bugün

bir haltın altından kalkamayacağını anlayınca söylenesi
kırmızı ve mavi kablo ikileminde kalan bomba imha ekibinin sözleri.
- şimdi ne olacak?
- bir saniye cafer gel evladim buraya.
- şimdi ne olacak?
+ battık! ne olacak. iflas ettik. zaten iflasın eşiğindeydik.
- haciz mi gelecek? herşey satılacak mı yani? bu ev, bu arabalar, sonra köşk..?
+ sen ne çok soru soruyorsun be yavrum.
- birşey daha var...
+ merak etme, sıra sana da gelecek.
an itibari ile akıllardaki soru. saldırı bitmiş midir? yoksa bunlar artçı mıydı? nedir yani?
bütün yazarlarin kafasindan gecen soru.
(bkz: izleyelim gorelim)
eğer yedeği alınmışsa sözlüğümüzün bütün entryler geri gelecek, devam edeceğiz, eğer yedeği alınmamışsa, bugün yazdığımız entryler gidecek, sağlık olsun diyeceğiz.
an itibari ile oluşacak olayı merak etme yada içinden çıkılmaz durumlarda yardım edilmesi için kullanılan sözdür.
olayların kontrolden çıktığı an da söylenen hıçkırık tarzında ses parçacıkları...
hayatımda ciddi anlamda birkez kendime demiştim.genelde yaptığın hatadan karıştırdığın haltlardan sonra söylenen o lanet söz.
olan oldu artık yapacak bişey yok böyle devam edeceğiz...
sabahtan beri kafamı kurcalayan soru...

Âşk gibi bir şeyin içine sakın girmeyin arkadaşlar, çünkü Âşık olduğumdan beri çok sık kullandığım bir kelimedir bu, ancak bu sabahtan beri çok aşırı derecede söylüyorum...
***
sonunda 9 günlük kurban bayramı tatili bitmişti, ve ben okula geri dönüyordum. 9 gün boyunca hayatımın en kötü tatillerinden birini geçirmiştim. nasıl geçirmeyeyim ? aklımda hep 'o' vardı. 'o' Benim sevdiğim kızdı, 1 ay geçmişti arkadaşımın mesajla ona '' arda seni seviyor. '' demesinin üstünden. ve 1 ay geçmişti kızın reddetmesi üzerinden. ama hoşlanma değilki bu, Âşk! unutulmuyor işte...

durmadan '' şimdi ne yapıyodur ? '' , '' acaba iyimidir ? '' gibi saçma düşüncelerle ( belkide saçma değil, sadece çok sevmenin bir yan etkisi.) bayramımı zehir etmiştim. bayram namazında bile aklımdan çıkmıyordu...

ve sonunda onu tekrar görebilecektim. belki fazla bakamayacaktım, konuşamayacaktım, fakat onunla aynı ortamda olmak bile beni rahatlatıyodu. kaynağını bilmediğim bir enerji doluyodu içime, deli gibi konuşasım geliyordu. zaten öylede oldu, sınıfa adımımı atar atmaz açtım ağzımı. arkadaşlarım '' dön önüne ! '' diyene kadar konuştum. ardından önüme dönüp ön sırada oturanlarla konuştum o ayrı...

birden bire bir bağırış duydum, '' ardaaaaa. '' . Ses arkadan geliyodu, utangaçlık ne tuhaf şey, bakmadım. ses yine '' ardaaaa. '' diye bağırıyo. ses kızın oturduğu taraftan geliyo. ama utanıyorum bakamıyorum. sonunda yanımdaki arkadaşlar '' lan sana diyo! '' diye beni uyarınca bakmak durumunda kaldım. sevdiğim kızın arkadaşı bağırmıştı bana, o gün sınav vardı, ve ben deniz çift dikiş ( süper kafiyeli oldu lan ! ) olmak suretiyle hocaları fazla tanımayan bu kızcağız bana '' cemil hoca a'lı b'li mi sorar? '' dedi. yüzünde inanılmaz bir neşe vardı. gülüyodu bildiğin. bende '' bilmiyorum bana hiç girmedi, bu gün inşallah girecek. '' dedim. kızda '' hepimize girecek. '' dedi ve gülmeye devam etti. bu konuşmayı böyle bitirmiş olduk. fakat benim asıl gücüme giden, bu konuşma sırasında sevdiğim kızın hiç bakmadan, konuşmadan hareketsiz öylece durmasıydı. hayırlısı dedim, haftaya devam ettim.

