bugün

ülkücü hareket engellenemez sloganıyla bilinen elle kurt işareti yaparak gezen ve genel buluşma mekanları ülkü ocağı,kahvehane ve kavga ortamları olan küçüklüğümden beri çözemediğim topluluk
bu gruba mensup bazı insanların bazı üniversitelerde ahlak bekçiliği yapıp milletin sevgilisiyle el ele gezmesine bile laf atmasına rağmen kendi kaldırdıkları kızların haddinin hesabının olmaması daha da elzemdir.
Bir kaç kendini bilmez tarafından yanlış empoze edilen sırf bu yüzden kötü gözle bakılan gençlik grubudur. Ülkücü gençlerin diğer partilerin gençlik kollarından tek farkı gerçekten ne istediklerini bilmeleri kuru gürültü yapmayıp sorun ne ise 1 kere bile polisine askerine milletinin malına el uzatmadan protesto etmeleridir. Şovenist solcu gruplar gibi kendi kadınlarının sorunları varken Irak kadının sorunlarını bahane edip gösteri yapıp banka yağmalamazlar. Yabancıları değil (che v.s) tamda Atatürkün söylediği gibi kendi gerçek kahramanlarını okur onları bilirler. 1 tane bile yasadışı örgütleri yoktur. Teröristlik yapmaz teröriste göz açtırmazlar.Ülkücü gençler bu ülkenin en çabuk organize olabilen sivil savunma dinamikleridir.

(bkz: dinime küfreden bari müslüman olsa)
(bkz: türk mahallesinde salyangoz satılmaz)
-kavganın iki kişilik bir durum olması nedeniyle karşısındaki grup veya eleman kadar kavga edebilirler
-kurtlar vadisi bitmesine rağmen hala televizyon seyredebilirler
-sanılanın aksine yanlarındaki kızlar asena olamayan kızlardır, asena denilen zümre pek nadir bu duruma düşer.
-solcuların içtikleri rakı, bira, vodka, likör kadar onlardan da bazıları içer.
-bir kısmı beş vakit namaz kılar, %99 u cuma namazına mutlaka gider.
-ramazan ayında oruc tutarlar. *
-aralarında ateistim diye hava atanı göremezsiniz.
-ilm-i siyaseti günün her anında ve alanında son derece akıllı kullanırlar.

bunların hiçbirisini yapmayan ülkücüler olduğu gibi, bunları yapan bir cok solcu genc de mevcuttur. her genelleme gibi yukarıdakilerin de yanlış olma ihtimali coktur.
herkesin çok kolay genelleme yapabildiği topluluktur. şayet bu topluluğun kavga etmeyen kız arkadaşıyla istediği gibi gezebilen herkesin görüşüne ve haklarına saygılı olan bir kitlesi de mevcuttur. ve bu kitle hiç de azımsanacak bir sayıda da değildir.
tarihlerini vatanlarını sonuna kadar seven ve eleştirmekten, yargılamaktan bir o kadar korkan. çok kısa bir süre önce interpol ve türkiye cumhuriyeti tarafından aranan bir kişinin cenazesini 'şehit' mertebesinde görüp kişinin cenazesinde sloganlarla, bildirilerle bu durumu dile getiren, türkiye de derin devlet adının kullanılıdığı her yerin temelinde karşımıza çıkan (bkz: can dündar-celal kazdağlı ERGENEKON (devlet içinde devlet). bir gençlik örgütlenmesi
lütfen (bkz: tödie)
sağ-sol kavgası yüzünden bu ülke yıllar boyu kendi kendini yedi bitirdi. nerde kaldı o kurtuluş savaşındaki birlik beraberlik? bu zamana kadar bu kavgayı, bu sürtüşmeyi bitirecek kimse çıkmadı. "halk akıllandı, yeni nesil bilinçli" diye düşünmeye çalışmak isterken, aynı tas, aynı hamam... hala herkes güçle herşeyi idare edebileceğini sanıyor. kızılayda hergün bir sürü polis toplanıyor. kim için? ya sağcılardan halkı, esnafı, yaşlı amcaları ve teyzeleri, çocukları korumak için ya da solculardan. ben açıkcası sağcısı kimdir solcusu kimdir ortası nedir bilmem. bildiğim tek şey kimsenin hakkı kimsede kalmaz, o polise o taşı fırlatan adam ömür boyu iflah olmaz. senin millete saygın yoksa, milletin sana ne saygısı olacak. bir gün polise taş fırlat, 5-10 sene sonra meclise gir. bu devletin hali ne olacak? yine çok uzattım. burada kesiyorum...
koloni şeklinde yaşayan, koloni içerisinde hayat bulan tek başlarına dünyanın en aciz ve güçsüz insancıkları. küçük yaşlarda başlar bunların maşa olarak kullanılma sevdası. orta okul yıllarında karın tokluğuna, lise çağlarında bira parasına zaten o vakte kadar içi boşaltılmış pörsümüş kişiliği istedikleri gibi kullanırlar. eğeri takar semeride vurular taa ki ağa babalarının kirli işleri uğruna (uyuşturucu kaçakçılığı, haraç, kadın ticareti, gasp, hayali ihrcat, devlet ihalelerine fesat karıştırma vb.) ya birilerine kıyarlar yada kıymaya çalışırken itilaf edilirler. olurda sağ kalırlarsa ve bir şekilde kirli işlere karışmamış polislere denk gelip tutuklanırsa cezaevinde yattıp çıktıktan sonra eğer koloniye göre biraz daha zekiyse oda artık bir ağa babası olmuştur. zamanında kendisini zehirleyenlerin yerindedir artık yeni mahsum gençlerin kanına girecek olan odur. ne kendi ne onu oraya getirenlerin ideolojik hiçbir birikimi yoktur. kendilerinde olmayanı başkalarına veremedikleri için koloni aynı mekanizmayla yıllar boyu sürüp gider. hep birileri paçavra olur birileri paçavrayı savuran. birileri birilerinin ekmeğine yağ sürerken hep birileri birlerin uşaklığını yapar ve bu hikaye böyle sürer gider bu gençlik yaşlanır zerre kadar aklı varsa (sanmıyorum) yaşadıkları için ve böyle bişeye alet olduğu için kalan günlerini pişmanlık içerisinde geçirir.
yüksek puanla öğrenci alan üniversitelerde pek bulunmazlar.neden acep?
türk büyüğü deyip ağızlarından düşürmedikleri (bkz: abdullah çatlı ve saz arkadaşları) kişilerin uyuşturucu kaçakçısı olduğunu nedense pek önemsemezler..onlar vatan millet aşkına uyuşturucu kaçırır çünkü..
kendilerini mafya sanan tipler.

