Çakma Lana Del Rey lan bu. Sesleri ve şarkı söyleme tarzları bu kadar mı benzer.

a clockwork orange da alex buna gir çık gir çık oyunu der.

tokatçı: bu sefer herifi de sokacam bavula
gerzek şaban: bu hergeleyi çok beğendim bida dövücem
üç kağıtçı: ben ananın bulunduğu kısma gidiyorum ona söylerim
yedi bela hüsnü: o suratı ikiye bölerim yarı sert olur
yedi bela hüsnü: ediyorum ve de burayı dağıtıyorum
yedi bela hüsnü: bi tane fasulye kurutma makinesi al
korkusuz korkak: arkadaşlar ben zamansız gelen paranın ancak üstüne sıçarım siz de sıçın
yüz numaralı adam: bu kadar parayla şey bile çekilmez niyet
gerzek şaban: bu karıya 50 kağıt bile fazla
iyi aile çocuğu: hayatımda ilk defa senin gibi bi güzelle yemek yiyorum anam
yedi bela hüsnü: senden iyi balina çorbası olur
yedi bela hüsnü: şimdi ananı laciverde boyadım it oğlu it
sakar şakir: kaynanam iyi ulan
tokatçı: büyük resimde ki de ailenin yüz karası sigara bile içmezdi
üç kağıtçı: rıza abi sende biraz gerizekalılık var mı
yedi bela hüsnü: ulan cemal benim suratım çok sert canım çok fazla sert nasıl yumuşar bu surat

Sezen Aksu'nun en iyi şarkılarından birisi. Genelin aksine Sezen Aksu bu şarkıyı Ebru Gündeş'den çok daha iyi söylemiştir. Bir kere Sezen'in yeter deyişi harika ve bu gece gel kısmını Sezen muhteşem söylüyor.

Dinlerken kendimden geçiyorum sanki bir başka boyuta ışınlanıyorum çok acayip bir şarkı ya dalıp gidiyorum ve sanki orgazm olmuşum gibi. Bir bu bir The Parchment.

The Trial veya Run Like Hell.

Riffleri muhteşem olup da soloları bu kadar boktan başka metal grubu var mı bilmiyorum. Çok seviyorum kendilerini, beni en gaza getiren başlıca gruplardan ama o sololar nedir be kardeşim ya? 2 tane gitaristsiniz bütün sololarınız vicuvdan ibaret.

Tarkan'ın en güzel şarkısıdır.

Matt Shadows yeni albümün vokal kayıtları için stüdyoya girdiklerini duyurmuş az kaldı sonunda bitiyor bu hasret.

(bkz: hayatı yaşa)

takipleşmek isteyen suserlar varsa hesabımı paslayabilirim.

Dial M for Murder ve Rope arasında kalarak Dial M for Murder diyorum. Bu 2 film kesinlikle Vertigo, Rear Windor, Psycho ve North by Nortwest'den iyi.

(bkz: bu yatağı alevler içinde görmek ister misin)

Objektif olarak 2001: A Space Odyssey 68 yılında böyle bir filmin çekilebilmesi akıl alır gibi değil, muhtemelen tanrının canı sıkıldı ve Stanley Kubrick diye bir insan yaratıp onun kılığında bir ömür geçirdi. Başka mantıklı açıklama bulamıyorum çünkü.

Subjektif olarak Barry Lyndon. 2001 teknik açıdan en iyi filmi de olsa seyir açısından pek akmayan ve sıkıcı bir film tekrar izlenebilirliği de çok düşük ben tekrar tekrar izlemeye bayılırım filmleri ve Barry Lyndon kesinlikle öyle değil ayrıca çok da underrated bir film. Yani çevrenizde Kubrickci gezinen tayfa ve Kubrick filmleri öven tayfanın %95'i bu filmi izlememiştir. Filmin soundtracki muhteşem özellikle main theme ve filmin her noktası bir tablo gibi resmen izlerken mest oluyorsunuz, sanat diyince akla bu film gelmeli o derece. Üstelik 185 dakika olmasına rağmen aşırı akıcı. Ryan O'Neil sevgimizi de kimse sorgulamasın.

Grubun ismini Stanley Kubrick'in başyapıtı olan Barry Lyndon'ın posterinden aldığını düşündüğüm muhteşem duygusal parçalara sahip aşmış grup. ilgili poster;

görsel

14 yıl önce bugün yayınlanmış 16. Judas Priest albümü. Grubun Jugulator ve Ram it Down ile birlikte underrated albümlerinden birisi. Nostradamus, Persecution gibi 2 başyapıtı barındırır.

Gelmiş geçmiş en iyi metal parçası ve heavy metal'in en net karşılığı olan Judas Priest parçası. Glenn Tipton ve K.K. Downing'in soloları dehşet ötesi, nasıl yazılır böyle sololar aklım almıyor.

Benim için en iyi 2 Black Sabbath parçasından birisi. Bir süredir hangisi daha iyi seçemiyordum ama şu an net olarak bu parça benim için. Ozzy'nin vokali kusursuz, kimse bu şarkıyı ondan iyi söyleyemez Dio, Tony Martin dahil. Özellikle Like electric funeral pyre dediği yerlerde orgazm oluyorum. Ozzy ve iommi'nin eş zamanlı electric funeral dediği yere de bitiyorum adam gitara electric funeral dedirttiriyor şaka gibi. Geezer Butler'ın şarkının ortalarında bas şölenini de ayrı anmak lazım.

Bir sürü sayılır aslında ama taş diyeceğim. Tarkan'ın en underrated şarkısı olduğunu düşünürüm ayrıca. Karma albümünün en hit potansiyeli taşıyan şarkılarından birisi olmasına rağmen single olarak çıkartmadılar çok garip bir şekilde, böyle büyük bir potansiyel nasıl harcanır aklım almıyor. 2002 Dünya Kupası için yaptığı Bir Oluruz Yolunda bayağı bir biliniyor aslında ama orijinali çok daha iyi. Taş kadar olmasa da Sen Başkasın, ikimizin Yerine, Kıl Oldum, Gelip de Halimi Gördün Mü?, Biz Nereye? ve Vazgeçemem de kıymeti bilinmeyen Tarkan şarkılarında başı çeker.

Bu aralar çok fazla zorluyor. Ne olurdu bir tane hep beraber takıldığım, beraber müzik dinlediğim, film izlediğim bir tane insan olsaydı? Hayat bazı insanlara karşı çok cimri.