üst katta oturan 4 5 çocuklu güneydoğulu komşu

-bu milletin, ırkçı, faşist, kompleksli, kendini bir b.k zanneden, geçmişlerini araştırsak herbirinin ne idiğü belirsiz birer hiç olduklarını göreceğimiz gereksiz sözlük yazarlarının gereksiz yorumlarına maruz kalanlardır,

-bir kesim kendini bilmez gereksizler kendi bokunda boğulmasın diye ülkenin bilimum temizlik işinde çalışanlardır..

-haklarında salakça yorum yazan bir çok aptaldan daha çok yurdum insanıdırlar.

-bu vatan uğruna en çok şehit verenlerdir,
iyi ki vardırlar 4-5 hatta daha fazla sayıdaki çocuklarıyla.

çocukları biraz gürültü yapar alt katı rahatsız eder belki ama sonuçta çocuktur, üst katta oturan 4-5 çocuklu bir aile türk olunca bu çocuklar sünger ayakkabılarla mı koşacaklar sanki.

(bkz: sözlüğü seviyorum ama ırkçılık beni deli ediyor)

(bkz: geniş aile)

(bkz: mahalleden taşınma sebepleri)

bu işte bir yanlış var sozluk 4 5 olamaz o en aşağı 10 dur gel gelelım 4 5 olsun o zaman yenı evlidirler karısı mutlaka hamıledır yada kocası cocugu koymak * * icin fırsat beklıyordur.

ait olduğu köyünden güvenlik bahanesiyle zorla çıkartılmış,şehirde hayata tutunmaya çalışan mazlum ailedir.

çocukların ikisini pkk'ya yollayan,
kafa başına 500 dolar alan,
30 terörist katil türkiye'ye gelince zafer işareti yapan komşudur.

bu aileler genelde 10-12 çocuk yaparlar ve ülke ekonomisine en büyük baltayı yine bu aileler vururlar... "ülke'nin övünç kaynağı olan genç nüfus, ordu'daki asker'ler ve iş gücü bu aileler tarafından yapılmış çocuklar ile olacaktır" diyen yazar arkadaşların atladığı mevzu da bu değil mi zaten?

baba da dahil olmak üzere o 10-12 çocuk sigortasız olarak ve diğer çalışan nüfusun yarı fiyatına çalışmayı kabul ederek o bölgedeki işçiye ödenen ücreti aşağıya çeker ve diğer insanların da sigortasız ve az ücretle çalıştırılmasına sebep olur. çünki işverende diğer tarafta sigortasız ve üstüne üstelik bir de yarı fiyatına çalışan "amele" diye tabir ettiğim tipler varken, hakkım olan maaşı ve sigortamı istediğim beni çalıştırmayı düşünmez pek tabii ki... ne de olsa yeşil kart diye bir kaynakları var bu 10-12 çocuklu ailenin, sigortaya ne hacet?

devlete, çalıştığı paranın vergisi olan sigorta primini yatırmayıp yeşil kart ile bütün ihtiyaçlarını bizim gibi vergisini veren enayilerin sırtından kazanırlar. onların vermediği her vergi, bizim gibi vatanını seven ve vergilerini, faturalarını ödeyen vatandaşın bütçesinden o veya bu şekilde artırılmış vergiler ve zamlarla çıkmaktadır. bu aileler bunlar yetmezmiş gibi elektriğini, suyunu v.b. herşeyini de kaçak kullanarak yine bize artan vergi ve zam olarak ödettirmektedirler.

kısaca bu aileler devletin sırtındaki en büyük kamburdurlar! bu devlet bu ailelerin yüzündehn kalkınamamakta ve sürekli borç batağına saplanmaktadır... sonra hükümet zam yapınca kimse suçu gelen hükümetlere bulmasın! suç bizim, suç bunlara; kullandığı kaçak elektriğe, suya, sigortasız çalışmasına göz yuman bizlerde!!!

ürettikçe yoksulluğu daha da artan, devletin-toplumun başına bela olan komşudur.

4-5 çocuklu iç anadolulu * komşudan farklı olmayandır herhalde. güneydoğulu ne hacı, nasıl bir genellemedir bu.

