bugün

değerli mütefekkir mustafa islamoğlu'nun 2001 yılında çıkan kitabıdır. bu kitabı önemli kılan özelliği ise anadolu islam algısı başta olmak üzere dünya üzerindeki müslümanlarda var olan ''muhammed tasavvurunu'' irdeliyor olmasıdır.
peki nedir bu muhammed tasavvuru?

müslümanların ve kendisinin selameti için hudeybiye barış anlaşması'nda çok ağır hükümlerin altına imza atan, savaşta ciddi bir yara almamak için iki zırh giyen, aldığı darbe ile dişleri kırılan, taif'te taşlandığı için alnı yarılan, oğlu ibrahim öldüğünde ciddi şekilde travmatik bir ruh haline bürünen, zehirlenmek sureti ile suikaste maruz kaldığından dolayı, o zehrin etkisi ölümüne dek süren; sizlerden benden, bizden hepimizden farksız; düşünen sorgulayan, ağlayan, kızan, umutsuzluğa düşen, kainata oranla şu evrende herkes gibi aciz bir insan olan muhammed yerine;

insan olmaktan çok, mekkeli müşriklerin söylediği gibi tam olarak kur'an'da da bahsettiği gibi;

--spoiler--
kavminin önde gelen kafirleri dediler ki; ''Bu adam tıpkı sizin gibi bir insandır. Üzerinizde üstünlük kurmak istiyor. Eğer Allah dileseydi, bize bir melek gönderirdi. Onun söylediklerini eski atalarımızdan hiç duymamıştık.'' (MU'MiNuN suresi 24. ayet)
--spoiler--

melekleştirilmiş, insanüstü vasıfları kendisinde toplayan hatta ve hatta levlake levlak lema halaktul eflak gibi yani; kulum sen olmasaydın alemleri yaratmazdım mealindeki allah'a ve paygamber'e atılan bu iftiranın kendisine layık görüldüğü, adeta ''tanrısal özün'' kendisine verildiği ve bu öze dolaylı olarak tanrı'nın da bağımlı olduğu insan görünümlü bir tanrı modeli tasavvurudur kitabın üzerinde durduğu ''muhammed tasavvuru''.

kitabın kapağında da yer aldığı şekli ile islamoğlu hoca iki tasavvur üzerinde durmaktadır;

1- aşırı yüceltmeci peygamber tasavvuru
2- indirgemeci peygamber tasavvuru.

ilk tasavvur olan aşırı yüceltmeci peygamber tasavvurunu maddeler halinde psiko-sosyal yönleri ile alan kitap, ilk bölümün ikinci maddesi olan ''Anlama Problemi insanoğlunun En Ezeli Problemidir'' tezi ile mükemmel bir tespite imza atmış ve bu bağlamdaki tarihsel süreci doğrular nitelikte bir yaklaşım ortaya sermiştir. anlama problemi; islam dünyasının 1400 yıllık sorunudur. peygamber'in ve islam'ın tarihi ile yaşıttır. işte bu yüzdendir allah adına yalanlar söylemek işte bu yüzdendir şuubi hareketlerin doğurduğu mezhepleri din edinmek. amaç ise; allah adına yalan söyleyip çıkar sağlamaktır. islam tarihine bakın, hak vereceksiniz.

ikinci bölüm ise indirgemeci peygamber tasavvuru başlığında ele alınarak geçmişin ve bugünün islam dünyasının en önemli sorunu olan peygamber ve din hatta tanrı algısındaki ''indirgemecilik'' hastalığını ve cehaletini irdelemiştir. yer yer hristiyanlaşma ve yahudileşme temayüllerine değinerek konuları ele alan kitap dinler tarihi açısından da yerinde tespitlerle devam etmiştir. kısaca bahsedecek olursak hristiyanlardaki isa tasavvuru ''tanrı peygamber'' ya da ''peygamber tanrı'' çelişkisi içindeki meryem oğlu isa tanrısal özün bir sonucu, nüktesi; yerine göre de ana sebebidir. bizlerdeki ''sen olmasan kainatı yaratmazdım'' şeklindeki tasavvurla aynıdır ve bu tasavvurların islam dünyasına hangi yollarla geldiği ve temayül açısından kategorileri bellidir.

cahiliye dönemi tanrısal ve kutsal varlıkların tasavvurunun islam sonrası dönemde peygamber'e nasıl layık görüldüğünün ayrıntılarını ve kaynaklarını rahatlıkla bulabileceğiniz kitap, ilim dünyasında geri kalmış müslüman halklar ve araştırmacılar açısından da kaynak eser niteliğindedir. her zaman savunduğum bir şey var ki islam dünyası pozitif bilimlerde olsun, sosyal bilimlerde olsun kaynak eserler veremediğinden dolayı geridedir. islam'ı ve tarihini, düşünce yapısının gelişim aşamalarını philip hitti, ıgnaz goldziher, Reinhart Dozy, Julius Wellhausen, roger savory'den okumak yerine cahız'dan, Al-Makdisi'den, Ahmed Cevdet Paşa'dan mustafa islamoğlu'ndan okumayı her durumda tercih ederim. bunun sebebi ise nefsime hoş gelen danışıklı dövüş bir tarihi okumak değildir, içimizden ''kral çıplak'' diyebilen birilerinin çıktığını görebilmenin hazzını yaşama isteğidir.

ve kitabın son bölümü ve en önemli bölümü; KURAN’IN PEYGAMBERi ve kur'an'ın tanıttığı peygamber...
bahsedildiği gibi ilk tasavvurla ya da ikinci tasavvurla alakası olmayan peygamberdir, allah adına iftira eden belamların yarattığı peygamberden beri olan peygamberdir.

kur'an'ın peygamberi ve kur'an'ın anlattığı peygamber ise bugünün islam dünyasının muhtaç olduğu rehberdir. çünkü bugün algımıdaki muhammed ile 7. yüzyılda yaşamış muhammed arasında ciddi farklılıklar vardır, maalesef ki.

(bkz: hazreti muhammed/#20134668)

bu konuyla bağlantılı olarak bu yazıyı yazmıştım, Çok yerde rastladığınız Hz.Peygamber'in mesajından fazla hırkası ile, ahlakından fazla sakalı ile ilgilenen müslümanların varlığını bir de kendi penceremden incelemiştim.

önümüzde iki seçenek var; birincisi benim ve mustafa islamoğlu'nun ya da onun gibi hakikatlı alimlerin eleştirdiği ''insan değil tanrısal muhammed'e'' inanacağız ya da kur'an'ın bahsettiği peygamber'e.

bazı sahtekarlar bazı allah adına yalan uyduranlar ise kitabın isminin üç muhammed olmasından işgillenmişler ve kitabın bir sayfasını dahi okumadıkları halde eleştirmişlerdi, mustafa hoca'nın kendisinden dinleyelim, neden üç muhammed?

http://www.youtube.com/watch?v=UhtM43_9j4c

kısaca, değerli alim mustafa islamoğlu'nun islam dünyasına kazandırdığı hakikatlı bir eserdir, kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.

edit: ayrıca bu kitap ve islam'ın genel algısının tarihi ile alakalı sayılabilecek ''yahudileşme temayülü'' isimli bir kitabı da vardır, tavsiye olunur.