bugün

aslen şehitler için içen ayyaşlardır. şehitlerin acısını sarhoş olup unutmaya çalışan alkol müptelalarıdır. * * * *
bu ülkede bir hiç uğruna yıllardır insanlar birbirini öldürüyor, oğullarını ölüme gönderen analar "vatan sağolsun" diyor, her gün teröre lanet okunuyor. bunları görmezden gelen bir insan bile olduğunu sanmıyorum. ama dediğim gibi, yıllardır insanlar bir hiç uğruna ölüyor. insanlar patır patır ölsün, analar da çıkıp "vatan sağolsun" desin. bu da ayrı bi yüzsüzlüktür ama neyse.

şimdi, senin o bakkal hayatı boyunca bir kez dahi içki içtiyse onun götünü sikiyim ben. anlıyo musun ne demek istediğimi? açıklamama gerek var mı? yine de biraz açıyim ki, taş kafalardan sekip geri gelmesin. binlerce insan onlarca yıldır ortada elle tutulur hiç bir sebep yokken ne yazık ki öldü, peki bu yıllar boyunca alkol hiç tüketilmedi mi? sen, o lavuk bakkal, ahmet, mehmet içki içmedi mi?

moda'da yürüyüş yapan yapar, sen ise çıkmış onlara ayyaş diyorsun. yaşın kaç len senin? dünya boktan bir yer, yeni mi anladın? bir ton bokluk var diye insanlar eğlenmesin mi? kaldı ki, yasaklara karşı gelmedikçe bu hale gelmiyor muyuz? ne ayyaşı? moda'da otuyorum, ben de içiyorum moda'da. çok şükür ayyaş falan değilim. senin o bakkalın da aklını çok iyi alırım icabında. ne derdin var senin birader?

bunları yazdığım için bir yandan da pişmanım. şu kırılgan dönemde senin yıkıcılığın ne yazık ki beni de kontrol altına alıyor zaman zaman. ben de yıkıcı oluyorum, bölücü oluyorum senin gibi. bir tarafta şehitleri için yas tutanlar, bir yanda yasaklara karşı ayakta durmak isteyenler. hepsi bir arada, bunun nesi kötü allah aşkına?

gel sen şu laflarını geri al, ben de bu sert üslubu bir tarafa bırakayım, birbirimize karşı anlayışsız davrandığımız için özürlerimizi dileyelim, anlaşmanın yollarını arayalım. olması gereken de bu değil midir? gel sen boşver, şu ayyaşı falan unut, küfretmeyi unut.

edit: başlık değişti. her ne sebeple değiştiyse de iyi oldu bence. kendi adıma teşekkürlerimi sunarım.

edit no 2: yenisi türedi. şimdi bilemedim ben.
şehitlerin derdinden ziyade, içki içenlere beslediği nefreti açıklayacak yer bulamayanların kofti tespitlerinden biri. şehitler üzerinden yapılan edebiyata malzeme olmayan bir onlar kalmıştı zaten.
vatanseverliği ülkesinde olup bitenlerden habersiz yaşayıp, hiçbir olaya tepki göstermeyerek sadece asker öldüğü zaman balkonuna bayrak asıp, ayda yılda bir katıldığı yürüyüşlerde bilinçaltına yerleştirilmiş "şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganını atmaktan ibaret zannedenlerin eleştirdiği birilerinin ayyaş şeklinde hitabta bulunduğu insanlardır. sen hiçbir şeyi sorgulama, sorma, düşünme, çözüm üretme adına hiçbir adım atma sonra utanmadan böyle saçma sapan eleştirilerde bulun. yurdum insanı işte...
turkce lastik gibi bir dil.

sehitler icin moda da iciyorlar evet. sehitler icin yurumek eyleminin dısında yeni bir hareket.
(bkz: moda iskelesinde her cuma yapılan içkili protesto)