4,5 tane ile kalsa üst katta değil, başımın üstünde yeri var dedirten ve içler acısı hatta acınası halde olduğumu düşündürten komşudur... Yazın sadece demir kapılarının kapalı olup iç kapılarının sıcaktan dolayı açık olduğu ve kapılarının önünden içerideki o pis kokudan dolayı geçemediğim komşudur ayrıca. sanırım evin nüfusundan dolayı banyo sırası ayda bir gelmektedir kendilerine... Hadi banyo sırası ayda bir geliyor da kokan evin kendisi be kardeşim! ve bu ew varoşlarda da değil, şehrin merkezinde...

güneydoğulu değiller fakat üst kat komşumuz 9 çocuk ve ebeveynler, toplamda 11 kişiler. aile değil, resmen aşiretler. 2 çocukları evli dolayısıyla aynı evde kalmıyorlar onlar ayrı allahtan. bir evde 9 kişi yani. geldikleri günden beri evde oturulmuyor yahu. mutfağa gidiyorsun bilye sesleri geliyor, oturma odası çığlık çığlığa televizyon sesini son ses açasınki gelmesin sesleri, yatak odasında ağlayan çocuklar... sözün özü düşman başına bir durum.!

(bkz: kedidir o kedi)

en fazla 2 çocuk yapan batılı aileler'e nazaran daha çok tercih edilen aile tipidir. ülke'nin övünç kaynağı olan genç nüfus, ordu'daki asker'ler ve iş gücü bu aileler tarafından yapılmış çocuklar ile olacaktır. ülkesine asıl sahip çıkan ailelerdir. 2 çocukla yürümez bu ülke.

bir vakitler ankara'da oturduğumuz apartmanda vardı böyle bir komşumuz. ama bir alt katımızda otururlardı ve sadece 3 çocuk, bir anne, bir baba, bir de büyükanne vardı hanede. haftasonları gelenleri gidenleri eksik olmazdı. cumartesi, pazar gürültü hangırtı şamata, uyarırsın anlamazlar... kabile gibilerdi hamunogoyum. herşeyi geçtim mutfaklar apartmanın ara boşluğuna bakardı ve bu alt kattaki kürt kadının her allah'ın günü kuyruk yağından damıtarak yaptığı yemeklerden saçılan pis ve ağır kokuları ailecek höykürmemize neden olurdu. çocukları ise bildiğin it, çakal. ayrıca öyle fakir fukara; garip guraba tipler de değillerdi. evin beyi eski terminalde çay ocağı işletirdi ve ta o zaman (1992-93 yılları) mercedes long arabaları vardı. hı bir de kendi aralarında boyna kürtçe konuşlardı, hatta evin büyük başı olan nene sanırım kürtçe'den başka bir dil bilmiyodu ve yine sanırım batman tarafından gelmişlerdi. allah'tan o apartmandan taşındık da kurtulduk!

(bkz: en az 3 çocuk kuralı)
her bireye vergi veren musluk gözüyle bakan sülük zihniyetin güneydoğulu uygulayıcılarıdır.
tabii genelde asıl amaçları bu kuralı yerine getirmek değildir bu insanların. nedeni ne olursa olsun bakamayacağı çocuğu doğuran ve doğurtan zihniyet cahildir. dünyanın hemen her ülkesi geçmişte veya günümüzde, aşırı gelişmiş veya geri kalmış olsun bu tarz üremeleri kısırlaştırma politikalarıyla kontrol altına almaya çalışmışladır. * * *

alt katta oturan,çöpünü,bisikletini ve ayakkabılarını merdiven önüne bırakıp bana tuzak kuran versiyonuna sahip olduğum komşudur.

(bkz: kürt)

düzenli olarak halı silkeleme ritüelinde günlerden bir gün salonumuzun camını patlatmış komşudur.

Ha bu arada Güneydoğulu komşu değil doğrudan Kürt Komşudur. Yoksa en yakın arkadaşımın Babası Gazi-antepli ve Emekli Albaydır.

KONTROLSÜZ ÜREYEN RAHATSIZ TOPLULUK. bu kadar çok çoçuk yapmanın başka ne gibi açıklaması olur ki.

her sorunun kaynağı olan ailelermiş. bu gün sözlük sayesinde bunu öğrendim. asalım gitsin lan bu aileleri. vallahi bak ironi falan yapmıyorum. hayır biraz daha zorlasak bing bang e kadar bütün olayları bunların üzerlerine yıkacağız. burada yapılan bu eleştirilerin [ki eleştiri değil bir an için eleştiri olduğunu kabul edelim ] aynısını avupada necip aziz yüce ulular ulusu türklere yapıyorlar bilyormusunuz. türkler geldi böyle oldu, çalışmıyorlar, çok çocukları var gürültücüler, pisler. orada o sözleri söyleyenlere orospu çocuğu diyoruz ama aynı eleştiri biz rahatça yapabiliyoruz.

