bugün

Dünya edebiyatının en çok kalbe dokunan kitabı. Evet.
Jose Mauro De Vasconcelos'un 16 dile çevrilen 1968 tarihli romanı. Fakir bir ailenin 5 yaşında olan zeze adındaki çocuğunu konu alır.
sonu hüngür hüngür ağlatmıştır. hâlâ belli aralıklarla elime alıp altını çizdiğim kısımları okuyarak özet geçerim üstünden ve bunu yaparken yine ağlarım.
Ilk defa ortaokulda okumuştum.orjinal kapak baskısıyla (yasaklanan kapak) psikolojimide bozmamıştı.neyse ama küçük zezeye çok üzülmüş aglamistim. Bazen yine okuyup duygulanırım.
Bende iz bırakan nadide kitaplardan biridir kendisi.
-“ne diyorsun sen, küçük; babanı mı öldüreceksin?”

-“evet, yapacağım bunu. başladım bile. öldürmek, buck jones’un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! hayır. onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek… ve bir gün büsbütün ölecek.”
devamı olan kitaplar da okunasıdır.

(bkz: güneşi uyandıralım)
(bkz: delifişek)

aynı yazardan ekstra tavsiye.

(bkz: yaban muzu)
Sekiz yüz elli iki bin kez okumayı planlayıp, hep ertelediğim fakat maruz kaldığım alıntılar sayesinde içeriğini ezbere bildiğim kitap.
beni uzun süredir bu kadar etkileyen bi eser daha olmadı. duydukça aklımda şu yankılanır. 'zavallı zeze'
Haylaz ama altın yürekli bir çocuğun ölümsüz hüznü..
yoksulluk ve sıkıntılar içinde büyüyen küçük bir çocuğun ilk olarak nahoş bir şekilde tanıştığı, çevresine göre varlıklı ve yaşlıca bir adamı zamanla çocuk yüreğinde dünyada en sevdiği insana dönüştürmesini ve sonrasında ansızın talihsiz bir şekilde kaybetmesini konu edinir.
Ailesinden şiddet gören bir çocuğun yeni bir aile bulmasını konu alan çok eğlenceli ve kısa bir kitap.
birini sevmeyi bıraktığında, içinde ölmeye başlar...
Asıl acı,kalbi baştan aşağı sancılara boğan,insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi.
Bir kış sabretmişsin de tam çiçek açacakken dolu vurmuş gibi oluyor bazen hayat.
Kitap dolabımda var ama o kadar çok okuyamadığım romanlar birikti ki bu kitabı hala olduğu halde okuyamadım. Tembellik çöktü bu aralar valla. Ayıp bana.
şeker portakalı, güneşi uyandıralım ve delifişek adlı bir seri, küçük zezenin başından geçenler anlatılır çok büyük hevesle okudum.
15 sene kadar önce ilkokulda okuduğum kitap. O yıllarda bir pok anlamadım haliyle belki yakın zamanda tekrar okurum.
Fazla hüzünlü çocuk kalbine ağır gelecek kitap. Mangaratiba affetmez.
Hepimizin (içimizde) öldürmek istediği biri olmuştur. Kalbe dokunan bir kitap.
Çocukluğumda okuduğum ilk kitap. Zeze'yi özlüyorum.
Bir çocuğun gözünden saflığı, iyi niyeti ve masumiyeti müthiş anlatan şaheser.
Kitaplığımı karıştırdım az önce, evde olduğunu biliyordum ama ilkokul 3. sınıftayken aldığımdan dolayı bir ihtimal attığımızı düşündüm. Çok şükür ki atmamışız, internetten kontrol ettim de 145. Baskılar gidiyormuş şuan fotoğraftaki kitap 74. Basım kitabıymış. Sene 2005 yazıyor. Çok küçükken okuduğum için konusunu unuttum 1-2 güne kalmadan tekrar başlamak istiyorum bu kitaba.
görsel
Türkiye'de bir dönem meşhur olmuş, üzücü hikaye.
Henüz okumadım. Oğluma aldım, okudu. Bana da "çok güzel!" dedi. Bir ara okuyacağım.
çoçuk kitabı olmasına rağmen 30 yaşından sonra okuduğum ve beni delicesine ağlatan kitabdır. okuyun okuttun.