(bkz: moda iskelesinde protesto edenleri ayyaş sanmak)
hadi onlar ayyaş mış ondan yürümüyorlar diyelim ee sizin gibi ultra müslümanlar niye şehitler için yürümüyor o zaman? niye ilk adımı modalı ayyaş dediğiniz adamlardan bekliyorsunuz? adamların zaten başları bu hükümetin kurallarına biat etmediklerinden belada. pek çoğu hakkında yasal işlem başlatıldı. ee bi de şehit yürüyüşüne katılarak gözaltına mı alınsınlar. biliyorsunuz başbakanımız ve geçen hafta da cumhurbaşkanımız şehit cenazesinde isyan eden vatandaşları tutuklattılar. bir yürüyüş düzenlense emin olun o ayyaş dediğiniz adamların hepsi de pek çok kişinin artık eline almaktan bile çekindiği türk bayraklarıyla katılacaktır şehit yürüyüşlerine. tıpkı cumhuriyet mitinglerinde heryeri bayrak denizine çevirdikleri gibi.

ayrıca ayyaş sensin iskelede sana girsin kardeşim emi!
ağa içseler ne yürüseler ne . kuru kalabalık işte . niye geldin diye sorsan vatan için diyecek şehit kardeşlerimiz için diyecek ama gel gör ki ; şehitliğin yanından araba ile geçerken ağzında sigara ayak ayak üstüne atılmış müzik son ses basıp geçecek o kişiler .

yürüyeceksen şehit cenazesinde sadece yürmekle görevinin bitmediğini bileceksin . ömür boyu saygılı olacaksın . orda yatan kişilerin vatan için , üstüne bastığın topraklar için canını verdiğini iliklerinde hissedeceksin her şehitliğe gelişinde yada dengi
nden geçişişinde .
yoksa yürüse ne yürümese ne .
benim yaşadığım şehire senede ortalama 2 şehit gelir . herkes yürümeye çıkar . alabildiğine kalabalık . bağır çağır .

yazacağım olay yaşanmıştır .
şehit cenazesinde yürüyen vatandaş gelip niye burda duruyorsunuz . vatan elden gidiyor dedi bize .bizimde haberimiz yok bir şeyden . sustuk . suçluyuz çünkü . (hani duymamız gerekirdi onun için . çünkü fransa liginin lideri kim biliyoruz . kim kimle çıkıyor . yada kurtlar vadisinde haftaya neler olacak biliyoruz . bu bizim ayıbımız dedik sustuk sadece )ama aradan iki gün geçti ki çarşıya indik . şehitliğin önüne geldik . arkadaşlar bir dua edelim boş geçemeyelim burdan dedi . bizde durduk dua ediyorduk ki ; o vatansever şehit cenazesinde yürüyen adam , tevafuk ordan geçiyordu . şehitliğe doğru dönüp tükürdü. sinirlendik ama biz dalgınlığına verdik sustuk . ulan adam elinde simitle bir daha geçti ki adam bir daha şehitliğe dönüp tükürdü ama artık çok geçti bizim deli fişekler adamı bir güzel dağıttı ağzını yüzünü hoşafa çevirdi .

tabi ki şehit cenazelerinde yürümeyin demiyoruz . ama görevinizin sadece yürümekle kuru kalabalık yaparak bitmediğini bilmenizi istiyoruz . tamam tepkimizi gösterecez tabi ki . birlik olacaz bu ğünlerde . lanet okuyacaz bu şerefsizliği yapanlara ama kuru kalabalık yapacaklarsa gelmesin kimse . ak koyun kara koyun belli olsun .

başlıktan biraz koptu ama sonuç olarak ağalar ; birgün yanından saygısızca geçeceklerse şehitliklerin, bırakın gelmesinler . gereksizlerdir. şehitliğe saygısı olan da zaten haberi olursa gelir . o kişilerin ayaklarının altından öperim vesselam .
elma armut diyecem çok klişe olacak.

şimdi esas mesele şu; bu alaka nerden kuruldu ve bu yargıya nasıl varıldı?
çetele mi tutuluyor ki o adamların şehitler için yürümediği iddiası ortaya atılmış?
haberlerde izlenilen her haber günün aynı saatinde mi gerçekleşiyor zannediyor bazıları?

