarınızı ortaya dökünce vatan haini , siyonist. dönek herifler sizi.

edit: cemaatten nefret ederim.

göz altındaki polislerin sahur duası internete düşmüştür.

http://haber.rotahaber.co...ur-duasi-izle_477271.html

Gözaltındaki 8 polis in tutuklanması ile devam eden operasyondur.

karar sonrası tutuklanan polisler kendilerini cezaevine götüren meslekdaşlarına saldırmışlar.

http://www.ensonhaber.com...utuklandi-2014-07-25.html

asıl olay a.fuat Yılmazer tutuklanırsa patlayacak sanırım.

Vatan hainlerinin silinmesi, yok edilmesi gereken operasyon. Siyonist işbirlikçileri ile defolup gitmelerinin vaktinin geldiğini gösteren işaretlerdir. Ancak, hâlâ o kadar sinsiler ki, içerde adamları bitmemiştir. Tam bir siyonist aklı.

ilker başbuğ'un verdiği listeden polislerin tutuklandığı konuşuluyor. yahu arkadaş bu akplileri anlamıyorum ve tiksiniyorum! sen önceden bana darbe yapacaktı bunlar diye ağlayıp hapse attığın şahıslarla şimdi dirsek dirseğe çalışıyorsun ve listelerini değerlendiriyorsun...

http://t24.com.tr/haber/i...uat-yilmazer-vardi,265510

(bkz: Nacht der langen Messer)

kendileri dışında kimseyi düşünmedikleri için,

cemaatçiler dışında kimseyi ilgilendirmeyen ve üzmeyen operasyonlardır.

vaktiyle iktidarın cemaatle ortak operasyon düzenledikleri şahıslar (şu an dışarıdalar) sanki ağız birliği etmişçesine (belki sadece daha popüler olanlar) hükümeti bu işten sıyırıp olayı sadece cemaatin üzerine bırakma çabalarındalar.

cemaatte boş durmayacaktır kanımca yeni bir hükümet-cemaat savaşı başlıyor gibi.

hikayeden, düzmece, onca atıp tuttuktan yapılması farz olduğu için yapılmış operasyondur. balyoz vb. gibi 2-3 sene bir sürü insanın canını yakarlar, sonra hesap verme sırası kendilerine gelir.

olması gerekendi. geç bile kalınmıştır.

son durumda istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nın "casusluk" ve "yasa dışı dinleme" soruşturmaları kapsamında haklarında yakalama ve gözaltı kararı çıkarttığı 102 emniyet görevlisi dün gözaltına alınmış olan operasyondur.

gözaltına alınan emniyet mensuplarınca hazırlanan aralarında bazı üst düzey bürokratlar ve gazetecilerin de bulunduğu listede yer alan 242 isim bulunmaktadır.

ayrıca aşağıdaki bazı kurum ve vakıflar da listededir:

1- Akabe Eğitim ve Kültür Vakfı
2- Ehlader (Ehlibeyt Alimler Derneği)
3- Bab-ı Ali (Ehlibeyt ilim vakfı)
4-Haliç Kongre Merkezi
5- El Mustafa Medresesi
6- Yedikule Sosyal Tesisleri
7- Kanal 14
8- Ankara Etlik Muhammediye Camisi
9- Estergon Türk Kültür Merkezi

balyoz'da ergenekon'da memleketin paşalarına kumpas kuranların içeri atılmasıdır.

ama bu kumpası cemaat tek başına kurmadı, akp ile el ele kol kola kurdular.

devlet bahçeli ilkber başbuğ'u ziyaret ettiğinde rte'nin dediklerini hatırlayın.

yalnız akpli hırsızlar içeri alınırken başları önde gidiyordu, cemaat mensupları harbiden dik duruş gösterip eğilmediler.

devamı beklenen operasyondur.

dünya nelerle uğraşıyor biz nelerle uğraşıyoruz.

iktidar tarafından bir zamanlar yine aynı iktidarla ortak hükmümüze karar veren cemaatçi polislere yapılan algı operasyonu.

her şey statükocuların 28 şubat ile başladı, sonra iktidar ve cemaat işbirliği ile yapılan ergenekon operasyonu ile sona gelindiği sanıldı. sonrasında iktidar cemaatin fazlaca güçlenip kendileri içinde tehdit haline geldiğini görüp fişlemeye başlayınca cemaatin karar verdiği 17-25 aralık la devam etti. iktidar sahipleri 30 mart yerel seçimlerinden aldığı güçle 22 temmuz da düğmeye bastı.

bakalım işlemeye devam eden bu garip süreç nerede sona erecek. ancak sonuçların pek iyi olmayacağı gün gibi aşikar.

