bugün

ölümlü dünya

Hayatima çok erkegin girmesine müsade ettim. Çok azi bedenime bir kısmı da içtenliğime kadar ilerledi.

Bir kısmını ağlattım ve bir kısmını hırslandırdım. Bunların hiçbirini umursamıyorum. Sonu geleceğini bildiğim bir dünya da tasalanmak zaman kaybı. Ölüme yakınım belki her yaşayan canlının uzak olduğu da mağaza indirimlerine inanmak gibi.

Anlıyorum ki Suan sahibi olduğum herşey içerisinde adım ve yüzüm olanlar da dahil hiçbiri benim değil. Bir süreligine rehin almak gibi ve tefecilik artık para etmiyor. Çünkü farkına vardım. Ölümlü oldugunu bilmek ve yaşamayı seçip cennet gibi ölümden sonra da yasayacagima inanmak bana büyük acı bir masal gibi geliyor. Her seferinde zehirli elmayi komposto yapıp içmek daha faydalı dedirtiyor.

Birden Tren istasyonundak sıkışmış bir bozuk para düşüyor ve gofreti indiriyorum mideye. 

Ölümlü oldugunu bile bile duygulari yaşamak için devam ediyoruz. Hayata yapılan muamele seksten farksız. Sonunu bile bile haz almak için azginca yaşıyoruz.

 Aşık oldum tutuldum üzüldüm... Her unuttus yeni bir orgazm. Unutur unutmaz bu tür duygularin kokusunu alır almaz azginlasiyoruz. Freud buralardaysan söyle bilinçalti mı bunlari söyleten yoksa benzetmem yerinde mi. 

Unutmaktan duygulardan hatta seksten sıkıldım. 

Bir duygu var ki yunan ateşi sonmuyor içimde. Suan hayatım ihtiyaç molası verdi sonunu bekliyorum. Sonunu bile bile lades.