bugün

kişilik gelişimi hakkında sohbet ve makale karışık bir tarzda yazılmış okurken büyük keyif alınan harika bir kitap.
üniversite ergenleri iel ev hanımları tarafından sıkca okunan kitaptır. hayatı basit nükteli bikaç anı anlatarak çözdüğünü kanıtlamaya çalışan tırt bi yaşam koçunun imzasını taşır. yazık.
Ahmet Şerif izgören'in yazdığı bir kitap.

okuması çok yarar getirmeyen ama zarar da getirmeyen kitaplar arasında..
samimi bir dille yazılmış okunası kitap.
fevkaladenin fevkinde, kürsü üstü bir makama sahip, kendine güvenmeyen kendini bir işe yaramaz bulan her insanın okuması gereken hoş bir kitap.
Kitaptan notlar



Hindistan' da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış. Kovalardan biri çatlakmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan patronun evine ulaşan uzun yolu dolu olarak tamamlarken, çatlak kova, içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilirmiş. Bu durum iki yıl boyunca her gün böyle devam etmiş. Sucu her seferinde patronun evine sadece bir buçuk kova su götürebilirmiş. Sağlam kova başarısından gurur duyarken, zavallı çatlak kova görevinin sadece yarısını yerine getiriyor olmaktan utanç duyuyormuş.



iki yılın sonrasında bir gün çatlak kova ırmağın kıyısında sucuya seslenmiş. Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum.

Neden? diye sormuş sucu. Niye Utanç duyuyorsun?

Kova cevap vermiş: Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için taşıma görevimin sadece yarısını yerine getirebiliyorum. Benim kusurumdan dolayı, sen bu kadar çalışmasına rağmen, emeklerinin tam karşılığını alamıyorsun.



Sucu şöyle demiş: Patronun evine dönerken yolun kenarındaki çiçekleri fark etmeni istiyorum.



Gerçekten tepeyi tırmanırken çatlak kova, patikanın bir yanındaki yabani çiçekleri ısıtan güneşi görmüş. Fakat yolun sonunda yine suyunun yarısını kaybettiği için kendini kötü hissetmiş ve yine sucudan özür dilemiş.



Sucu kovaya sormuş:



Yolun sadece senin tarafında çiçekler olduğunu ve diğer kovanın tarafında hiç çiçek olmadığını fark ettin mi? Bunu sebebi benim senin kusurunu bilmem ve ondan yararlanmamdır. Yolun senin tarafına çiçek tohumları ektim ve her gün biz ırmaktan dönerken sen onları suladın. iki yıldır ben bu güzel çiçekleri toplayıp onlarla patronumun sofrasını süsleyebildim. Sen böyle olmasaydın, o evinde bu güzellikleri yaşayamayacaktı.

*

Sadece evcilleştirdiğin kişiyi anlayabilirsin. Dedi tilki. insanlarınsa hiçbir şeyi anlayacak akitleri yoktur. Her şeyi dükkândan hazır alırlar. Ve arkadaşlar dükkânlarda satılmadığı için de, hiç arkadaşları olmaz. Eğer bir arkadaşın olsun istiyorsan evcilleştir beni!



Ne yapmam gerekiyor peki? diye sordu Küçük Prens.



Çok sabırlı olman gerekiyor. Önce çimenlerin üstüne, biraz uzağıma oturmalısın. Ben gözümün ucuyla seni izleyeceğim, sen hiçbir şey söylemeyeceksin. Sözcükler yanlış anlamaya neden olurlar. Ama her gün biraz daha yakına gelebilirsin.

*
Hayatında kitapların ilk iki üç sayfasını okuyup bırakanlar için şiddetle tavsiye edilmesi gereken kitap.Başından sonuna dek eğlenceli ve eğitici.
ahmet şerif izgören kitabı. diğer kişisel gelişim kitaplarının aksine bir kitabı okumaktan çok biriyle sohbet edermiş gibi oluyor. kitabın arka kapağında ilk okuduğum zaman samimiyetsiz olduğunu düşündüğüm okuyucu yorumları vardı;

"36 saat içinde kitabınız iki kere okudum. okurken sürekli gözlerim doluydu. kitabı ikinci kez bitirdiğimde hayatımla ilgili radikal kararlar aldım. sayenizde hayatımın en keyifli otobüs yolculuğunu yaptım."
- ilknur işçi -
alternatif eğitim danışmanlık hizmetleri eğitim müdürü

"okumamı tavsiye ettikleri kişisel gelişim kitapları beni hem okumaktan hem de kişisel gelişimimi tamamlamaktan uzaklaştırmıştı. örnekleri yabancı isimlerle doluydu,çoğuda çeviriydi zaten. kitabınız bir arkadaşım verdi, ayıp olmasın diye aldım.çok güzeldi, gerçekten çok güzeldi. hatta biliyor musunuz bir yıldır takmadığım gözlüklerimi takmaya başladım."
- hesna bulut -

