bugün

daha özele indirilirse bu elbetteki sosyal alanlar için geçerlidir. ha bir de, seviyenin yüksek olduğu üniversite bölümlerini dışarıda tutmak gerekebilir. onun dışında "taşra üniversitesi" diyebileceğimiz okullarda yaşanan bu durum oldukça can sıkıcıdır. zira öğrenci, derse hazırlanıp gitmediği gibi, entelektüel birikimi de alt seviyelerde olunca hangi bölümün, hangi sınıfın bir tartışma ortamı yaratılabilir.

burada asmaktan, bağırmaktan, söz kesip fikri empoze etmekten değil, tamamen bilgi alışverişi ve kişisel gelişim için gerekli olan tartışma ortamından bahsedildiği unutulmamalıdır.

biz de öyle değil ki arkadaş. hoca gelsin anlatsın, sonra nereden soracağını da söylesin; öğrenciler öyle çalışsın. felsefe üçüncü sınıf öğrencisinin "idealizm" tanımını yapamaması ise apayrı bir komedidir. çok ilginç şeyler oluyor bu ülkede, çok.
tartışma ortamı olsa da ideolojik olarak savlar desteklenip açıklanmaya çalışıldığı için gereksizdir.

bizdek gibi birkaç gerizeklı ile tartışacağına, hiç tartışma daha iyi. devrim yapacaklarmış. ulan devrim senin neyine.

yükseklisans öğrencisi olmuşsun, işsizsin, ananın babanın ekmeğini yiyorsun... ahkam kesiyorsun.

bu dönemin devrimi kalemle üstadım. sen çalış çabala geç başa. yönet ülkeni. laf gevelemkle olmaz o işler.
insanların sorgulama istekleri ellerinden alınan. başkalarının doğrularını kabullendirilen ve düşünmenin, mantık kullanarak hareket etmenin ayıplandığı bir toplumda normal olan durumdur. hele ki eğitim yuvalarında tartışmak, fikir paylaşımı yapmak, eleştirmek bunlar çok tehlikeli şeyler tabi neme lazım. düşüneceğine; yemek ye, çalış, sınava gir, işaretle, uyu, uyan, yemek ye, çalış, sınava gir, işaretle....
doğrdur. üniversitelerde yeterince tartışma ortamı yoktur. ya da bilerek yaratılmamaktadır. bir çok üniversite yönetimine göre öğrenci kısmısı sadece derslerine çalışmalı, sınavlarından geçmeli ve zamanı gelince mezun olup gitmelidir.
toplumsal olaylar karşısında ya da siyasi olaylar hakkında görüşünü açıklamak ya da diğer görüşten bir öğrenciyle fikir tartışmasına girmek kesinlikle tasvip edilen bir durum değildir. onlara göre bu tip öğrenciler kötü öğrencilerdir. onlara göre öğrenciler koyun gibi olmalıdır.
bunun olmamasının diğer bir nedeni ise yetersiz bilgi sahibi olmaktır. oysa bir fikir savunulurken karşı tarafın ideolojisi de bilinmelidir ki rahat bir şekilde çürütülsün. herkes kendince haklıdır. bu yüzden bir süre sonra kaçınılmaz son olur ve herkes birbirine girer.
diğer bir olay ise üniversitedeki öğretim üyelerinin öğrencisini saygılı bir şekilde dinlemeyip her şeyi ben biliyorum havalarına girmesidir.
onlara göre her nasıl olursa olsun fikir alışverişi kötüdür. ya kötü fikirler empoze ederse çevresindekilere.
güncel Önemli Başlıklar