Şamanlık öğretisini bir şamanın (Türkçe'de Kam) sözü ile açıklayacak olursak: Şamanlık din değildir, şamanlık hayat deneyimidir. Genel olarak kullanılan şamanizm tabiri aslen yanlış bir tanımdır çünkü burada şamana veya herhangi bir başka güce tapınma gibi bir durum yoktur.
Dünyanın çeşitli yerlerinde şamanlık uygulamaları görülebilir. Farklı bölgelerdeki şamanlık uygulamalarının ortak noktaları ise şamanların bazı halusinatif bitkileri ve ritm duygusunu da kullanarak bir tür trans haline geçmeleridir. Böylece ruhlar alemi ile iletişim kurabilirler.
Şamanlık öğretisine göre dünya iyi ve kötü ruhların etkisi altındadır. Şaman ise bu ruhlarla ilişki kurabilen kişidir. Şamanlar iyi ruhların etkisini devamlı kılmaya, kötü ruhları ise uzaklaştırmaya ve yarattığı kötü etkileri yok etmeye çalışırlar. Bu amaçla şamanlar çeşitli ayinler yaparlar. Şamanlar ayinleri sırasında çeşitli enstrumanlar kullanırlar. Özellikle ritm verici davul tipi enstrumanlar daha yaygındır. Mesela Sibirya'da halen bu davullar kullanılmaktadır. Asya Şamanları bu davulları yalnız dini törenler esnasında kullanır. Davulun kullanım amacına bakarsak, ruhlar boyutuna giderken kullanılan bir araç olarak görülebilir veya kötü ruhları kaçırmak için kullanıldığına dair düşünceler de vardır. Asyanın bazı bölgelerinde, davul yerine yay veya ziller takılı asa kullanan şamanlar da vardır. Sonuçta her türlü şaman ayini esnasında bir ritmler dizisi vardır. Bunlar rastgele olabildiği gibi belli şekillerde de olabilirler. Esasında bu ritmler şamanın kendinden geçmesine yardımcı olarak ruhlar alemine uçmasını kolaylaştırır. Buna ek olarak bazı bitkiler de kullanılarak şaman halusinasyon dünyasına dalar.
Amanita Muscaria (Sihirli Mantar) Asya şamanlığında amenita muscaria mantarı yüzyıllardır trans haline geçmek için kullanılmaktadır. Bunun dışında şaman tütün de içebilir. Güney Amerika şamanlığında ise genellikle ayahuasca denilen bir entojenik içecek içilir ve çok derin halusinasyonlar içine girilir. Ayrıca silosaybin mantarı, salvia divinorum, peyote gibi bazı diğer bitkiler de ayinler esnasında veya tedavi amaçlı olarak kullanılabilir.
Özellikle Asya şamanlığında, şamanlık kaçınılmaz hastalık gibidir. Aslında kimse şaman olmak istemez, şamanlık nesilden gelen bir durumdur ve eski atalarından olan şamanlar yeni adaya musallat olur. Şamanlığı kabul etmeyen aday çoğunlukla delirir veya ölür. Burada genetik olarak aktarılan bir takım özelliklerin olduğunu düşünebiliriz. Bir kişinin sadece doğuştan gelen yetenekleri şaman olmasına yetmez, geçmişten gelen öğretileri de iyi bilmelidir. Çocuklukta sara nöbetlerine benzer bazı deneyimler geçiren kişiler, belli bir zaman sonra acılı günler yaşamaya başlar. Bu özellikleri gösteren şaman adayı uzun bir sınama evresinden geçirilir. Ayinlerle ilgili bilgileri toplumun güçlü şamanlarından alır. Yeterli seviyeye geldiğinde bir törenle yol gösterici bir şaman yeni şamana davulunu ve elbisesini verir. Daha sonra yeniden doğuşu simgeleyen bir trans haline ve tekrar kendine gelme durumuna girilir. Asya şamanlığındaki ak ve kara şamanlık biçiminin benzerini Güney Amerika'da da görebiliriz.
Ak şamanlar iyi ruhlar ile iletişime girerken, kara şamanlar kötü ruhlar alemine hükmederler. Asya'da kadınlar yalnız kara şaman olabilirken, Güney Amerika'da kadın şamana çok az sayıda topluluklarda rastlanır. Asya'daki şamanlık ayininde genelde 4 aşama görülür bunlar, ruhların çağrılması, yardımcı ruhların gelmesi, kurban kesilmesi ve hastalıklı ruhun göğe götürülmesi. Yardımcı ruhlar nasıl bir kurban kesileceğini söyler, hastalıklı ruh bir kurbana aktarılır ve kurban kesilir.
Hastalıklı ruh temizlenmesi için göğe götürülür. Bu ayin bir kaç gün sürebilir. Bu sırada şaman kendinden geçmiş haldedir. En sonunda ruhu temizleyip geriye getirir. Şamanların en önemli özelliklerinden birisi çok iyi bitki bilgisine sahip olmalarıdır. Hangi hastalıkta hangi bitki veya bitki karışımlarının kullanılacığını bilirler ve bunları hastaya sunarlar.
Hayvanlar şamanlar için saygı duyulan varlıklardır. Hayvanların da ruhları olduğuna inanılır. Hatta dilleri ve özel yetenekleri olduğu düşünülür. Bu bakımdan hayvanlar yiyecek ve deri haricinde öldürülmezler. Öldürülmeleri de belli bir saygı çerçevesinde yapılır. Av esnasında gülünmez, bağrılmaz ve koşulmaz. Doğadaki hayvanların esasında şamanların ve bazı normal insanları ruhlarına sahip olduğuna inanılır. Hayvan ruhları şamanlar için ayrıca birer rehber gibi davranırlar. Asya ve Güney Amerika'da şamanların yılan, kaplan gibi güç hayvanları vardır. Asya ve Amerikan şamanlık ayinlerinde şamanlar kendi hayvanlarına binerek ruhlar dünyasında gezinti yaparlar.