Warning: ob_start(): output handler 'ob_gzhandler' cannot be used twice in /var/www/vhosts/uludagsozluk.com/httpdocs/zlib/yenim/index.php on line 59 varoluş - uludağ sözlük
lütfen yazars, konu veya tarih kısmını doldurarak arama yapınız.

var olma durumu.
genel olarak; varlığın değişim içinde olduğunu vurgulamak amacıyla kullanılan terim.
"Ben oradaydım yüzyıllardır, oturmuş Ararat'ın tepesinde kimsesizlik uçurtmasını uçuruyordum, ayaklarımı yalıyordu Dicle'nin suları. Bir gün yanıma geldi tanrı, ezelden beri yoktu ortalıkta. Canının sıkıldığını söyledi bana. Vandal yaralarının azdığını, eli, ayağı, beyinciği olan canlılar yaratıp onları olur olmaz sebeplerle ocağında kızartacağını söyledi. Boşuna uğraşma dedim, otur yanıma şöyle, Munzur'un bir köşesine,,Onlar seni beyinlerinde öldürebildikten sonra ne anlamı var ki onları yaratmakla uğraşmanın?? beni dinlemedi, yaptı yapacağını,,olan buydu.. "
ben varsam "o" yok, "o" varsa ben yokum...
heidegger, insanın iki farklı biçimde varolduğu görüşündedir:
varoluşun 'dalgınlık' durumu ve varoluşun 'farkındalık' durumu.
herhangi bir şeyin (ki bu bir insan da, hayvan da, bitki de olabilir) başına gelebilecek en güzel şeydir. var olmak. aslında daha iyi bir şey daha vardır. düşünebilmek daha da ilerisi için (bkz: sorgulayabilmek) üçünün de birleştiği bir şey arayacak olursanız, o da insan dır.
kimilerine göre adem ile havva ile,
kimilerine göre maymunlar ile,
kimilerine göre ise 1903'te olmuştur.
hala kesinliği kanıtlanmamış bir şeydir.bir bilim dalı olan felsefe geniş bir biçimde inceler.bilim ,dogmatik düşünce.bencesi olmayacak bir konu.
oluşu ile kalmayıp buna el emeği alın teri ile varlık düzeyinde anılmak ister iken gösterilen ve edinilen çabalar toplamı diyebiliriz. doğmakla elde edilmez. kazanılır. varlığını kendi eli ile oluşturmakta diyebiliriz.
ölmenin bir diğer hali, bir tür yokolma biçimi.
susamadan su içmeye benzer ayrıca yakanızı hiç bırakmaz.
gerçek bir fiil değildir. varoluşa evrensel olarak sahip olunması olgusunun, onu bir özellik olma onurundan neden yoksun kıldığı belki açık değil. ancak var olmak durumu, bir kavramın içeriğine hiçbir şey eklemez. gerçek bir 100 tl, 100 olası türk lirasından bir metelik daha fazlasını içermez. ama mali durumumuz, 100 gerçek lirayla, salt 100 lira kavramından etkilendiğinden çok daha efektif bir şekilde etkilenir.

olmadı, tbmm'nin halihazırdaki bir milletvekilini ele alalım. bu kavramın kesinlikle geçerli olduğu 550 birey vardır. şimdi diyelim ki bu kavrama varoluşu da ekledik: "tbmm'nin halihazırda var olan mensupları". bu yeni kavram da tıpkı bir önceki gibi, aynı 550 birey için geçerli olur. yani bir kavrama varoluş eklemek, ona fazladan bir ağırlık yüklemez. tanımlanan olası objenin varoluşsal şansını da artırmaz. aksi takdirde, salt doğru biçimde tanımlayarak, her tür "harika" şeye varlık kazandırabilirdik.
düşünebildiğinden ötürüdür.
gerekli, gereksiz ve mümkün olmayan diye üçe ayrılmaktadır. gerekli varoluş, her şeyin ilk sebebidir. kimilerine göre bir tanrı, kimilerine göre ise bir reaksiyon. gerekli olmayan varoluş ise, varlığı olsa da olur olmasa da olurlardan. mesela bir taş. o taş varolmasaydı, bulunduğu yer boş olurdu. ama dünya yine de dönmeye devam ederdi. aralarından en farklısı mümkün olmayan varoluş. buna en iyi örnek şu vereceğim sorudur: tanrı, kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi? eğer yaratırsa, taşı kaldıramayacaktır. eğer yaratamazsa da her şeye gücü yeten bir tanrı tasviri mümkün olmayacaktır.
kullanıcı adımdan yola çıkarsam, soru halindeyken en mantıklı sorudur fakat cevabı da bir o kadar dibine kadar bilinmezliktir. saçma bir oyun.
dindar kesimce "yaratılış" olarak algılanan felsefi yaklaşımdır.
işlevsel kişilerin başarıyla gerçekleştirdiği eylemdir.
Varoluşçu yaşam tarzını benimseyen kişiler işlevsel ve tecrübeye açık olan kişilerdir.
Ayrıca kozmik değerlerini içselleştiren bireyler olumlu kendilik kabulünü sağladıkları için gerçek beni ile ideal beni arasındaki fark azdır. Varoluşcu yaşam tarzını benimseyen bireyler yaptıkları veya yapacakları davranışların sorumluluğunu üstlenmekten ve sonucuna katlanmaktan kaçınmazlar.
olup bitenler değil, insanların olabileceği, yapabileceği her şeydir.
şuan bana o kadar saçma o kadar korkutucu geliyor ki. her şey herkes için aynı. birilerinin şu an tattığı duyguları birileri çok önceden tatmış bile. her şey herkes için bu kadar belliyse neden yaşıyoruz. neden bildiğimiz şeyleri yaşamak için can atıyoruz. varolmak kaybolmak gibi ve hiçbir amaç yok. Öyleyse neden şimdi ölmüyoruz?
güncel Önemli Başlıklar