(bkz: herkes oldu mafya)
iyi bir meslekte kristalize olamamıs ezik yıgınların kendini gösterme cabasının eserleridir.ben demiyorum cetin altansöylüyor.
(#515636)sonra da ısıtılan ve temcit pilavı olan başlıktır. sonra da :

-bu gençler sokaktaki sol teröre karşı örgütlenmişlerdir.*
-bu gençler silah kullanmaktan tutun da yakın dövüş tekniklerine kadar birçok alanda yetiştirilmeye çalışılmışlardır. *
-bu gençler aynı zaman da ciddi anlamda kuran dersleri de almışlardır. *
-bu gençlerin gittiği ülkü ocaklar bizzat atatiürk'ün kurduğu ismet inönü'nün de kapattırdığı türk ocaklarının yerine kurulmuşlardır. *
- bu gençlerden bazıları asala terörünün bir gecede bıçak gibi kesilmesine de hizmet etmişlerdir. bkz kontrgerilla başlığı, bkz asala
- be gençler nedense bir tek tunceli de örgütlenmemişlerdir. *
-bu gençler oturup dünya klasikleri okumak yerine erol güngör, seyyid ahmet arvasi,yusuf akçura, ahmet ağaoğlu da okumuşlardır. *
-bu gençler geçmişten gelen saldırılma, taciz ve şiddete maruz kalma ihtimaline karşı sürü sürü *halinde dolaşırlar. *.
-bu gençler türkiye'nin en çabuk organize olabilen grubunu da oluştururlar. *
-bu gençler arasında devletini avrupa insan hakları mahkemesine şikayet etmemişlerdir.*
-bu gençler bebeklerine abdestsiz süt vermeyen anaların elinde büyümüşlerdir.
-bu gençler allah'ı bilirler, tanrı tanımaz değillerdir. *
-bu gençlerden ileride büyük adam olanlar, bugün türkiyenin tüm vilayetlerinde okuyan enaz 30.000 öğrenciye burs, barınak, gıda yardımlarında bulunmaktadır. *
-bu gençler bugün babalarının cenaze namazını kılabilecek dini bilgiye, mezar taşının başına gelince su dökmekten başka bir dua okuyabilecek kadar inanç ve islam terbiyesine sahiptirler. *.
-bu gençler analarını huzurevine bırakanlardan farklıdırlar.*
-bu gençler polisle çatışmaya girmekten, askeri araç taşlamaktan haya edenlerdir. *
-bu gençler gösteri sırasında parktaki bir çiçeği koparmayan gençlerdir.*
-bu gençleri devlet araçlarına sevgilisinin ismini bıçakla kazımazlar.*
-bu gençler......**
trake solunumu yaparlar.