Yıllar önce Ergenekon, Balyoz, Şike, Odatv davaları olduğunda ayağa kalkmıştık "Ne oluyor?" diye. Konuşturmadılar, sakladılar, punduna getirmeye çalıştılar. Aşağılık insan bozuntuları, suçsuz insanlara çamur atıp gazete, televizyonları kullanarak kara propaganda yaptılar yıllar yılı. Şerefsizler, bu kadar masum insanın canını yakan kişiler şimdi aynı taktikle kendileri aşağı alındılar diye düşünebilirsiniz.

maalesef ben o kadar peşin düşünemiyorum. bir kere bu operasyonlar yaparken kendisini bu davanın savcısı ilan eden başbakan şimdi cumhurbaşkanlığına aday ve aksini ispat edemediği hırsızlık, yolsuzluk ve peşkeş iddiaları önümüzde duruyor. yine bir torbaya atılmış suçlar, adı konulmamış işler. ve hedef gösterilenler, ki muhtemelen kısa süre sonra onlar da gözaltına alınacaklar.

ya neler oluyor bize? bu ülke mücadele ile kuruldu, tamam da. bir gün gündemimiz sakin ve rahat birşeyler olmayacak mı? 7-8 yıldır çeşitli insanlar sürekli gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, mahkeme süreçlerinde yaşayıp duruyoruz. elbette kimse yaptığı yanına kar kalıp kaçmasın, ama artık insan olalım, azıcık insan.

Tanım: cemaat-hükümet kapışmasında hükümetin savaş ilanıdır, gerisi çorba edilen adaletin tecellisi olacak olan tutuklama ve gözaltı operasyonudur.

edit: ha bir de, maşallah her zamanki gibi kimse mangalda kül bırakmıyor. haksızlıklarla ilgili bir tarafımızı yırtarken kimse tınmıyordu, şimdi hükümet yanlıları kumpasçı avlar oldu. ilk lafım size: Bunun kabahatini cemaate tek başına yıkamazsınız, siz de en az onlar kadar suçlusunuz. söylenen yalanlar+yolsuzluklar+zulüm. Bunların hepsini onamaktasınız; iki tarafta yatacak yeriniz yok!

ikinci lafım cemaatçilere, bir-iki demem sıralamak için değil. Sanırsam hükümet yanlıları daha baskın çıktılar ilk aklıma onlar geldi: hükümetin sizin kullandığınız araçlarla sizden olanları içeri tıktığını görüyoruz. aynı mekanizma, aynı yalan deliller ve aynı oldubittileri işaret eder. ha, bunlar göstermelik tabii, içeri alınanlara sorulması gerekenler sorulmayacak ve pazarlık malzemesi olacaklar bunun da farkındayız. o kadar insanın acı çekmesinde sizin payınız da var. hesapta dindarsınız, memleket size kalınca kim daha çok yiyecek derdine düştünüz. hani dindarlar azıcık kendilerini dünya malından sakınırlar ya, sizin neye taptığınız belli. ülke içinde organize olup kendi çıkarınız cukkanız uğruna insanların hayatlarını kararttınız. şimdi de 180 derece dönüp tayyip'i karşınıza alınca düze mi çıkacağınızı zannediyorsunuz? Sizin de iki tarafta yatacak yeriniz yok.

bu hesaplardan bağımsız salt toplum faydasına çalışan ve bu gruplara mensup olanları ayırmak gerekiyor, benim derdim olan biteni görüp görmezden gelen ikiyüzlülerledir.

cemaatçi eniklerin ağlaşmasına bakılacak olursa iyi koymuş olan operasyondur.
nooldu? gelsinde kurtarsın sizi o efe efe takılan tespih sallayan kıraathaneye girmiş gibi konuşan polisiniz?

