universitede yaşanan utanç verici olaylardır. Her aklınıza geldiyinde utanmanıza neden olur.
15 dk sonra başlayacak sınavımız için kapısı kapalı olan sınav salonuna paldır küldür giriş yapmıştık.içerde çok sayıda kişi vardı ve hepsi bize öldürecekmiş gibi bakıyordu.meğersem bir önceki sınav daha bitmemiş.çok utanmıştım çok.
kantin fiyatlarını boykota çağıran bi kıza siktir ol git bakışı atmıştım yanımdaki arkadaş da kıza niye satıcıymış gibi davranıyosun demişti.
şimdi düşününce utanırım ama o zamanlar solculara alerjim vardı, normaldi yani.
Aklınıza 'geldiyi' için utanacağınız durumlardır.
sessize alınması unutulan telefonun derste yüksek bir sesle çalması. ısrarla çalması, kocaman çantanın içinde telefonu bulamamak allah'tan hoca anlayışlı da espriyle geçiştirdi durumu, bir de derste girilen gülme krizi var ki hocaya derse ara verdirmişliğim vardır.
akım makineleri dersinde çok karışık bir formülü makineyle hesaplarken arkada sıralardan bir cevap geldi ve doğru olduğunu anlamak için herkes bulduğu cevabı söylüyordu. ben farketmeden hoca tahtadan bir değerle oynamıştı. hocanın yanıma gelip hesapladın mı ? diye sorduğunda evet hocam hesapladım dedim. halbuki hesaplayamamıştım tam olarak daha farklı bir değer çıkması lazımdı. ama ben tahtada değişen değeri görmemiştim bunu söylerken. daha sonra hoca bulduğum cevabı makinede görmek istediğinde bende hesap makinesini kapadım ve arkada sıradan gelen cevapla aynı değeri bulduğumu söyledim. ve hoca tahtaya yöneldi. formülün içersindeki değiştirdiği rakamı tekrar eski haline düzeltti ve bana nasıl buldun o değeri diye gülümseyip sordu. o an öyle bir morardım ki o gün bugün ezbere iş yapmamaya özen gösteriyorum.
Telefonumu birgün önce kardesim kullanmıstı. Sabah okula cıkacagmda uyudugu icin kartını cikarip almis ve kendimi kartimi takmistim telefonuma. Üniversiteye dogru ciktm evden . Yolda kahvalti yaptim kahvedeki abilerle muhabbet derken vakit baya gec olmustu. Hizli bir sekilde derse yetistm birazda gec kalmisim aslinda. Girebilirim diyerek hocadan onay vermesinden once yerime oturmustum zaten. Derste 5 dk sonra telefon calmaya basladi. Herkes hafif hafif guluyordu . Telefonun zil sesi medineye varamadım ilahisi. Evet dogru duydunuz . Herkes birbirine bakiyor kimden geliyor falan diye. Ses benim cebimden geliyormus abiii yaa. Kardesim bir gün önce zil sesini degistirmis. Sinifta bildigin bi 15-20 saniye ilahi konseri verdim. Utandim lan.
kürsüye en yakın yerde oturup arkadaşlarla kakara kikiri yaptığımız için dersten atılmak çok koymuştu...

yok ya aslında o şekilde bile eğlenmiştik*
yoktur. dört sene boyunca hiç rezil olmamışım. ne cool adamım lan.
Sahsen pek utandigim soylenemeyecek olsa da, arkadaslar tarafindan alinip zil sesi ''biz dort kisiydik gardas'' yapilan telefonumun ders içinde, sessizliğin ve ciddiyetin hüküm surdugu bir an icinde caldirilmasi. intikamim daha kötüydü ama..
bi arkadaş dekan yardımcısı ile aynı asansöre binme gafletinde bulunmuştu.
tabi adamın kim olduğundan haberdar değil. olay şu aynen :

-amca kaçıncı kata gidiyoruz. (ağır mal)
+ben amcan değilim senin ( okumuş adam tribi)
-ne diyim , dede mi diyim ?
+:(/)/+(%%=...

