bugün

hepimizin sevdiği, içinde kendimizden bir parça bulunan şarkılar vardır. dörtlükler halinde olmasına rağmen uzun uzadıya açıklama getirilecek şarkılar. sadece bir cümlesini bile kendinize veya herhangi birisine yorumladığınızda dünya kadar anlam elde edebiliriz. rüya yorumlar gibi bunları da yorumlayabiliriz.

şöyle en basit örneği ile;

mesela gülben ergen’in, ‘’kandıramazsın beni, susturamazsın beni, durduramazsın beni. ben kötüyüm sen iyi mi? bir iki üç dört tamam, daha da katlanamam. selam yanlızlık ben geldim’’ gibi.

şimdi burada anlatılmak istenen özetle, ‘’bak artık beni kandıramasın tamam mı? çünkü kanmam, kanamıyorum. ha illa ben yine de kandıracam, belamı arıyorum diyosan o zaman iki gözüm önüme aksın ki olacaklardan ben sorumlu değilim. hiç uğraşma durduramazsın beni. hele hele o bayramlık ağzımı bir açarsam hiç susturamazsın. yani ben sana o kadar söylüyorum.’’ diyor ve hemen devamında kararlı bir tavır koyuş, eee bir toplumsal haykırışla ‘’çekil git şurdan, başımı belaya sokma benim.’’ dercesine, ‘’bir, iki, üç, dört ne bu be’’ diyerek olaya son noktayı koyuyor. ve ve vee ‘’katlandıklarımda gözüne dizine dursun, haram zıkkım olsun’’ gibisinden, ‘’bugüne kadar katlandımda ne oldu ha ne oldu? daha da katlanamam yeter’’ diyor ve kandırıkçı şahsı milletin içinde, oracıkta yüzüstü bırakarak derhal yalnız kalacağı bir yere gidiyor ve ‘’selam yanlızlık ben geldim, yemekte ne var?’’ diyor.

başka bir örnekle anlatmak gerekirse,

‘’sen beni öldürtçen mi çıldırtçan mı canım. gözlerim ne söylüyorsa doğrudur desem inanır mısın? seni iyi gördüm diyorsun, yalana bakar mısın.’’

şarkıyı yazan burada mustarip olduğu, canından bezdiği muhatabına kendisini öldürüp öldüremeyeceğini soruyor. yani ona göre bilelim de biz de armut toplamayalım diyesi bir kesinlikte şey yapmış. bu bir cesaret örneğidir ve herkes bunu soramaz di mi? ve ardından ‘’haa cevap hayır ise bana kafa yedirip sen mi çıldırtçan, yoksa kiralık çıldırtıçı mı tutcan?’’ diyesi bir cesaretle resmen haykırmış. bu arada bu kararlı sözleri söylerken ‘’çanım’’ dediği kişiye bakıyor ve ‘’yalan mı konuşuyorum ben sana, ne demek istiyorsun sen? ne o öyle, at at burası bağdat gibisinden bakıyorsun bana ha? gözlerim ne söylüyorsa doğrudur, o kadarrr. bana seni iyi gördüm diyorsun ama ben bunun yalan olduğunun da, her bir şeyinde farkındayım çanım, yutmuyorum, bilmem anlatabildim mi?’’ diyor. ha ayrıca ‘’c’’ harfi yerine ‘’ç’’ de, bir olayı ifade açısından gerçek bir reformdur. oradaki ‘’ç’’ harfi ifadeye hafif bir tükürük, efendime söleyim bir çemkirme katarak bu kararlılığın kompozisyonunu daha da bir pekiştirmiştir.
güncel Önemli Başlıklar