bütün hafta boyunca arkadaşların beni tahrik etmesi ise cabası;
dersimiz beden dersiydi, hoca her zamanki gibi ilk ders saçma sapan hareketler yaptırdı, ardından 2.ders boş bıraktı. ama bir zorunluluğu vardı, herkez bişey oynayacaktı.
hoca: basketbol oynayacaklar arka tarafa, futbol oynayacaklarda şuraya gitsin.
ben: hocam! hiç bişey yapmadan hayata küfredenler ve aşk acısı çekenler ne yapsın ?
hoca: kimse boş olmayacak ! herkez bişey oynayacak !
ben: uğuuur, gel kanka ! parmak güreşi !

hoca sinirli bir bakış attı ve okula girdi. bizde camın orda duruyoduk öylece arkadaşlarla. birden sevdiğim kız geldi ve ortaya '' voleybol oynayacaklar ? '' dedi. uğur adındaki arkadaş bana '' kanka voleybol oynasana. '' dedi. bende '' yok. '' dedim. uğur yüzünde ibne bir gülümsemeyle '' bak ama kim deyooo !! '' demezmi. o an uğur'u paçalamak geli içimden. utanıyoz işte gerizekalı neyini kurcalıyosun. iyilik etmeye çalışıyo fakat abi, topun içinde bulunduğu hiç bir sporda başarılı değilim. ne futbol, ne basketbol, nede voleybol ! top her geldiğinde eğilirim ben, kafamı korurum. sonra '' arda neden tutmadın! '' filan derler. topu tutacam diye akrobatik hareketler yaparım, rezil olurum. yani sonuç olarak topu tutamam. sadece tek topa tekme atmayı seviyorum. oda genel olarak tekme atmayı sevdiğim için...

benim yanımdaki arkadaşlardan ne beklersin, bütün hafta boyunca bununla sınırlı kalacak değiller ya ! mustafa diye bir arkadaşım kızlara çok yakın. özel bir görev için gönderdik, deeersem yalan olur, kendisi gitti. ama gitmişken kız hakkında öğrenebildiğin kadar şey öğren dedim. oda geldi kızın yanından bağırıyo '' ardaaaa çok önemli bilgiler öğrendim !!! senin için çok iyi !!! '' . ulan madem öğrendin, insan gizli saklı fısıldıyarak bilgi topladığını söyler. kızın yanında ne bağırıyon manyak. neyse, kulağıma '' hoşlandığı kimse yokmuş bide sevgiliside yokmuş. '' dedi. yani bildiğim şeylerdi aslında bunlar ama neyse.

uğur adındaki arkadaşım tutturdu '' banada söyleyin, banada söyleyin !! '' diye. '' sonra söylerim kanka, zaten önemli değil. '' diyorum, adam illaki söyle diye bağırıyo. ardından sınıfta toplasan 5 kişimi neyiz tenefüste. kız arka taraftaki arkadaşının yanına gitti, bu uğur bağırıyo '' bak arda, eğer söylemezsen kıza herşeyi söylerim ! bak arkamda hatta şuan. '' . e söleyeydin ! kız zaten biliyo ! bak yine sinirlendim ! kızın duymamasına imkan yok. yani duymaması ve ondan bahsettiğimizi anlamaması imkansız !

herneyse, daha bitermi ? son dersteyiz, dersin bitmesine az kalmış. kızla hoca bişey konuşuyolar. murat adındaki sıra arkadaşım bana döndü ve '' kanka, bu sevdiğin kızda çok sivilce var yaaa! '' dedi. ulan sanane sivilcesi varsa?! ben belki öyle seviyorum ! '' kanka bak ama harbi çok sivile var. '' diyo hÂlÂ. bende '' tamam tamam biliyorum. '' dedim. kız yakında abi, duymmasını istemiyorum. murat hÂl '' kanka bak bi, bak bi. '' diye zorluyo ! sonunda zil çaldıda zor kurtardım kendimi o ortamdan ...

ve haftanın son okul günüde bitmişti. evlerimize dağılırken, birlikte gittiğim bütün arkadaşlarıma sordum. evimin olduğu sokağa girmiştim ki;

çingene: abim az biraz para verirmisin çok açım be !
ben: abi bak elimde şuan 50 kuruş var, yani fazla parada yok... bunu verebilirim anca.
çingene: abim be çok açım bi simit alıyım. inan bunları satmam gerekiyodu, satamadım. annem evde hasta... ona ilaç almak için... ( burda ağlamaya başlıyo, gözlerini siliyo.)
ben: yani abi bendede bukadar var, al istiyosan senin olsun...
çingene: abim be, benide yanlış anlama, gerçekten zor durumdayım...
ben: abi bak evim şurası, ben gidip biraz para arıyım, bulabilirsem veririm.
çingene: abim be, benimde hayır duamı alırsın bak, çok iyilik ediyosun.

