bugün

hani titreten bir duygu bu aşk. 40 derece yaz sıcağının ortasında bile zangır zangır titrer insan aşık olunca. kimilerine göre basittir bu 3 harfli kelime. a-ş-k, aşk, kşa, şka, nerden bakarsan bak bir anlam ifade etmez onlar için. kimileri içinse hayatın anahtarı niteliğini taşır. insan sevince, ayrı bir önemi oluyor birisini sevmenin. hani doğduğun günden beri tanıyormuşçasına hissedersin ya sevgilini, sanki hep varmış... anne gibi. baba gibi. kardeş gibi. belki de tamamen o'nun gibi...
hani bir kış akşamında çıkarsın ya sevgilinle el ele dışarıya dolaşmaya. bir iki birşeyler atıştırırsınız, ardından da bir sinema keyfi.. çıkarsınız sinemadan el ele. oturursunuz bütçenizin el verdiği doğrultu da uygun bir kafeye.. yudumlanır sıcak çaylar. hiç bitmesini istemezsin o anın, ama geçer vakit sevgiline söyleyebildiğin güzel birkaç cümle eşliğinde.. vakit gelir, evine bırakmak üzere kalkarsın masa'dan onunla birlikte. yürürsünüz biraz el ele. hissedersin üşümüştür küçük hanımın elleri. bir çırpıda yaklaştırırsın dudaklarına, üflersin tüm gücünle sıcak nefesini. -hufffffffffff huffffffff!
gözleri alev alev olur sevgilinin, senin bu hareketin karşısında. işte gerçek bir sevginin resmi. duyguların dili. aşkın ebedi cazibesi. hayatta gerçekten herkes tarafından kabul görecek birkaç duygusal yakınlaşmadan sadece birisidir bu hareket. gerçekten aşkın resmi...
kisiyi mutluluktan havalara ucuran tarzda bir davranistir.
birlikte olmanin en guzel yanidir sevgilinin tenini ve nefesini kendi teninizde hissetmek.
dokunuslariyla sizi size hissettirir.
* *
eğer o gün soğan yediysen pek hoş olmayan bir davranıştır. * *
sevgiliye, onu ne kadar önemsediğini göstermenin önemsiz gibi görünen ama çok etkili bir şeklidir.
romantiktir, fotoğrafı çekilse kartpostallıktır...
aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, yanına gittiğinizde kendinizi hala çocuk gibi hissettiğiniz sevgilinizin, soğuktan kızarmaya başlayan elinizi alıp, sıcacık nefesiyle ısıtmaya çalıştığı zaman anlarsınız; seni seviyorum sözlerinin, ankara'nın kuru ayazında bile sıcacık bakan gözlerinin aslında sevgisini o kadar da iyi anlatmadığını. ellerinizi, kalbinden geldiğini hissettiğiniz nefesine bırakırken anlarsınız gerçek aşkı, sevgiyi, sadakati, içtenliği... her bir nefeste daha çocuk olursunuz, her bir nefeste daha çok seversiniz karşınızdaki kahramanınızı..
yalakalığın önde gidenidir. kendi nefesi yokmu kardeşim bu kızın tamam sevgiliyiz diye de bu kadar biyerleri kaldırılmaz ki insanın. şu kızları büyütmeyin gözünüzde bu kadar.
birde o gelmeden çakmakla elini ısıtıp sevdiğinin ellerini ısıtanıda vardır. *
edit: eksileyen kardeş gördüm valla len niye kıskandın. msj at anacım söz bende seninkini ısıtıvericem *
böyle erkekler kaldı mı sorusunu sormama sebep olan cümle.
masum yıllardaki masum aşkın dorukta olduğu an.
aşkın körüklendiği andır. duygulanırsınız hoşunuza gider ve ısınırsınız.
sevginin, aşkın, şefkatin, merhametin en basit tanımıdır. insanın içini titretir, sevgisini bir anda devleştirir, iki tarafın da kalpleri devleşir dünyaya karşı. kısaca, aşktır işte.
Dünyanın yarısını sunmak gibi bir şey... Korku ve bunalım getiren soğuk rüzgara küfretmeden nefesiyle ısıtmak üşüyen elleri... elleriyle birlikte ruhunu; yüreğini de ısıtan harika sevgilidir...
her iki tarafında hoşuna gidecek olan güzel bir eylemdir. sevginin, merhametiin zirveye çıktığı andır.
soğuk bir kış günü eldivenlerini almamıştır o, sizinle dolaşırken. biraz havanın keskinliğini farkedemediğinden, biraz da sizin elinizin sıcaklığının yanında havanın soğukluğu ona denize ilk girildiği zamankinden daha ötede bir etki bırakmayacağını bildiğinden. ne çare ki, o kırılgan, hassas elleri bir süre sonra üşümeye başlamıştır.
o minicik elleri, iki elinizin arasına alır, en temiz nefesiniz ile ısıtırsınız onları. o eller sizin için önemlidir, çünkü artık kendi ellerinizden daha önem verir olmuşsunuzdur. özellikle o naif elleri ısıttıktan sonra, paltolarınızı çıkartıp bir kafede otururken, çağanoz gibi kolunu doksan derece kırarak sigara içişine bakarsınız hayran, hayran.

artık bakamayacaksınız hükümet kısıtlıyor, cezası var sigara içmenin. tahayyül edeceksin artık hem sevgilini, hem sevgili ülkeni.
bir de gözlerinizin içine bakarak gülümsüyorsa gercek sevgilidir. soguk havada yada yagmurlu havada cıkıp yürümek ister sizinle sadece ısıtmak tenini, kanını tüm bedeninize hissettirmek için. ceketsiz bile cıkarsınız dışarı sırf sizi ısıtsın diye. önce ellerinizi sonra dudaklarınızla her zerrenizi ısıtır. aşktır bunu yapan.
elleri her daim souk olan kişilerce elele tutuşmaya alternatif olarak bulunmuş yöntemdir..
içtendir, sıcaktır, sevgi göstergesidir. samimidir ayrıca. bu yönteme aşık olmayacak kız düşünemiyorum ben.
üşüyen sevgiliye yapılabilecek en sıcak davranış şekli. sıcak sahlep kıvamında bir dokunuş..
görünüşte romantik bir eylemdir ancak bunun yerine yün bir eldiven hediye etsen sevgilin seni ısıtabilir.*
romantizmin başyapıtı olabilecek bir enstantenedir.
bi süre sonra terk edecek vatandaş tavrı.
sadece yazıdan ibaret değildir. olan bir şeydir, yaşanandır. çok samimidir, çok sıcak bir harekettir, başarılıdır. bu durumu daha önce yaşamışsan eğer soğuk günlerde yalnızken cebinden bir eldiven çıkar ama takmak istemessin be, hatırlarsın işte o günleri, için bi kötü olur o zaman, bir iç çekersin.
(bkz: aşk)
ellerin üsümesini istetecek hede. güzeldir lan sözlük.
bir sevgiliye sahip olmanın güzelliğini en iyi hissettiren anlardan biridir. harbiden güzeldir lan.