gibi... önsözü okumak için elime aldım kitabı, bir baktım yarılamışım. hadi şurası da bitsin, hadi bu sayfayı da geçeyim derken baktım bitti. bittiğinde içinde burukluk oluyor doğrusu neden bu kadar çabuk bitti diye. über güzellikte bir kitap. ve arka kapağında yazılanlar hakkında düşündüklerinden utanıyor insan.
bir solukta biten cinsten bir kitap. anlatımı sade okuyucuyu yormayan tarzda ve diğer kişisel gelişim kitaplarına göre daha okunası, en azından gidip seni edison ile aynı kefeye koymuyor. faydasına gelince; her yanını olumsuzluklar kaplamış bünyeye mum ışığı, gaza gelmek için sabırsızlananlara ise güneş niteliğinde denebilir.*
Kendinizi kitaba verdiğiniz takdirde yaşam felsefenizi bile değiştirebilir. mükemmel bir kişisel gelişim kitabı. tavsiyemdir.
bir solukta okunabilecek çok çok güzel bir kitap. kişisel gelişim kitabından çok bir başucu kitabı. okunması tavsiyemdir.
samimi bir dille yazılmış olması, diğer kişisel gelişim kitaplarına göre büyük bir farklılık yaratan kitap. mutlaka okunması, hikayelerinden ders alınması gerekir.
--spoiler--
Lütfen bu kitabın üzerine bir uyarı yazın, Evde okunmalıdır diye. Kitap yüzünden metroda ineceğim durağı kaçırdım.
--spoiler--
ilk defa bir kişisel gelişim kitabını severek okuyorum. eğlenceli bir kitap.
defalarca okunabilecek nadir kitaplardan.
Şu aralar tekrar okumam gereken kitap. Ahmet Şerif izgören'in üslubu çok samimi yani bir kişisel gelişim kitabı ancak bu kadar samimi yazılabilirdi. Kesinlikle okunmalı.
öncelikle benim dikkatimi çeken bir ayrıntı hakkında spoiler vermek istiyorum;*
kitabın ismi gerçekten ilgimi çeken başlıca unsur. ilk okunduğunda yazar burada ne ima etmek istemiş diye anlamaya çalışırken, başlığın öyle bir mesaj verme kaygısı taşımadığını okuduğumda farkettim.

kitabın adının konmasını şöyle dile getirmiş yazarımız; ahmet şerif izgören:

--spoiler--

1987 yılı; nejat, oğuz ve bülü okuldan kıkırdayarak geldiler. bir çeviri imtihanı... olay onların okulu dil tarih'te mi yoksa açık öğretim imtihanlarında mı olmuş, orasını hatırlamıyorum. cümle şu: ''elephant is the only animal in the world with a trunk'' , yani ''fil dünyada hortumu olan tek hayvandır.'' öğrencilerden biri bunu ''şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır.'' diye çevirmiş, yıllarca aklıma geldikçe pıh pıh güldüm.

--spoiler--

itiraf etmem gerekirse kişisel gelişim kitaplarını her zaman gereksiz bulmuşumdur. çünkü içinde okuduğum her bir ayrıntı ''bunu ben biliyordum'' silsilesi şeklinde devam eder, ve etkisi kitap okuduktan bir beş dakika sonra geçerdi. ancak bu kitap, beni bu konuda yanıltan nadir kitaplardandı.

fillere olan ilgimden dolayı bir arkadaşımın hediye etmesiyle tanıştım bu kitapla. sade, anlaşılır herkesin gayet rahatlıkla okuyabileceği bir kitap olmuş. kitabın üslubu, fiyakalı olmaktan ziyade samimiyet ağırlıklı. ve elinize aldığınızda hemen bitirebileceğiniz şekilde akıcılığı var. çok aman aman diye övebileceğim bir kitap olmasa da okunmaya değer olduğunu düşünüyorum. ayrıca alt başlıkların içinde yer alan, günlük hayattan alınmış olay ve hikayeler ayrıca okunmaya değer.
gece gece akla geldiğinde tebessüm ettiren bir cümle. neden bu kadar gözümde anlamlı bu cümle onuda bilemiyorum. saçma olan herşey güzel.
lisede öğretmenimiz bu cümlenin aslının 'şu dünyada hortumu olan tek hayvan fildir ' olduğunu söylemişti. yani 'elephant is the only animal in this world with a trunk' yanlış çeviri sonucunda 'şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır' olmuştur.
Coldplay'dan paradise, efsane bir fil baskaldirisi.
amerikan tarzından esinlenmiş eski asker yeni yaşam koçlarından.adam satıyor anlatımıyla al beni yaratıyor ama ben müşterisi olan insanları anlayamıyorum. onu yapma bunu yap şunu yapma şöyle daha iyi gibi gaza getirici söylemlerle hayatı keşfetmeye çalışıyorlar.

anlamadığım diğer nokta ise günümüzde en pahalı şey bilgi, fikir. sizce bu kadar değerli olsa sizi başarıya götürecek bilgileri girişimcilik tüyolarını size 10 liralık kitapta verirler mi? kendinizi kandırmayın abilerim ablalarım.
her ergenin bir dönem heves ettiği kitap.
kalitesizdir. Okumayın.
Kitabın isminin ilginç bir hikayesi var. Ahmet Şerif izgören'in öğrencisi orijinali dünyadaki hortumlu tek hayvan fildir olan ingilizce cümleyi bu şekilde komik ama tatlı bir şekilde çevirmiş. Bu da yazarın çok hoşuna gitmiş ve kitabına isim olarak kullanmış.

Kitaba gelirsek gerçekten çok geliştirici ve güzel bir kitap.
hoş bir kitaptır. anlayana bir çok şeyi gösterir. klasik kişisel gelişim kitaplarından değildir.