bugün

yavaş yavaş olan, ama olunmadığı zanneden değişimdir. evreleri vardır.

1- ilk okula geldiği evre: öğrenci kişilik okulun olduğu şehire gider. orada bir yurt bulur ve ailesi tarafından elleriyle yerleştirilir. o gece öğrenci kişi evden ilk defa ayrılmış bir "çocuk"tan başka bir şey değildir. okula gider, ağlar zırlar durur. her gün anne babasını arar ve uzun bir süre kimseyle konuşmaz. içine kapanır. "benim burada ne işim var" diye isyan eder. kısaca dediğim gibi bu evrede öğrenci hala "çocuk"tur.

2- arkadaşlarla tanışma, kaynaşma evresi: içe kapanıklığını ve zırlaklığını üzerinden atmış olan öğrenci kişilik, başlar çevreyle iletişim kurmaya. arkadaş edinir. kendi kafasına göre değildir ama yine de arkadaştır. bir çoğu ile daha sonra selam sabah bile kesilecektir ama şu an için onun aklında herkes dosttur. kısaca öğrenci kişi "emekleme" evresindedir.

3- enseye tokat göte parmak evresi: üzerinden bütün çekingenliğini atmış ve ortamını kurmuştur bu evrede öğrenci kişisi. herkesle selam sabah eder. yolda geçen tanıdığıdır artık. gelene geçene el şakaları yapar, güler durur. kendini güvende ve mutlu hisseder. öğrenci kişisi "yürüme ve koşma" evresindedir.

4- kız araştırma ve bulma (kab) evresi: bu evrede öğrenci kendisine özel bir kız aramaktadır. buna halk arasında sevgili, öğrenci arasında hatun, karı, yenge denir. öğrenciler arasında bir semboldür bu. bunu bilen öğrenci kız arar sağda solda. kız arkadaşlarının yurt arkadaşları yakın hedeftir. ardından sınıfındaki kızlar tabiki. derken birisini gözüne kestirir. bu evre "son gülen öğrenci" evresidir.

5- aşık olma evresi: öğrenci gözüne kestirdiği kıza aslında başka gözle baksa da aşık olmaya başlar. olmaması gereken olmuştur. öğrenci için bu evre "şaşırma" evresidir.

6- sürünme, dönem uzatma evresi: aşık olan öğrenci artık senenin sonuna gelmiştir. ancak aklı sadece bir yerde olduğundan bir dönem derslerine konsantre olamamış ve bunun sonucunda derslerin bir çoğundan kalmış, okulunu uzatmıştır öğrenci kişilik. bu sırada aşkına karşılık bulamamış olmasına rağmen öğrenci ataklara devam etmektedir. ancak bilinen tek gerçek yerlerde süründüğüdür. bunu bir tek o görmez.

7- öğrenci evi dönemi: dönemler içinde en verimlisi, en eğlencelisi ve en sıkıntılı dönemdir. öğrenci eğlenir, güler altına edercesine. sabaha kadar sohbetler, içki masaları vs. felekten günler çalar arkadaşlarıyla. eldeki parayı idare etmesini de öğrenir ayrıca. ekmek, su gibi temel ihtiyaçlarla karın nasıl doyurulur? kaç çeşit yumurta yapılabilir? makarnanın kaç çeşidi vardır? hangi aletler ısıtıcı olarak kullanılabilir? gibi sınır noktaları zorlar ve yaratıcı zekasını konuşturur. kira zamanı, elektrik su parası, kredi kartı derken öğrenci geçinmeyi öğrenmiştir. bu sırada da ailesini aramaya sadece paraya ihtiyaç duyduğu zamanlarda başlamıştır. her gün konuşmalar, haftada 1-2 kereye düşmüştür.

8- son gün evresi: ilk gün "çocuk" olarak okula gelen öğrenci son güne gelmiştir. geriye dönüp bakıldığında bir çok şeyi başarmış olmanın gururu, karşılıksız aşkın burukluğu ve öğrenci evi deneyiminin keyfi vardır damarlarında. "ana kuzusu" olarak gelmiştir buraya ama şimdi kendisini yaşlanmış "koca bir adam" gibi hissediyordur. derken son kez bakar yaşadığı yere bir daha gelmeyecek gibi, dostlarına sarılır daha sonra hiç sarılmayacakmış gibi. ilk gün olduğu gibi ailesi gelir almaya. ancak almaya geldikleri aynı çocuk değildir. her şeyden öte çocuk değildir artık. bir çok açıdan zoka yutmuş, öğrenilmesi gerekenleri öğrenmiş bir insandır artık o. ilk gün tanıştığı bir kaç insandan fazla kalmamıştır geriye. seçmiştir çünkü o çocuk onları. elemiştir. kendine göre kriterler belirlemiştir.

sonra öğrenci kişisi şehrin yazılı olduğu tabelaya bakar dikiz aynasından. öğrettikleri için teşekkür eder ve son tebessümünü eder bu şehre. ardından da başarılı bir insan olarak hayatına kaldığı yerden devam eder.
(bkz: amı götü dağıtmak)
#7022210

5. evresinin tüm üniversite yaşamınızın içine edebileceğini bilmesi gereken potansiyel öğrenci arkadaşlarımızın yaşayacağı değişimdir.
bu aslında istesek anlata anlata bitiremeyiz. ama kısaca bir tanımlarsak şöyle diyelim

önce
x: hasan aga nabıyosun?

sonra
x:hasancım naber ya? life nasıl gidiyor
daha fazla saç,kıl vs. delinmiş kulak,kaş,göbek vs.
elbiselerini katlamadan kaldırmayan, dolabında çizgi şeklinde kıyafetlerden sütun yapmayan şahsın artık kıyafetlerinin dolapta topsu cisimcikler halini almasıyla açıklanabilir.
gittiği yere göre olması gereken asimilasyonu sağlamak olarak kısaca özetlenebilecek durumdur. olması şart mıdır hayır değildir ama olursa iyi olur çünkü kimse hiç bir üniversitede yerel kıyafetle dolaşmaz.