bugün
- fenerbahçe nin ligden çekilmesi42
- hem yakışıklı hem de zeki olmak10
- anneci erkekler12
- sözlükte çirkin kız olmaması sorunsalı11
- farklı siyasi görüşler dost olabilir mi20
- true'nun karı çıkması10
- chp seçmeni13
- sözlük yazarlarının çektiği istanbul fotoğrafları21
- en büyük üç aşkınız anketi9
- en büyük aşk acınız anketi11
- uzun boy19
- trabzon'a arapzon diyen tipler15
- iv gyasaddin12
- 3 dünya savaşı çıkması durumunda gıda krizi8
- sözlük kızlarına bir şeyler söyle20
- trabzonspor9
- trabzonspor taraftarı8
- güllaç18
- kadının en güzel yaşı20
- sahurdayız uludağ sözlük21
- risale i nur dan vecizeler13
- günün sözü14
- telefona eşini benim karı diye kaydeden erkek17
- enflasyon 3 temmuz'dan itibaren düşmeye başlayacak40
- fenerbahçe11
- benimle olan kıymetini olmayan haddini bilecek8
- zina neden günahtır12
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu26
- kuresel ikinma'nın asalet ve kalitesi15
- yazarların iftar yemekleri8
- queen ravenna'ya saldıran kazlar11
- erkeklerin duygusuz olmaları20
- pazar günü erken kalkmak için bir sebep10
- 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı75
- iyi ki doğdun bik biiik iyi ki doğdun bik biiiik21
- 18 mart çanakkale zaferi18
- sub zero mu scorpion mu15
- kadınların kendilerini güzel bulma oranları8
- sözlük kızıyla sevgili olmak16
- türkiyede kadın hakları kısıtlanırsa nolur12
- rakip takım taraftarına saygı duymak11
- bisikletle işe gitmeyi medenilik sanan insan13
- 17 mart 2024 kasımpaşa galatasaray maçı25
- bir günahkar profil uzmanı sikmek13
- israil malıysa almam diyen market müşterisi12
- büyük uludağ sözlük grevi10
- arapça allahın dilidir13
- uludağ sözlük'e hintli yetkili alınması16
- chp'li teyzelerin kuaförü olmak10
- esra ezmeci poposunu elliyor14
(bkz: maraş katliamı)
(bkz: bahçelievler katliamı)
(bkz: çorum katliamı)
(bkz: madımak)
(bkz: fatsa olayları)
(bkz: erdal eren)
(bkz: engin ceber)
(bkz: 1 mayıs 1977)
halkı düzenlere oy vermekten çok daha hayırlı bir eylemdir.
(bkz: bahçelievler katliamı)
(bkz: çorum katliamı)
(bkz: madımak)
(bkz: fatsa olayları)
(bkz: erdal eren)
(bkz: engin ceber)
(bkz: 1 mayıs 1977)
halkı düzenlere oy vermekten çok daha hayırlı bir eylemdir.
bir tercihtir. bir kahraman seçme tercihi. kimileri kahramanlarını üniversiteyi işgal eden adamlardan seçer, kimileri üniversitelileri öldüren adamlardan seçer.
öte taraftakiler de üniversitede adam öldürdükleri, katliamlar yaptıkları için haklı bir harekettir.
bravo. hanginizin kahramanı daha vahşi, daha cani; cebelleşin bakalım. size o yıllarda bu naneyi yutturup birbirinize düşüren adamlar en sivrilerinizi bir bir asıp karton kahramanlar yarattılar, hala bu tezgaha uyanmamakta ısrar edin, ilk fırsatta birbirinizi kesmekten geri durmayın. aferin size.
bravo. hanginizin kahramanı daha vahşi, daha cani; cebelleşin bakalım. size o yıllarda bu naneyi yutturup birbirinize düşüren adamlar en sivrilerinizi bir bir asıp karton kahramanlar yarattılar, hala bu tezgaha uyanmamakta ısrar edin, ilk fırsatta birbirinizi kesmekten geri durmayın. aferin size.
dogru tespit, kimsenin asilmasi hakli diye birsey dedigi yok. asanlar sirf ornek teskil etsin, destekleyenler yilsin diye bir dusunce icinde olan insanlar; ki eger ben deniz gezmis zamaninda yasasam ve eger onun goruslerini destekliyor olsa idim; daha cok hirslanir, daha cok eylem yapardim yahu. butun bu yanlisliklarin icerisinde yine de deniz gezmis'i melek olarak goremeye gerek yok, ne ise oydu, eskigi ya da bir fazlasi degil.