arkadaşımız adına okul devam etti sorunsuzca ama ben hala prof un intikam alacağını düşünürüm.
Ilk gün kızı erkekler tuvaletinde yakalayınca
Kız utanıp çıkarken
Dur canım nolacak ben hiç rahatsız olmam deyince
Kızın kaçması ve derste ön sırada görünce girdiğim şok..
arkada abaza abaza konusurken dolmusun ani fren yapmasi kizin ustume dusmesi ama ne dusme yerlrstirdim o anda kiz ozur diler benim arakadaslar dumur olum ne sanslisin derler..
sınav başlayalı 5 dakika olmuştur. otobüsten indikten sonra fakülteye girene kadar koşmanız soluk soluğa kalmanıza sebep olmuştur. sınıfın kapısından içeri girdiğinizde gözetmenle göz göze gelirsiniz, biraz da ses yapmanız dolayısıyla tüm sınıf size bakar sanki suçluymuşsunuz gibi. hayatının tüm evrelerinde dakik olan insanlar, hiçbir organizasyona geç kalmayanlar tarafından yaklaşık 5 saniye kadar süzülürsünüz. yeterince ses çıkardığınız için sınıfın arka sıralarına kadar yürümeye teşebbüs edemez, hemen ön sırada ilk boş bulduğunuz yere oturursunuz. oysa sınava geç kalmasaydınız ne kadar da stratejik bir yere oturacaktınız değil mi? gözetmen fazla konuşmaz önünüze koyar soru ve cevap kağıdını. siz de biraz soluklanırsınız ardından çevreden soyutlanır sorularla başbaşa kalırsınız.
ne bekliyosunuz burda hoca gelmicek diyen bir erkeğ, otobüs bekliyoruz demiştim. bu 4 yıllık üniversite hayatım boyunca erkeklerle kurduğum ilk ve son diyalogdu.
kantinde otururken plastik sandalyenin bacağının kırılması sonucu yere düşmemdir.
kar maskesi ve sopalarla ev arkadaşının önünü kesip gasp etme şakası yapacakken polise yakalanmak. niye böyle abuk şakalar yaptığımızı halen çözmüş değilim. ev arkadaşımı 4 kişi domuz bağıyla bağlayıp zorla ağzında emzikle fotoğrafını çekmek, sonra o fotoğrafı iibf kantini duyurularına a4 ebatında asmak. gerçi o zaman çektiğimiz fotoğraflar hesap makinesiyle çekilmiş gibiydi, en büyük avantajı bu olsa gerek malum arkadaşım için. (bkz: ben değil de bir arkadaş)

kendi başıma gelenleri ayrı bir entryde yazacağım. *
ilk gün ilk ders. yeni tanışmışız, muhabbet ediyoruz arkadaşlarla. o ara birden profesör girdi derse. önümüze bir döndük, döner dönmez ayağa kalktık. hoca geldi sonuçta, profesör bir de. sonuç olarak 70 kişilik sınıftan ilk 2 sazan arkadaşımla ben olduk.
üst not: orijinali için (#33564502)

ev arkadaşımın kar maskesi ve sopalarla önümü kesip gasp etme şakası yapacakken polise yakalanması.
Beni 4 kişi domuz bağıyla bağlayıp zorla ağzımda emzikle fotoğrafımı çekmeleri, sonra fotoğrafımı iibf kantini duyurularına a4 ebadında basmaları. gerçi o zaman çektikleri fotoğraflar hesap makinesiyle çekilmiş gibiydi, benim için en büyük avantaj buydu.
Kadavrayı göreceğimiz ilk anatomi dersiydi. Herkes öncesinde kim ayılır kim bayılır bahisleri yapıyor. Kendime o kadar çok güvenmiştim bide kahretsin. Ama allahtan bayılmadım sadece kokusu fazlasıyla keskindi kustum. Tabiki utandım yani sen git milletin üzerine oyna kendin kus. Buda böyle utanç verici bir olay.
dizüstü bilgisayarı yurtta unutup sistematik dersine bilgisayarsız girmek.
nasıl gireceğimi bilemediğim için anlatamadığım durumdur.

günlerden bir gün labdayız, neyse yaptık yaptık elimizde beherin içinde sakız gibi bir şey kaldı, üzerine soğuk su ekleyip, soğuk suyun içinde kaşıkla çekiştirerek onu katı bir şey haline getirmeye çalışıyoruz. beş dakika, on dakika olmuyor allah olmuyor, hoca da sıkıldı sigara içmeye çıktı, biz hala cebeleşiyoruz. herkes de bir yandan muhabbet ediyor, şakalaşıyor. hocanın da olmamasına güvenerek "öööf kolum koptu, hiç bir şeyi sertleştirmek için bu kadar uğraşmamıştım." dedim. o an bir ölüm sessizliği oldu. arkamı döndüm, hoca gelmiş. baktım o da gülmemek için dudaklarını büzüyor, hiç bozuntuya vermeden önüme dönüp devam ettim.
(bkz: sınavlarda verilmiş en kötü cevaplar/#1505336) entryde belirtilen sınav kağıdını sınıfta okumuştu hoca. pek hoş olmadı tabii, ama ortalama puan aldım yine de. adı aklımda kalan tek hocam budur, bu hoca aynı zamanda bana 10 yıl sonra yüksek lisans için referans mektubu istediğimde de yardımcı olmuştur. (bkz: adamın dibi)
ikinci gün yanlış sınıfa girip oturmuştum.