bugün

üniversiteye muhtemelen 45 yıl hazırlanmış fakat kazanamamış. 46. yılında da nefret ve kin besleyen, ne mezunusun sorusu sorulacak diye toplarından ter akan eğitimsiz ve muhtemelen varoş oğlu varoş kişinin yazdığı yazı.
yalan olan teoremdir.
sınıf ayrımı yaparak ben üniversiteliyim sen ne ayaksın ha? diyen,kendisine yurt dışında derece yaparak okuyan tip modeli veren aslında marjinal olmayıp hatta orjinalinde de kendisi olmayan anne babasının verdiği 3-5 kuruş parayla ona buna caka satan tipleri gördükçe neden olmasın denebilecek düşünce.bu düşünceye üniversite ortamında değişen kişileri ekledikçe bu durum içinden çıkılmaz bir hal alıyor. bu duruma gelmemizdeki asıl sebep ülkenin eğitim kalitesinden kaynaklanmaktadır.
ilkokulda,ortaokulda,lisede ezberci sistemle beraber hiç ders çalışmamış kopya çekerken aklında birkaç bilgi kalmış ve bunu gittiği 2-3 yıllık dershane deneyiminden sonra pekiştirip üniversite sıralarına oturan bir öğrenciden ülke ne bekleyebilir? içi boş bir insanla nereye kadar?
- siz bakmayın etrafta konuşulup duran laflara. asker, atatürkün bu vatanı emanet ettiği tek kurumdur. gerektiğinde elbette her şeye müdahele etme hakkına sahiptir.

bu cümlelerin ağzından döküldüğü bir prof. dr. tarih hocası, hala mevcut üniversitelerde barınabiliyorsa; bu, üniversitelerin amacının, kazandırdıklarının, kaybettirdiklerinin yeniden sorgulanmasını gerektiren vahim bir durumdur.

ayrıca;

(bkz: nurcunun kemalistden daha tehlikeli olduğu gerçeği)
Bu işsizlikle yakında doğru olacak cümlecik.
'sen hangi üniversitede okudun kardeş ya?' diye sorulmasına sebep olan önermedir.

biz okudugumuz üniversitede paşalar gibi derse girdik, imza da attık, dersi de öğrendik. üstelik 1-2 kişi de değildik. çalıştık, araştırdık, uğraştık, didindik. aksi halde mezun etmezler zaten adamı oradan! ayrıca nasıl olsa bir şey öğrenmeyeceğiz, hayatımızın en hareketli yıllarını geçirip onunla bununla çıkıp sürteriz diye de gitmedik üniversiteye.

seni üniversite diye nereye götürdüler acaba ya? vah vah!..*
yanlış önermedir.
gereksiz olan üniversiteler değil,
üniversiteleri mekan edinmiş gereksiz insancıklardır.
bunlar eğitim almak için geliyor gibi görünen öğrencimsiler,
ya da eğitim veriyormuş gibi görünen eğitimcimsiler olarak iki grupta incelenebilir.
üniversiteleri üniversite olmaktan çıkaran iki şey yalnızca ve yalnızca bu gereksiz insanların varlığıdır.
* *
öss yi kazanamamış insan söylemi.

necmi sınav ne oldu ?
olum üniversite gereksiz gidecezde ne olacak salladımı çıktım
necmi seni de sallayacaklar
hönk !!!
üniversitelerin ne işe yaradığını anlayamamış veya bilim düşmanı olan kişi söylemidir. (türkiye'deki haliyle üniversitelerin elden geçmeye ve evrenselleşmeye ihtiyacı vardır tabii, o ayrı konu.)
kastedilen bunlarsa doğrudur;

(bkz: hakkari üniversitesi)
(bkz: şırnak üniversitesi)
(bkz: tunceli üniversitesi)
(bkz: bayburt üniversitesi)
(bkz: gümüşhane üniversitesi)
uzar gider bu böyle... ha bir de şu var tabi;

(bkz: her köye bir üniversite projesi)
cahil insan söylemidir, cümlelerce yazılmış gereksiz nutuktur.
(bkz: kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş)
gereksizlerin üniversiteli olması.
- üniversiteler çok gereksiz bence.
- pardon efendim, anlamadım.
- üniversiteler diyorum, çok lüzumlu değil ya.
- aman efendim bir rektör olarak nasıl sözler bunlar?
- sanane lan gavat!
- ama..
- yürü git lan kovuldun!
Dört yıl okuduktan sonra bunu mu çıkardın özet olarak derler adama.
(bkz: yök)
(bkz: ösym)
(bkz: akp nin kadrolaşması)
(bkz: avrupa üniversiteleri)
(bkz: kel başa şimşir tarak)
çok çok doğru bir tespittir, üniversiteler gereksizdir.
liseler de gereksizdir.
ilköğretim de gereksizdir.
haliyle okumak da gereksizdir.
aslında bir pencereden bakılırsa yaşamakta gereksiz.
üniversiteleri sadece türbanla girebilmek için kazanan zihniyet olduğu sürece doğru olacak önermedir.
yönetim tabakası tarafından işsizlikle çeliştirilen doğru gereksizlik tanımıdır. öğretilerle hayata tutunma neslinin devamı için sistemin şartı olarak esas alınır ve durum acıdır.
"Ne öğrendiysem okulda değil, okula rağmen öğrendim."
çevre mühendisliği, kaldırım mühendisliği, genetik mühendisliği gibi iş bulma olanakları oldukça zor olan mesleklerin okunduğu üniverstelerin bir özelliğidir, gereksizlik.zaman kaybı gibi birşey bu.
(bkz: ışid e nasıl girdim)
kesinlikle katılıyorum. boşuna okudum, boşuna okuyorsunuz.
sonuna kadar katıldığım durumdur.hele ki bizim ülkemizde tamamen gereksizdir.erkeklerin büyük kısmı zaten askerliği kısa dönem yapmak için ve karı kız ortamı için üniversite okuyo.tıp,eczacılık falan okumadıktan sonra okumak tamamen gereksizdir.*