tek başına bir üniversiteyi işgal ediyorsa bu adam helal olsun derim öncelikle. günümüzde yaşanan bunca şerefsizliğe duyarsız kalıp da hala deniz gezmiş ile uğraşan kişileri de hayretle izlerim ki asanlar bile pişman olmuşken siz aynı hataların tekrarı içerisindesiniz.
aynı çamura iki defa batmayın derim. yok illa ben dangalak olacağım diyorsanız o başka.
aynı çamura iki defa batmayın derim. yok illa ben dangalak olacağım diyorsanız o başka.
o kahramanın asılıp öldürülmesinden yıllar sonra bile hala belli bir kesimin kabuslarına giriyor olması, daha çok kenetliyor o'na inananları birbirine. ve uğruna hayatını adamış olduğu mücadeleye, en azından saygı göstermeyi kendine yediremeyenlere baktıkça, doğru yerde durduğunu bir kez daha anlıyor insan.
ve tarafsız gözle baktığımda şunu söyleyebilirim; bugün istanbul üniversitesi'nden mezun olan pırıl pırıl gençler iş bulamıyorlarsa, deniz'den sonra gelenlerin, o'nun kadar cesur olup da yönetimlere tepki gösterememesinin sonucudur bu. birileri daha çıkıp işgal etseydi oraları. "burası bizim!" diyebilseydi belki. yobazların eline bırakmasalardı beyazıt meydanı'nı. her şey çok farklı olurdu bugün eminim.
ama onlar da haklı. çünkü kırıldılar bir kere, eksiltildiler ve apolitize edildiler devlet eliyle. hani bu ülke gençlerindi? 68'de, 72'de, 77'de, 80'de kim dinledi gençleri? ne haykırışlarını ne de ölüm çığlıklarını.
ve tarafsız gözle baktığımda şunu söyleyebilirim; bugün istanbul üniversitesi'nden mezun olan pırıl pırıl gençler iş bulamıyorlarsa, deniz'den sonra gelenlerin, o'nun kadar cesur olup da yönetimlere tepki gösterememesinin sonucudur bu. birileri daha çıkıp işgal etseydi oraları. "burası bizim!" diyebilseydi belki. yobazların eline bırakmasalardı beyazıt meydanı'nı. her şey çok farklı olurdu bugün eminim.
ama onlar da haklı. çünkü kırıldılar bir kere, eksiltildiler ve apolitize edildiler devlet eliyle. hani bu ülke gençlerindi? 68'de, 72'de, 77'de, 80'de kim dinledi gençleri? ne haykırışlarını ne de ölüm çığlıklarını.
toplumların hak alma mücadelesi ilk boyverdiklerinde yasalara rağmen ortaya çıktıkları gibi, bundan kaynaklı olarak onların önderleri de mevcut düzen ve yalakaları tarafından bozguncu ve anarşist olarak lanetlenir. bu ülkede ilk sendika konfederasyonu 1954 yılında kurulmakla birlikte, insanların ekmeklerini artırmak için grev yapmaları daha osmanlı yıkılmazdan önce başlamıştır. demek ki insanlar, yaşama ve çağa uygun olmayan yasalara karşı direnirler ve o yasaları değiştirirler. eğer ki dünyamız mevcut yönetim biçimlerine köpekçesine bağlanmış bireylerden ibaret olsaydı, hala ortaçağ feodalitesini yaşıyor olurduk. ama birilerinin dalga geçtiği o devrim ideali, kendi gerekliliğini tüm topluma dayattığında o zulüm düzenini korumaya dayalı yasalar, sahiplerinin ve köpeklerinin ahirette değil daha bu dünyada götüne girmiştir.
hele sözkonusu olan gençlik hareketi ise, "üniversite işgal eden" bir insanın kahraman olması değil, olmaması abestir. sene 1968, üniversite reformu onaylanmamış, toprak reformu onaylanmamış, ülken abd ile bağımlılık ilişkilerini geliştiryor, tütün ve haşhaş üretimin kısıtlanmış, abd istedi diye gençlerini kore'de öldürtmüşsün. ama devir şimdiki gibi değil, dünya kaynıyor ve bu ateşin kıvılcımı senin ülkene de düşmüş, gençlik ve emekçi yığınlar uyanıyor. ne yapıyorlar; örneğin işçiler kendi kurdukları konfederasyonu * yok sayan sendika yasasına karşı sokağa dökülüyorlar *, işçi hareketini ve solu ezmek amacıyla kurulmak istenen dgmlerin kurulmasını engelliyorlar.
ne kadar vahşice ve zorbaca eylemler değil mi? halbuysem insanlar dilekçe vererek ve mahkemelere şikayet ederek te ülkesini emperyalist sömürü ilişkilerinden çıkarabilir, sendikal ve demokratik haklarına kavuşabilirdi değil mi?
