bugün

şairin şiirde neyi ima ettiği, nelerden bahsettiğidir.
lise edebiyat öğretmenlerinin seslerine bir buğu katarak öğrencilerine sorduğu,onları da hayatından bezdiren bir soru örneğidir...
edebiyat hocalarının derslerde hic usanmadan sordukları sorulardan biri.
şiire hakaret eden soru tipi.şiirlerin aslında ne anlatmaktan çok okuyan kişinin düşünsel gerçekliğini besleyip beslemediği önemlidir.şiirden kişi ne anlıyorsa şiirde de o anlatılmıştır.
şiir sezgidir hissettirir sadece. bir düşünceyi işlese de duygulara hitap eder. şairin bile değişik zamanlarda değişik anlamlar yüklemesine olanak sağlar bu yüzden.
bir şaire asla sorulmaması gereken soru cümlesi. önemli olan şairin ne dediği değil, okuyanın ne anladığıdır zira. şair bir şey derken başka birsürü şeyi de beraberinde söyler çünkü. ayrıca;

(bkz: şairin elinde)
görsel
şairi üzebilecek sorudur. zira şair bile kendisinin ne yazdığına değil, okuyanın ne anladığına bakar. zaten şiir, yazanın yayından çıkan ama okuyanı vuran bir oktur.
"Mana, şairin karnındadır" aforizmasına göre, yeri gelir şair bile yazdığını ve manasını bilmeyebilir. Köprünün altından çok sular akmıştır.
kuralsızlık duyguları olduğu için yazılır şiir o yüzden, gerçekten de ne yazdığını bile unutabilir!..
edebiyat sinavlarinin en beylik sorusudur.

isin aslını ararsaniz, tarih boyunca hicbir sair, yazdigi siirlerde ne demek istedigini kendi de bilmemistir.

siirde anlam aramak, evin duvarlarina renk begenmek icin bir resim sergisi gezmekten farksizdir.

cunku siirde anlam arayanlarla duvar orup ufuk daraltanlar ayni sığ sularin baliklaridir.

sairin derdi bir seyler anlatmak olsa, kagida duzunden girer, yani duzyaziya basvururdu.
hayır edebiyat zaten yoruma açık neden sizin istediğiniz gibi anlıyomuşum ben o cümleyi?
Şair tamamen anlaşılmak isteseydi zaten yazacağını şiir değil düz yazı olarak yazardı. Bir matematik probleminin anlaşılması gibi anlaşılacak bir şey olarak görürseniz ne şiiri ne de müziği yaşayamazsınız, bazı şeyleri indirgememek lazım. Şiiri düz yazıya indirgediğin zaman belki o şiirin tüm şiirliği ortadan kalkabilir.

insan ilişkileri de böyle, kafamızda ideal insan resmi var ve bütün karşılaştıklarımızı da ona indirgemeye çalışıyoruz. Hayatın çeşitliliğini öldürüyoruz. Bir türlü boşlukta kalmayı kabul edemiyoruz. Siz çerçevenizi çizip kapatmışsınız zaten.
Çocuk e harfine yaslanmış uyuyordu.

ismet Özel’in tüfenk şiiri ilk mısrası.

Şair burada annelerimiz bizler çocukken uyutmaya çalışırken söylediği ee ee ee e ninnisindeki e harfini kastetmektedir.
Aksini iddia eden ılıktır, afedersin bacım.