bugün

ingilizcenin dibine vurmaktır.
bir yıl kaybetmektir.
her ne kadar nefret ederek okuyacak olsanız da okumanız gereken aksi takdirde ingilizce öğrenmek için tonlarca para saçmanız ve vakit harcamınız gerekecek.
(bkz: test edildi onaylandı)

hayat kurtaran edit: eğer zenginseniz gidin yurtdışına dil kursuna 3-4 ay. sonra gelin muafiyeti verin ve paşalar gibi okuyun. değilseniz hala niye okuyonuz olm gidin çalışmaya başlayın.
gezmek ve eğlenmek için bolca zaman sahip olmaktır.
ingilizce yemek ingilizce içmektir.
-1 Olarak tabir edebiliceğimiz sınıf.
genellikle yabancı dil olarak okunan bölümün asıl eğitimi başlamadan derslerin büyük çoğunluğun yabancı derslerden oluşması okuyan öğrencilere işkence gibi gelir.
eğer kıymetini bilirsen 1 yıllık tatil.
ingilizce öğrenmek*,şehri tanımak, ortam yapmak ve farklı bölümlerden arkadaş edinerek geniş bir çevre yapmaya yarar.
2 yıl boyunca geçemezseniz gerçek bölümünüzü okuyamayacağınız gibi tehlike de barındırır.
kişiye verdikleri üniversiteye ve öğrenciye bağlı değişen eylemdir. şöyle ki; hazırlığı iyi olan ve derslerini ingilizce veren bir üniversitede hazırlık okumak gayet mantıklıdır. ama hazırlığı kötü olup, tamamı ingilizce olarak ders verilen bir üniversitede "birader ben ortamımı kuracağım, oh bi senem de boş geçsin" tarzında düşünenlerin bir çoğunun ileride geriye bakınca üzüldüğünü söylemeliyim. çünkü çoğu bu ortamı kuramamıştır, ayrıca bütün sene yattığı için adam akıllı ingilizce de öğrenememiş olurlar. ki hazırlığı geçemeyip yeniden okuyan tanıdıklarım da vardı zamanında. ha ama ben yüksek bir sınıfta ingilizce okurum ve sene sonuna kadar öğrenirim, yanına bir spor veya sanat dalında aktiviteler yaparım diyenler için oldukça verimli bir sene olduğunu da ifade etmeliyim. sonuçta insan dediğin ortalama 50 yıl yaşıyor bir senen de böyle güzel geçsin üzülmezsin ama dediğim gibi kararlı olmak lazım bazı konularda.
bir yıl ortam yapıp gezmek. kısaca 1 yıl 12 senenin acısını çıkarmaktır.
bazen beklentinizi karşılamıyor.
şöyle ki; ingilizce'niz genelde iyidir-hatta devlet okulu baz alındığında çok çok iyidir- ama siz yine de "bölümümün öğretim dili %100 ingilizce ve okulda zorlanırım belki. bu yüzden ne öğrenirsem kârdır." diye düşünüp, okulun ne seviye belirleme sınavına, ne de muafiyet sınavına girersiniz. bu yüzden en alt kur(a1)dan başlarsınız. ama bakarsınız ki çok basittir. bu kolaylık son kurlara kadar devam eder. siz de "lan okulun hazırlığı mı çok basit, kolay?" diye düşünürsünüz ama bu arada da hazırlıktan bayağı bir kalanların olduğunu- hatta sizin ingilzice bölümünüzden 55 kişinin (kontenjan sayısı aynı zamanda) yarısının kaldığını, daha başlarda kur tekrarı yaptığını- görürsünüz. ama yine de hazırlık için boş yere bir sene geçmiştir. ve bu seneyle birlikte eğitim hyatınızdaki kayıp 3-4 yıla çıkmıştır. ama tek teselliniz kazandığınız dostlar, amerikalı hocalarla kurulan arkadaşlıklardır.

düzenleme: imla.
tek kelimeyle mallıktır.

bir sene kaybıdır. o sene boyunca yaptığınız tüm yeme içme barınma gezme tozma giderlerini bi kağıda yazıp üni bitiminde yada 3.sınıf sonunda ingiltere,malta,avustralya gibi ülkelere dil kursu okumaya gitseniz daha fazla faydası olur.

edit: hazırlık okuyan genşler rahatsız.
hazırlık kitapları cep yakar. 500 liraya set halinde kitap mı olur ?
1 yıl kazanmaktır. kafama takılan şey ise: ingilizceye pek de gerek duymayan ve türkçe eğitim veren bir bölümü kazanıp (türk dili ve edebiyatı) yine de 1 sene hazırlık okunabilir mi? yani bu öğrencinin kararı mıdır? bilen birileri yardımcı olursa çok sevinirim.
tavsiye edilir. öss stresinden sonra neredeyse hiç çalışmayacağınız sosyalliğin dibine vuracağınız sene olur. he ben yabancı dil kasacağım derseniz onu yapan da var.
Hazırlık okurken tekrar sınava hazırlanıp ilk 100 e girip burs kazanmak için bulunmaz fırsattır.
üniversite hayatının en keyifli senesini yaşamak anlamına gelendir. bir sürü arkadaşla tanışır, yeni bir dil öğrenir, diğer sınıfların aksine daha çok boş zaman bulursunuz. hazırlık iyidir, ilerleyen sınıflarda hala aynı masada oturduğunuz, hazırlıkta tanıştığınız arkadaşlarla gülerek anar, artık yollarınızın ayrıldığı, yüzünü bile görmeye tahammül edemediklerinizle karşılaşınca küfürle bahsedersiniz. ama yine de yaşanması gereken bir üniversite zamanıdır.
insanın ömründen bir seneyi göz göre göre çalar.
1 sene kafanızın rahat olması demektir.

az biraz da ingilizce kaparsan tadından yenmez.
sene sonu
acaba ingilizce öğretmenliğine geçsem mi sorusunu sordurur insana.
normalde okuman gereken bölümü unutturur insana.
Lisede okudum ve kesinlikle üniversitede çekilmez. Ve nereye varmak istediğini unutturur.
istanbul üniversitesinde yapılmaması gerekek eylemdir. Sadece bir sene kaybetmezsiniz. Bütün hayatınızdaki ingilizceyi kaybedersiniz. Hoş Ahmet hoca iyidir
okuduğunuz okula göre üniversite hayatınızın en eğlenceli ve en rahat kafayla geçireceğiniz yılıdır. Kesinlikle erken bitirilmemelidir. Bütün sınav stresinizi atacağınız, sizinkiyle hiç alakası olmayan bölümleri kazanmış insanlarla sınıf arkadaşı olacağınız bir ortam sağlar. Bir sürü güzel yanı var bunun gibi ama anlatmakla olmaz, yaşamak lazım.

Not: Aslında şuraya "olum valla çok güzel lan. kesinlikle gidin okuyun." gibi abartılı şeyler de yazacaktım ama vazgeçtim.
hazırlıktaki hocanın söylediğine göre rüyalarınızı bile ingilizce göreceksiniz buna mecbursunuz .
arkadaş ortamı kurulur, heveslisindir ama sakın dersleri salma yok daha ilke seneden hazırlıkta kalır uzar okul, derste gördüğünü evde tekrarla zaten sınavlarda benzerleri çıkar.