benimde nedense iyilik yapacağım tutmuştu. belkide iyilik eden iyilik bulur diye yapıyodum bunu. adamın gözümün önünde ağlamasıda tabii kötü etmişti beni. eve girdim. adam aşağıda bekliyodu. para aradım, bulamadım. bende annemi arayayım dedim;

ben: alo anne, evde hiç para varmı?
annem: oğlum zaten sana her gün 5 lira veriyoruz ya !
ben: yok bunu kendim için istemiyorum.
annem: kim için ?
ben: bi tane çingene abiyle karşılaştımda yolda, çok açmış, ağladı filan. bende kötü oldum.
annem: nee !!! oğlum delirdin mi? sonra yapışırlar sana, durmadan para isterler ! nerde şuan adam !
ben: apartmanın girişinde.
annem: öffff !!! oğlum tanımadığımız etmediğimiz insanlar ! tamam iyi düşünmüşünde, olmaz yani.

annem kararlı olduğumu anlayınca 3 lira vermemi söyledi. parayı buldum ve indim aşağıya. ama abi yoktu. hiç biyerde yoktu. sokağa boydan boya baktım, yoktu. '' ya beddua okuyosa şimdi ! ozaman ya buda benim Âşk meselelerini kötü etkilerse ! '' diye düşündüm. ama saçmaydı, ben elimden geleni yapmıştım. giden o idi. akşam yine arkadaşla dolaşmıştım sahilde. dalgalar delirmiş gibiydi. ama iyi gelmişti az buçuk. eve geldiğimde serildim, yorgundum, kafam bomba gibiydi, akşam erken yatmam lazımdı. yarın yani cumartesi günü dershane vardı. cool adam saolsun '' ekşiye saldırııın. '' hareketi yüzünden 1'de yatmıştım.

sabah uyanmıştım. dershaneye gitmek için hazırlandım ve çıktım yola. tam dershanenin oraya geldiğimde '' boşveeer, biraz kafa dinliyim sahilde ! '' diyip caddebostana doğru yol aldım. yol boyunca onu düşündüm. gözleri gerçekten çok güzeldi, yanakları. en güzel yeri ise saçlarıydı. bu düşüncelerle otobüs durağına çarptım.

dalgalar dünkü kadar kuvvetliydi, etraf yosun kaynıydu. ama dolaşmaya ve 'o'nu düşünmeye çok uygun bir hava vardı. ve yeni bir soru aklıma geldi o an. çıkışta mustafa adındaki arkadaşım yine yeni bir bilgi ile gelmişti ve '' kız aşkımlı, canımlı cicimli yılışık kelimelerden hoşlamıyomuş kanka. '' demişti. o aklıma geldi. ve aynı gün içerisinde aynı konu iki kere açılmıştı ozaman. bu bilgileri nasıl öğrenmişti acaba diye kafamı kurcaladım ( facebook'u ilk açtığında soracağım ona) .

ve ardından asıl soru geldi; şimdi ne olacak ?
ardından "peki yarın ne olacak" cümlesi gelecek olandır.
gezi olayları sonrası millet olarak bi ayağa kalktık tepkilerimizi dile getirdik halen de getiriyoruz.

ama bu işin sonunda ne olacak ?

bu kadar çıkan farklı ses meclisde temsil edilecek mi ?
1.sinif bir kaç tam tanımadığım kişiler kapıya dayandı. Leş gibi de içmişler, çileden çıkmamak için telkin ediyorum kendimi. Hele sabah ayılsınlar her ettiklerini temizleteceğim.

**çok doluyum be sözlük.
paris te öldürülen 3 pkk lı kadın olayından sonra şunu yazmıştım:
(#21281844)
halen örgütü tek bir ağızdan hareket ediyor sananlar var.

içeride yaptıkları savaşı kullanmak varken çözüm süreci denen şey örgüt için can suyu oldu.

(bkz: böl ve yönet)
hedefsizlikten sorulan sorudur.

plansız yaşamakla çözülür.
Ne yapacağını bilmeyen insan söylemidir.
Gene ben çantamı alicam. Yola cikicam hep hi kaçış. Suanda olduğu gibi. Cantam ve ben mutluyuz. Gene bi kaçış gene bi kayboluss.....
Her taraf kürtlerin akınına uğrayacak. Mecliste kürt vekiller orklar ve goblinler gibi etrafa korku yayacak.. Mordor ve ayzingarttaki birlikler apo yani sauronla iş birliği yapıp tüm türkiyeyi yani tüm dünyayı hakimiyeti altına alacaklar.
fetonun askerleri ordudan temizlencek umarım.
bilemiyorum altan..
ara ara akla gelen sorudur.
Merak edilendir.
Umarım bişeyleri tersten görmeyiz.
güncel Önemli Başlıklar