bugün
- icardi1905 silik olsun kampanyası21
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey9
- sözlük kızlarının ayakkabıları15
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı10
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler12
- arda güler10
- karınıza range rover alır mısınız18
- ekşi sözlük9
- şu anda çalan şarkı9
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- icardi190510
- ali erbaş11
- anın görüntüsü17
- bülent uygun15
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır10
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu21
- güzel kızların size abi demeye başlaması12
- sözlük yazarlarının pankekleri14
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- patiswiss17
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı14
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi19
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe12
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington13
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
yusuf akçura tarafından yazılmış olan, osmanlı devleti'nin son dönemlerinde devletin bekası için osmanlıcılık, türkçülük ve islamcılık politikalarının uygulanabilirliğini ele alan kısa bir makaledir. akçura bu makalesinde açıkça türkçülüğü desteklemese de, osmanlıcılığı uygulanabilir görmemiş, islamcılık ve türkçülüğün şanslarını eşit görmüştürç. fakat bu makalenin en önemli noktası; ele alınan dönemin koşulları itibariyle türkçülüğün bir politika olarak ilk defa ciddi ve kapsamlı bir şekilde dile getirilmesidir. bu sebeple modern türk devletinin ideoloğu olan ziya gökalp'e fikir babalığı yaptığı ya da ona öncülük ettiği söylenebilir.
osmanlı devleti için çıkış yollarını anlatan makaledir...
makalenin yayımlanmasından sonra osmanlıcılık, islamcılık ve türkçülük meselesi yoğunlaşmıştır.
osmanlıcık düşüncesinin artık bir işlevi kalmadığını belirten akçura öncelikle islamcılığın ardından türkçülüğün izlenilecek bir yol olmasını anlatır.
nitekim düşüncesinde haklı çıkacaktır ve türkçülük (milliyetçilik) akımı tek ihtimal olarak kalmış olacaktır.
makalenin yayımlanmasından sonra osmanlıcılık, islamcılık ve türkçülük meselesi yoğunlaşmıştır.
osmanlıcık düşüncesinin artık bir işlevi kalmadığını belirten akçura öncelikle islamcılığın ardından türkçülüğün izlenilecek bir yol olmasını anlatır.
nitekim düşüncesinde haklı çıkacaktır ve türkçülük (milliyetçilik) akımı tek ihtimal olarak kalmış olacaktır.
pantürkizm in manifestosu olarak kabul gören eserdir.
yusuf akçura nın 1908 yılında yayınladığı eseridir. islam birliği ve türk birliği hakkındaki fikirlerini açıklayıp , olumlu ve olumsuz taraflarını ortaya koymuştur. bu yazı türkçülüğün manifestosu olarak kabul edilmiştir.
Yusuf Akçura 1904 yılında yazdığı 32 sayfalık Üç Tarz-ı Siyaset adlı makalesini Mısırda yayınlanan Türk Gazetesinin 23-34′üncü sayılarında Nisan-Mayıs 1904′te yayınladı. Türk Gazetesi bu makalenin yayınlanmasından birkaç ay evvel gazeteci Ali Kemalin etrafında toplanan bir grup liberal tarafından Kahirede yayınlanmaya başlamıştı.
Bu makalede üzerinde durulan ve uygulanabilirlikleri tartışılan ana konular şunlardır:
1. Bir Osmanlı ulusu meydana getirmek,
2. islâmcılığa dayanan bir devlet yapısı kurmak,
3. Iraka dayalı bir Türk siyasal ulusçuluğu meydana getirmek.
Her biri Osmanlı Devletini kurtarma yolu olarak görülen bu konuları şöyle irdeliyor.
Osmanlıcılık: Bu fikrin amacı yeni bir Osmanlı milleti oluşturmaktır.
Osmanlı devletinin devamı için bu iş başarılabilirse elbette çok yararlı olur. Bunun için cins, din ve mezhep ayrımı gözetilmeksizin Osmanlı halkları haklar ve ödevler açısından eşit hale getirilecek, böylece ortak vatan kavramı etrafında Amerikan ulusu gibi bir Osmanlı ulusu oluşturulacaktır. Tek amacı sınırları korumak ve imparatorluğu yaşatmaktır
Akçura, Osmanlılık fikrini hem sakıncalı hem de imkansız görmektir. O, sınırların korunmasını devlet için yeterli bir amaç görmemektedir imparatorluk halkları örgütlenip bir halk haline geldiğinde devletin kurucusu ve yöneticisi Türkler eriyip gidecek, egemenlik Arap çoğunluğa geçecektir. Ayrıca, Osmanlı topluluklarının birbirleriyle kaynaşmak istemeyeceklerini de öne süren Akçura, dinsel, siyasal ve mezhepsel nedenlerle bütün Avrupanın buna engel olmak için çalışacağını söyleyerek Osmanlı milleti meydana getirmeye uğraşmanın boşa yorulmak olduğuna kanaat getirecektir.
islamcılık: Osmanlı milliyeti siyasetinin başarısızlığı üzerine islamiyet politikası meydan aldı diyen Akçura, islamcılık siyasetinin Dünyadaki Müslümanlardan bir islam birliği meydana getirmek amacı ve eylemi olduğunu söylüyor. Avrupalı yazarların Panislamizm dediği bu fikir Osmanlılık fikrinin zayıflamasıyla Abdülaziz zamanında başlamış olup,Abdülhamit zamanında fikirden eyleme geçmiştir. Bu dönemde Müslüman memleketlerinde geniş bir Panislamist propagandaya girilmiştir.