büyükşehirde yaşayan her kürt'ü, "köyü yakılmış da göç etmiş","asker kovmuş da gelmiş" sanan sığ yazarların savunduğu komşudur. ben bu vatandaşlarımın güzel yemeklerinden yemek istesem, ikramlarını beklemem, gider parasını verip yerim. ha, evet parasıyla yerim çünkü, çok zengin pis burjuva ırkçı piçim ben. onlar parasını verip yiyemez, çünkü fakirdir onlar. çünkü kader bize düşeş, onlara düyekatmıştır. ben götüme bakıp ikiden fazla çocuk yapmazken, bu arkadaşlar "bereketiyle gelir" mantığıyla çüküne söz geçirmemiştir. ben babamın parasıyla bir yerlere gelmişimdir kesin, ama bu arkadaşlar dişiyle tırnağıyla kazımıştır. ülkemiz "aydın"ının gözündeki profil, aşağı yukarı budur.

bir de; üzülerek söylüyorum, bu arkadaşlarımın evine gittiğinizde, 12 yaşından büyük kızı varsa kesinlikle göremezsiniz kendilerini. çünkü, bu yaşı geçen kız evlilik çağına gelmiştir ve siz bu kızı görürseniz namusuna halel gelebilir arkadaşların. ne derece bir töredir, nasıl bir hayat anlayışıdır düşünün.

çok çocuklu ailelerin genellikle fakir oluşu rastlantı değildir.
parası olan adam zaten kendini işine verdiğinden, çok sayıda çocuk yapması mümkün değil zira az çocuklu ailelerde artık bayanlar da çalışmakta. ehh tabi bir de çocuğunun geleceği konusunda kaygısı olanlar çok çocuk yapmazlar.

-bakabileceğiniz kadar çocuk yapın.

bunu kim dedi bilmiyorum ama hep söylenen bir söz. eğer bakamayacaksan o kadar çocuğu sadece sikinin keyfine yapmaz insan. hadi hiç bir şey bilmiyorsun, korunmayı da mı bilmiyorsun?
ama mantalite hep aynı. yap, sokağa sal. ilerde büyüdüklerinde bize bakarlar.
bok bakarlar!

sadece komşu değil, yaşadığım yer böyle ailelerle dolu ve hemen hepsi göç etmiş insanlar.
bu gibi aileler sadece kendilerine değil diğer, insanlara da zarar vermekte. hemen anlatayım.

5 çocuklu(en az) bir aile de yaşayan kişi sayısı 7 dir. büyükanne ve büyükbabayla beraber 9 u bulur. buna babanın kardeşleri eklendiğinde, ki mutlaka bi kaç kız kardeş ve erkek kardeşi vardır, ailenin sayısı 11 i bulur. (bu sayı da değişkendir)

ehh iş yok derler ki erkeklerin çoğu çalışmaz. çünkü tembelliğe alışmışlardır. çalışmadıkları için eve para girmez. çoluk-çocuk aç, perişan bi halde yaşarlar. konu-komşu üzülür/acır yardım eder. bu yardımlarla yaşamaya alışır, zaten tembel olan erkekler çalışmazlar. bu hususta yaşadıkları yerdeki insanları kullanırlar.

bu kalabalık ailenin sağlık giderleri vardır. her biri yeşilkart için devlete başvurur. devletin sırtından geçinmeye çalışırlar. devlet bu giderlerlerin parasını tabi ki senden benden alıyor. tüm yurt insanını kullanırlar. ki yeşilkart devletin sırtında koca bir kamburdur. ya ülkedeki herkesin sağlık ihtiyacını devlet karşılaşın ya da kimsenin karşılamasın.

belediyeye açız diye diye başvururlar. belediye senden benden kestiği paralarla onlara yardım eder. çünkü açlar ve bakıma ihtiyaçları var. evet yardım edilsin ama böyle önce kendini sonra milletini/devletini düşünmeden üreme derdinde olan sik beyinlilere de bir dur desin. en azından iş bulmalarını sağlasın.

gerçi belediyenin ve devletin bulduğu işte çalışmayan tembel çok çocuklu aileleri de gördüm de onlardan bahsetmeyeyim şimdi aklıma geldikçe sinirlerim tavan yapıyor.

velhasıl, senin benim üzerimden yaşamaya alışmışlar. neden tembelliklerine son verip çalışsınlar ki?
çalışan vergisini veren, onlara bakan aptallar var nasılsa.

doğurun lan doğurabildiğiniz kadar.

(bkz: alt katta oturan 1 2 çocuklu trakyalı komşu)... * ...

sporla üreyen canlı türüdür. zilinizi çalsa kapıyı açmayınız efenim.