'keser döner sap döner, gün gelir hesap döner' sözünü hatırlatan operasyon. başbakan ın sevdiği bir sözle özetleyelim konuyu men dakka dukka. inşallah kendisi için de söyleyeceğimiz günler uzakta değildir.

cemaati vurmuş, bundan sonra da fena halde vurmaya devam edecek olan operasyondur. bakmayın siz yapılan enteresan yorumlara, bu bir psikolojik savaş aynı zamanda ve doğal olarak her iki taraf da güçlü duruyor izlenimi yaratmaya çalışıyor. ancak bu operasyon hem akpnin cemaatin üzerine gitme konusundaki kararlılığını göstermesi açısından, hem de bunu yapabilme kabiliyeti açısından önemli bir gösterge oldu.

bu savaş kısa vadeli bir savaş değil. kısa vadede bitecek bir savaş, hiç değil. taa osmanlı dönemindeki ulema-saray çekişmesi neden yaşanmışsa, üç aşağı beş yukarı bu çatışma da o sebepten yaşanıyor. bu meseleyi "miti paylaşamadılar, devlet kadrolarını paylaşamadılar" diye görenler kendilerine şunu sorsunlar: sözüm ona dini bir cemaatin mitte ne işi vardı ki en başta? http://www.aydinlikgazete...e-3-ylda-650-tasfiye.html

mesele pastayı paylaşamamaktan çok çok daha öte. eğer bir ortamda bu konu konuşuluyorsa ve akp-cemaat kavgasının sebebi olarak bu gösteriliyorsa bilin ki bunu söyleyenler bu süreçle ilgili en ufak bir fikre sahip değildir.

gülen cemaati sıradan bir dini cemaat değildir. bu cemaatin güçlenmesi, akpnin iktidara gelişi, amerikanın ılımlı islam projesinin ve rand raporlarının hazırlanması, yürürlüğe konulması, gerekli zeminin oluşturulması, gülenin time'ın en etkili 100 kişisi listesine girmesi, memleketteki sufizm ve tasavvuf ile ilgili yazılan çizilenlerin artması vs birbiriyle ilgili ve birbiriyle paralel gelişmelerdir. uzun uzun da anlatırım belki bir ara ama şimdilik sadece şunu söyleyeyim ki gülen cemaatinin müritlerinin bilmediği bir yönü var. gülen cemaati türkiyedeki ilk reformist cemaattir ve gülen islam dünyasının martin lutheri olmak üzere kendisini yetiştirmiş ve bu şartla batının, daha doğrusu abdnin desteğini almıştır ılımlı islam projesiyle. http://www.foreignaffairs.../the-muslim-martin-luther

şimdi diyorlar ya cemaat bundan etkilenmez falan. kısa vadeli düşünmeyin. başbakan dahil hiç kimse cemaatin bir senede yerle bir olacağını iddia etmiyor. sonuçta gülen hareketi pek çok ülkede temsil edilen büyük bir imparatorluk. yetişmiş kadroları da var. fakat gülen cemaatinin nasıl bu kadar güçlendiğine bakarsanız bu operasyonlarla nasıl küçüleceğini ve güçsüz düşeceğini de anlayabilirsiniz.

dershaneler cemaatin çok değerli bir insan ve para kaynağıydı. hem öğrencileri cemaate kazandırmak, hem bunları yetiştirmek, hem de para kazanmak için oldukça stratejik bir öneme sahip. öte yandan gülen cemaati şimdiye kadar 28 şubat da dahil olmak üzere hiç bir zaman siyasi iktidarı bu kadar karşısına almamıştı. hatta her daim iktidar ile en azından karlı ilişkiler içinde oldu. bu da cemaatin bugünkü gücüne ulaşmasında etkili oldu. süleymancılar, nurcular (gülen cemaatini buraya dahil etmiyorum), ismail ağa cemaati vs gülen cemaatinden daha eski olmalarına rağmen onun kadar güçlenemediler hiç bir zaman. sebebi bellidir. gülen cemaati klasik bir dini cemaat değildir.

o yüzden hiç aldanmayın cemaat bundan etkilenmez laflarına. operasyonlar cemaate çıkar sebebiyle yaklaşanları cemaatten uzaklaştırdı zaten. halbuki bu adamlar (muhibban diyelim) cemaat için hem önemli bir nüfuz alanıydı hem de kaynaktı. bundan mahrum kaldılar şimdi. bundan sonra ise cemaatin işi daha da zor. şimdiye kadar hep arkalarında iktidarın rüzgarı vardı, şimdi o olmadığı gibi bir de karşılarına dikilmiş koskoca devlet var.

gülen ve ekibi bunu öngörebilmeliydi diye düşünüyorum. arkalarındakilere fazla güvenmiş de olabilirler belki. ama onlar şimdiye kadar pek çok kişiyi yarı yolda bırakmışlardı zaten.

ayrıca öyle zannediyorum ki güleni kullanan abd de itibarı kayboldukça onu dışlayabilir. bunu da abdnin ılımlı islam ile ilgili gelecekteki planlarından ve obama sonrası amerikanın islam coğrafyasında izleyeceği politikadan göreceğiz.

görsel