Akçura, bu politikanın güçlüklerini anlatırken şunları göz önüne alır: Önce Tanzimatın Osmanlı toplulukları arasında yaymayı amaç tuttuğu siyasal ve hukuksal eşitlik artık söz konusu olmayacaktır. Hatta Türkler arasında bile mezhepsel, dinsel çatışmalar çoğalabilecektir. Müslüman ülkelerin çoğunun idaresini ellerinde tutan batılı devletler de bu tasarının gerçekleşmesine izin vermeyeceklerdir. Ancak bu politikanın olumlu yanları da vardır. Onlar da, Osmanlı memleketlerinde din esasına dayalı güçlü bir Müslüman birliği kurulacağı, Dünyadaki Müslümanların Halifenin etrafında toplanmaları için sağlam bir zemin hazırlanacağı idi. Bu arada islamda din ile devletin bir bütün olarak kabul edilmiş olmasını, Kuranın anayasa niteliği taşımasını, halifenin Müslümanlarca imam kabul edilmekte olmasını, islamcılığı kolaylaştırıcı etkenler olarak görmektedir. Ancak dış engelleri çok kuvvetli gören Akçura bu siyasete, islam tebaya sahip büyük devletlerin, islam ülkeleri üzerindeki etkilerini kullanarak engel olacaklarını söylüyor.
Türkçülük: Bu siyasetin uygulaması, önce Osmanlı imparatorluğundaki Türklerin, Türk olmadıkları halde az çok Türkleşmiş olanların ve ulusal bilinçden yoksun olanların bilinçlendirilmesi ve Türkleştirilmesi ile başlayacaktır. Asıl fayda Asya ile Doğu Avrupa2da yayılmış olan Türklerin birleştirilmesi sonucu meydana gelecek azametli bir siyasal milliyetin elde edilmesiyle sağlanacaktır. Türkçülük fikrinin uygulanmasında Osmanlı Devleti Japonyanın sarı ırk için oynadığı rolü oynayacak ve liderlik edecektir.
Bu siyasetin engelleri ise şunlardır: Önce Osmanlı Devletinde Müslüman olup da Türk olmayan ve Türkleştirilmesine imkan olmayan topluluklar Osmanlı Devletinden ayrılmak isteyeceklerdir. Büyük bir Türk nüfusa sahip olan Rusyanın da bu siyasete engel olmak isteyeceği kesindir. Ancak Türkçülüğün harici engelleri islamcılığa göre daha azdır.
Sonuç olarak Akçura, Osmanlıcılığı uygulanması imkansız bir siyaset olarak gösteriyor. islamcılık ve Türkçülüğü ise, eşit denebilecek yarar ve zararlara sahip olarak niteliyor. Makalesini şöyle bitiriyor:
Hülasa öteden beri zihnimi işgal edip de kendi kendimi ikna edecek cevabını bulamadığım sual yine önüme dikilmiş cevap bekliyor: Müslümanlık, Türklük siyasetlerinsen hangisi Osmanlı Devleti için daha yaralı ve kabil-i tatbiktir.
Yusuf Akçura bu makalesiyle yüzyılın ilk yarılarında istanbulda Mekteb-i Tıbbiye öğrencileri arasında etkili olmaya başlaysan Türkçülüğü sistematik olarak ilk kez ortaya koydu. Bu nedenle Üç Tarz-ı Siyaset Türkçülüğün manifestosu kabul edilmekted
Bu makalede üzerinde durulan ve uygulanabilirlikleri tartışılan ana konular şunlardır:
1. Bir Osmanlı ulusu meydana getirmek,
2. islâmcılığa dayanan bir devlet yapısı kurmak,
3. Iraka dayalı bir Türk siyasal ulusçuluğu meydana getirmek.
Her biri Osmanlı Devletini kurtarma yolu olarak görülen bu konuları şöyle irdeliyor.
Osmanlıcılık: Bu fikrin amacı yeni bir Osmanlı milleti oluşturmaktır.