geçelim 80 öncesinin öğrencileri üniversitelerde söz sahibi kılan öz örgütlülüklerini, öğrenci konseylerini ötk'ları falan; 1992'den bu yana öğrencilerin medikososyal ve sağlık hakları ellerinden alındı, öğrenci harçları sembolik olmaktan çıkıp %300lere varan oranlarda arttı, öğrenci kredi ödemeleri beyaz eşya fiyatına endeksli fazilerle geri alındı. ne yaptın canım kardeşim; etliye sütlüye karışmadın.
sen "üniversite işgal etmiş" adamlara küfür etmeye devam et; birileri de seni becermeye devam edecektir. sen gönüllü koyun olmak istedikçe böyle bir enayinin etini, sütünü, yününü yağmalayacak birileri her zaman olur. yeter ki o siktiğim huzurunuz kaçmasın.
sanmayın ki "asgari ücret sınırı", sigorta hakkı, "8 saat ile sınırlı işgünü" hakkı, hafta sonları tatili hakları birilerinin bahşetmesiyle, yasal ricalarla kazanıldı. bu hakların hepsi dünyanın her milletten işçileri tarafından sokaklarda, o zamanın yasaları çiğnenerek kazanıldı. ne zaman ki kaypak ve hafızasız toplumlarda iktidar sahipleri bu başlığı açan gibi milyonlarca moron üretmeyi başarır, emeklilik yaşı 55'ten 65'e çıkar, bir 10 yıl daha fazladan eşşek gibi çalışırsın böyle. 12 eylül'de terör ve anarşi mi sona erdirilmiş yoksa çalışanların geliri %30 mu azalmış, bu moronların haberi bile yoktur.
(bkz: direnme hakkı)
hele sözkonusu olan gençlik hareketi ise, "üniversite işgal eden" bir insanın kahraman olması değil, olmaması abestir. sene 1968, üniversite reformu onaylanmamış, toprak reformu onaylanmamış, ülken abd ile bağımlılık ilişkilerini geliştiryor, tütün ve haşhaş üretimin kısıtlanmış, abd istedi diye gençlerini kore'de öldürtmüşsün. ama devir şimdiki gibi değil, dünya kaynıyor ve bu ateşin kıvılcımı senin ülkene de düşmüş, gençlik ve emekçi yığınlar uyanıyor. ne yapıyorlar; örneğin işçiler kendi kurdukları konfederasyonu * yok sayan sendika yasasına karşı sokağa dökülüyorlar *, işçi hareketini ve solu ezmek amacıyla kurulmak istenen dgmlerin kurulmasını engelliyorlar.
ne kadar vahşice ve zorbaca eylemler değil mi? halbuysem insanlar dilekçe vererek ve mahkemelere şikayet ederek te ülkesini emperyalist sömürü ilişkilerinden çıkarabilir, sendikal ve demokratik haklarına kavuşabilirdi değil mi?
geçelim 80 öncesinin öğrencileri üniversitelerde söz sahibi kılan öz örgütlülüklerini, öğrenci konseylerini ötk'ları falan; 1992'den bu yana öğrencilerin medikososyal ve sağlık hakları ellerinden alındı, öğrenci harçları sembolik olmaktan çıkıp %300lere varan oranlarda arttı, öğrenci kredi ödemeleri beyaz eşya fiyatına endeksli fazilerle geri alındı. ne yaptın canım kardeşim; etliye sütlüye karışmadın.
sen "üniversite işgal etmiş" adamlara küfür etmeye devam et; birileri de seni becermeye devam edecektir. sen gönüllü koyun olmak istedikçe böyle bir enayinin etini, sütünü, yününü yağmalayacak birileri her zaman olur. yeter ki o siktiğim huzurunuz kaçmasın.
sanmayın ki "asgari ücret sınırı", sigorta hakkı, "8 saat ile sınırlı işgünü" hakkı, hafta sonları tatili hakları birilerinin bahşetmesiyle, yasal ricalarla kazanıldı. bu hakların hepsi dünyanın her milletten işçileri tarafından sokaklarda, o zamanın yasaları çiğnenerek kazanıldı. ne zaman ki kaypak ve hafızasız toplumlarda iktidar sahipleri bu başlığı açan gibi milyonlarca moron üretmeyi başarır, emeklilik yaşı 55'ten 65'e çıkar, bir 10 yıl daha fazladan eşşek gibi çalışırsın böyle. 12 eylül'de terör ve anarşi mi sona erdirilmiş yoksa çalışanların geliri %30 mu azalmış, bu moronların haberi bile yoktur.
(bkz: direnme hakkı)
bu tipler birilerinin maşasıdır, fedaisidir..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar