bugün

direksiyon sınavı

motosiklet için olanları ayrıca enteresandır. bürokrasi denen bokun en güzeli bu sınavda görülür.

bir gece öncesinde çalışmış ve yorulmuş olan bünye alkolle de yıkandıktan sonra saat 4 gibi yatağa girilir. sabah 6'da ise sınava gitmek için kalkılır. aşağıda yatan motosikletle gitmek düşünülse de "yok artık daha neler" diyilip 8 tane arabaya binilerek nedense oturduğunuz muhite en aykırı yere verilmiş olan sınav mekanına gidilir.

işte ilk şok orada yaşanılır. çünkü gelenlerin neredeyse tamamına yakını kendi motorlarıyla gelmiştir. bu ilk şok sonrası çeşitli yerlere konulmuş üçer kuka görürsünüz. sonradan anlaşılır ki sınav dedikleri şey aslında bu aralarından kamyon geçebilecek kukaların arasından 50 cc'lik motorla geçmektir.

yine de heyecan vardır tabii ki. sonuçta adı sınav. zaman geçer, yüzlerinde hassiktir sabahın köründe ne işimiz var burada bakışı olan iki gözetmen gelir. ellerinde bir dolu kağıtla masaya yığılırlar. kağıtları görünce heyecan artar. demek ki sınav sadece kuka değil diye düşünürsünüz. işte o anda sizdeki heyecanı anlayan kurs görevlisi yanınıza gelir ve aranızda geçen şu konuşma memlekette yapılan kazaları da, ölen insanları da bir güzel anlatır.

s= sle7in
g= görevli

s- baba ne iş? adamlar bir dolu kağıtla gelmişler. sınav zor galiba.
g- yok ya zor falan değil.
s- baba nasıl zor değil? baksana adamlar bir dolu evrakla gelmişler.
g- sen bakma onlara. seleye oturmayı biliyor musun?
s- biliyorum.
g- tamam o zaman sınavı geçtin. zaten ayarladık biz komisyonu.

bu cümle sonrası herşey boştur zaten. 80 kişi toplam 15 dakikada direksiyon sınavına girer ve geçerler. bir komedi daha da böylece sona erer.