bugün

endoskopi

dün gece yarısı yoğun kanlı kusuşlarımın ardından, önce burnumdan midemi temizlemek için bir boru sokuldu. tanrım, hayatımda böyle bir işkence görmedim, göremezsiniz. burnunuzdan gırtlağınıza doğru giden o boruyu hissetmek, yutkununca o boruyu hissetmek kadar iğrenç bir duygu olamaz bu dünyada.

herneyse, burundan aldığım boru çıkartılıp derhal bu endoskopi denen cihaza yönlendirildim. burundan sokulan borudan sonra, endoskopi ağzımdan girecek ve kamerayla midemi araştıracaktı. kaçmamak için kendimi nasıl tuttuğumu bilmiyorum ancak bir şekilde endoskopi odasına girdim. korkudan ölmek sanırım o an gerçekleşmediyse hiçbir zaman gerçekleşemez. neyse, yan yatmamı istediler, yattım ve boğazıma acı bir sprey sıktılar. ardından damar yolumdan ilaç verdiler ve o an bayıldım. hayatımda hiçbir zaman bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.

korkudan ölmeyi beklerken, anestezi ile beni bu işkenceden kurtarmışlardı. 15 dakika sonra uyanmışım, daha doğrusu hiç uyumamışım ancak o kayıp 15 dakikayı hiç hatırlamıyorum. boğazıma ne soktular, nasıl soktular hatırlamıyorum. hepsine teşekkürler, korkudan öldürmedikleri için.

hoş, bu cihaz bende ülser olduğunu saptadı, ölümlerden ölüm beğeneceğim yani. ama yine de onun boğazıma girdiği anı hatırlamadığım için inanılmaz mutluyum arkadaş.