öss'ye odaklı yetiştirilme sonucu iki bağlam arasında ilişki kuramayan, yanlış kuran beyinlerde bu tarz şeyler normaldir de bunu niye genele yaymaya çalışırlar onaanlam verebilmiş değilimdir.

üsluba ve içeriğe hiç girmiyorum. anlayan anladı. anlamayana:
tümay yayınları tükçe öss hazırlık kitabı paragrafta-parçada anlam.
iki alakasız durumun denk durum sayılıp, hayatımda duyduğum en komik önermelerden biri haline getirilip, bağlantılıymış gibi sunulması.
böyle düşünen arkadaş(lar)a zambo sakızı, yorgan iğnesi ve nişadır yollamak istiyorum. çok alakasızlarmış gibi görünseler de bunlar arasında dahi bağlantı kurmayı başaracaklardır kuşkusuz.
kurgusal dıaloglarla * sozluk ahalısını lınc gırısımınde bulunmaya sevk edıp bu sozlugu yazılmaz bu ulkeyı de yasanmaz kılan varlıkların soylenmelerı...
belki şehitlerin ruhu için içiyorlardır, bilemezsin ki dostum. bilemezsin..

neler yapmadık ki bu vatan için, kimimiz yürüdük, kimimiz içtik...
evi denize yakın olduğu için sahili sahiplenip, "biz buralarda 8 yıldır şarap çekiyoruz" diyen bünyedir.

- öküz abi!
+ söle.
- yine 15 şehid vermişiz.
+ ee ne duruyoruz hadi içelim.

(bkz: bir kamusal alan olarak sahil)
terörün amacına ulaşmasına izin vermeyenlerdir.

zaten teröristin istediği, zırt pırt hayatı durdurmak ve toplumun keyfini kaçırmak. inadına alkol, inadına seks ve eğlence, şehit ruhlarının da destekleyeceği bir şeydir. askerden sağ dönememiş bir arkadaşınızın sizi göklerden izlediğini düşünün. hangisini yapmanızı tercih ederdi? dağda kokan, çamurlarda debelenen teröristin aksine, ona nispet yaparcasına, zevk-ü sefa içinde bu cennet vatanın nimetlerinden nasiplenmenizi o da tasvip etmez miydi?
Derdi üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? ah buna bir karar verseler. tiz kelleleri vurula. orada içki içen insanları yargıladın astın da gerekçen ne? bir insanın teröre karşı olup olmadığını- ne saçma şey ya bu. bu cümleyi bile kurdurtuyosunuz insana- hangi ölçüm aletinle, hangi ömrüm boyunca anlayamayağım kıyaslama metodunla buldun çıkardın da böbürleniyorsun. insanı insana düşman etmek terör değil mi sanki? terörü sen ben biz onlar sokaklarda lanetleyerek çözeceğiz inan. bundan nemalananlarsa sen sokaklarda haykırırken yüklerini toplayıp gidecekler. teröristlerse yeter bu halka bu kadar eziyet, bırakalım bu işleri kanka diyerek, sigarayı bırakır gibi bırakacaklar silahlarını. teröristin umurunda değil senin lanetin, benim öfkem. sen bu öfkeni terör nedeniyle yaşanmaz hale gelen toprakları, yaşanılır kılamayanlara göstereceksin, bizden beş onlardan on beş hesabıyla yok edilmez terör. ama çık sokağa bağır, bayrak as evine, bu rahatlamak öfkeni yansıtmak için elbette iyi bir yol, yol ama çözüm değil. çözümsüzlüğün nedeni ne modada içki içen insanlar ya da yeterince insanın sokaklarda yürümeyi seçmemesi. çık sokağa bağır da bir de sen terör yaratma.
" e be evladım! sap ne saman ne? bildin mi? e be kuzum sen bu ikisini harmanlayıp bir yerlere sokmuşun be güzelim" diyerek beni düşüncelere daldıran insanlardır bunlar efenim!
belki kuru kuru yürümenin fayda etmeyeceğini düşünüyorlardır.