Osmanlı devletinin devamı için bu iş başarılabilirse elbette çok yararlı olur. Bunun için cins, din ve mezhep ayrımı gözetilmeksizin Osmanlı halkları haklar ve ödevler açısından eşit hale getirilecek, böylece ortak vatan kavramı etrafında Amerikan ulusu gibi bir Osmanlı ulusu oluşturulacaktır. Tek amacı sınırları korumak ve imparatorluğu yaşatmaktır
Akçura, Osmanlılık fikrini hem sakıncalı hem de imkansız görmektir. O, sınırların korunmasını devlet için yeterli bir amaç görmemektedir imparatorluk halkları örgütlenip bir halk haline geldiğinde devletin kurucusu ve yöneticisi Türkler eriyip gidecek, egemenlik Arap çoğunluğa geçecektir. Ayrıca, Osmanlı topluluklarının birbirleriyle kaynaşmak istemeyeceklerini de öne süren Akçura, dinsel, siyasal ve mezhepsel nedenlerle bütün Avrupanın buna engel olmak için çalışacağını söyleyerek Osmanlı milleti meydana getirmeye uğraşmanın boşa yorulmak olduğuna kanaat getirecektir.
islamcılık: Osmanlı milliyeti siyasetinin başarısızlığı üzerine islamiyet politikası meydan aldı diyen Akçura, islamcılık siyasetinin Dünyadaki Müslümanlardan bir islam birliği meydana getirmek amacı ve eylemi olduğunu söylüyor. Avrupalı yazarların Panislamizm dediği bu fikir Osmanlılık fikrinin zayıflamasıyla Abdülaziz zamanında başlamış olup,Abdülhamit zamanında fikirden eyleme geçmiştir. Bu dönemde Müslüman memleketlerinde geniş bir Panislamist propagandaya girilmiştir.
Akçura, bu politikanın güçlüklerini anlatırken şunları göz önüne alır: Önce Tanzimatın Osmanlı toplulukları arasında yaymayı amaç tuttuğu siyasal ve hukuksal eşitlik artık söz konusu olmayacaktır. Hatta Türkler arasında bile mezhepsel, dinsel çatışmalar çoğalabilecektir. Müslüman ülkelerin çoğunun idaresini ellerinde tutan batılı devletler de bu tasarının gerçekleşmesine izin vermeyeceklerdir. Ancak bu politikanın olumlu yanları da vardır. Onlar da, Osmanlı memleketlerinde din esasına dayalı güçlü bir Müslüman birliği kurulacağı, Dünyadaki Müslümanların Halifenin etrafında toplanmaları için sağlam bir zemin hazırlanacağı idi. Bu arada islamda din ile devletin bir bütün olarak kabul edilmiş olmasını, Kuranın anayasa niteliği taşımasını, halifenin Müslümanlarca imam kabul edilmekte olmasını, islamcılığı kolaylaştırıcı etkenler olarak görmektedir. Ancak dış engelleri çok kuvvetli gören Akçura bu siyasete, islam tebaya sahip büyük devletlerin, islam ülkeleri üzerindeki etkilerini kullanarak engel olacaklarını söylüyor.
Türkçülük: Bu siyasetin uygulaması, önce Osmanlı imparatorluğundaki Türklerin, Türk olmadıkları halde az çok Türkleşmiş olanların ve ulusal bilinçden yoksun olanların bilinçlendirilmesi ve Türkleştirilmesi ile başlayacaktır. Asıl fayda Asya ile Doğu Avrupa2da yayılmış olan Türklerin birleştirilmesi sonucu meydana gelecek azametli bir siyasal milliyetin elde edilmesiyle sağlanacaktır. Türkçülük fikrinin uygulanmasında Osmanlı Devleti Japonyanın sarı ırk için oynadığı rolü oynayacak ve liderlik edecektir.
Bu siyasetin engelleri ise şunlardır: Önce Osmanlı Devletinde Müslüman olup da Türk olmayan ve Türkleştirilmesine imkan olmayan topluluklar Osmanlı Devletinden ayrılmak isteyeceklerdir. Büyük bir Türk nüfusa sahip olan Rusyanın da bu siyasete engel olmak isteyeceği kesindir. Ancak Türkçülüğün harici engelleri islamcılığa göre daha azdır.
Sonuç olarak Akçura, Osmanlıcılığı uygulanması imkansız bir siyaset olarak gösteriyor. islamcılık ve Türkçülüğü ise, eşit denebilecek yarar ve zararlara sahip olarak niteliyor. Makalesini şöyle bitiriyor:
Hülasa öteden beri zihnimi işgal edip de kendi kendimi ikna edecek cevabını bulamadığım sual yine önüme dikilmiş cevap bekliyor: Müslümanlık, Türklük siyasetlerinsen hangisi Osmanlı Devleti için daha yaralı ve kabil-i tatbiktir.
Yusuf Akçura bu makalesiyle yüzyılın ilk yarılarında istanbulda Mekteb-i Tıbbiye öğrencileri arasında etkili olmaya başlaysan Türkçülüğü sistematik olarak ilk kez ortaya koydu. Bu nedenle Üç Tarz-ı Siyaset Türkçülüğün manifestosu kabul edilmekted
Türkçülüğün manifestosu sayılır katip hali bulunmakta her türk gencinin alıp okuması gereken bir eserdir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar