bugün

öykü yazmak için gerekli tekniklerdir ancak bu teknikleri bilmeden önce iyi bir gözlem yeteneği gerekmektedir. hayatı gözlemleyemeyen bir kişi öykü yazamaz. yazsa bile iyi bir öykü olma ihtimali çok yüksek değildir.
genel anlamda öykü yazma teknikleri için öykünün ögelerini bilmek gerekir. bunlar da kişi/kişiler, olay, yer, zaman, tema, plan gibi ögelerdir. bir öyküde bu ögeler kısaca tanıtılabilir. olay tarzı bir öyküde plan ögesi oldukça önemlidir. plandan kasıt, öykünün giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinin olmasıdır.
modern öykücülükte kendine pek yer bulamayan öykü yazım formülleridir. zira artık roman-öykü yazımının formülleştirilmesi edebiyat çevrelerince tercih edilmemektedir.

(bkz: eşik cini)
önce modern, daha sonra da postmodern öykülerle yıkılan tekniklerdir. katı giriş, gelişme ve sonuç kısımları klasik öyküler dışındaki öykülerde artık yer almamaktadır. zira bu da alışılmış tekniklerin son kullanma tarihlerini doldurduklarına delalet etmektedir. efendim, nerede o eski öyküler...
tutulmuş bir öykü kitabının kahramanlarını, yerini zamanını ve tabiki ismini değiştirerek piyasaya tekrar sürmek de iyi bir tekniktir.
ilk madde : Çok okumak
ikinci madde : çok okumak
Üçüncü madde : Geliştirebileceğin az da olsa yeteneğinin olabilmesi.

Teknik olarak genel anlamda ipucular sıralarsak,

Hafta içi iki, üç saat ya da hafta sonu sekiz saat en az çalışılması gerekmektedir(yazmak).

Eğer bir bölümde tıkanırsan bekle ve kendine şu soruyu sor "Ne ortaya koymayı amaçlıyorum"

Ünlü bir yazar tıkandığı yerde şöyle dermiş: " Bir cümle, bildiğin en doğru cümleyi yaz"

Aynı yazar, yazarken yatmadan önce bölümü tamamlayıp aklında devamını belirleyip öylece bırakıverir ve ertesi gün devam edermiş.

Uzun anlatımları konuşmalarla bölmek gerekir. Çünkü bu okuyucuyu sıkar.

Karaktere inanmak gerekir.

Konuşmalar kitabi değil günlük olmalı.

Ana karakterin ortaya çıkması, en iyi olarak karşıt karakter(ler)e bağlıdır.

Gizem, gerlim ve süprizler tercih edilmelidir.

ilk sayfa, ya da kısa bir öykü ise ilk cümleler çok önemlidir. Okurun öykünün içine çekilebilmeli ve kafada en az bir soru bırakmalı.

Unutulmamalıdır ki okura en ilginç gelen karakterler hep eylem içinde olanlardır.