edit: yaran yanlis okumalara ornek olmus ya ulkucu bocekler diye okumusum,ahaha.
günümüzdekilerin, 80 öncesi ülkücüleriyle karıştırılmaması gerekir. bir dipnot görevi görsün bu entry de.
evet boşlardır, çok az şey bilirler ve liderlerinin söylediklerini harfiyen yaparlar. üstelik pek çok siyasi cinayete karışmış "ülkemizi bölücülerden ve anarşiklerden kurtarıyoruz" derler hep.fakat şu unutmamak gerek;onlar da insanlardır.bunu unutmamak gerek.insandır bu kandırılabilir, bilinçleri zorla değiştirilebilir. suçlanması gereken bu bilinci dışarıdan verenlerdir. yoksa bu gençleri hala kazanılabilir gençlerden. yeter ki insan oldukları unutulmasın. gerçi liderleri hafiften böcekimsidir,bu yüzden onları kurtaramayız...
Doğum anında , çocuğun beynine oksijen gitmemesinden dolayı özür doğması durumudur. itlaf edilmek yerine "gençler" olabilecek kadar büyütülürler. Daha sonra bunlara Solcu , ülkücü , devrimci gibi sıfatlar yüklenir. Dünya'da dinazorların devamını bu zümrenin yaşlanması sağlar. Ülkücü olanları pek bi ele avuca sığmazdır.

Bir diyarbakır atasözü şöyle der: Kürtler 50 kişi ile adam dövmez illa 500 kişi olmalıdırlar.

Bir ülkücü atasözü ise şöyle der: Reis olmadan asla ...
Gelecekle ilgili ideali olmayan , çoğu çapulcu takımı topluluk.
Ayrıca ülkü ocaklarına üye olma sebeplerinden başlıcası kavgalarda yaslanacakları bir duvar olmasıdır.
%90 oranındaki üyesine laf anlatmanız mümkün değildir , siz laf söyledikçe ya bıçağa sarılır ya silaha.
80 öncesindekileri amerika yetiştirdi , günümüzdekileri mafya..
Memleketini seven adam amerikaya uşaklık etmez , silah taşımaz .. zorbalıkla değil konuşarak uzlaşmaya çalışır.. Onu bunu asarak keserek memleket kurtarılmaz , bilim ile ilim ile gercek siyaset ile memleket kurtarılır.

(bkz: bitti)
(bkz: hanım koş ülkücü gençler geçiyor)
yukarıda hakkında yazılan bu kadar entry görünce derin bir iç çekmeme sebep olan gençlik. 80 öncesindekilerini amerikanın yetiştirdiğini sanan cehalet abideleri ne yazık ki "gerçek" bir ülkücüyle asla tanışmamış ve sohbet etmemiştir. bu devranın yetiştirdiği, çeliğine su verdiği gerçek "bozkurt" lar elbette var hala, aranızdalar, hala bugün dalga geçilen ülkülerine ve ülküdaşlarına bakıp derin derin iç çekmektedirler. onlar asla ellerinde tesbih, takım elbise ve beyaz çorapla sokakta kızlara laf atmadılar, asla kimseyle haksız kavga etmeye çalışmadılar, tek suçları bu vatanı "hesapsız sevmek" ti. dışlandılar... itildiler... hor görüldüler... aşağılandılar... çürümüş denilen fikirleri vardı, namaz kıldıkları için kendi "ülküdaşları" tarafından hor görüldüler, amerika tarafından eğitildiği söylenen nesiller "kanımız aksa da zafer islam ın" derken, mafya tarafından yetiştirildiği söylenen nesiller gerici dedi eskilere. neredeydik, nereye getirildik.

gerçek ülkücüleri kimse eğitmedi, onlar hep bu vatanın bağrındaydılar, bu milletin bağımsızlığıydılar, kimi zaman ulubatlı hasan oldu adları, kimi zaman mehmet, mehmetçik. kimseyi dışlamadılar, ırkçılık yapmadılar, kafatasçı olmadılar. tek amaçları "ila-yı kelimetullah" idi, bir de, vatanlarını hesapsız sevmek.

gün gelir, devran döner ve unutmayın bu yazıyı okuyan gerçek ülkücü gençlik, her gecenin bir sabahı vardır.

Allah Yar ve Yardımcınız olsun.

"...denilmiştir; can sağ iken yurt vermeniz düşmana, hem sütünden, hem kanından, hem canından bu sendeki huy oğul"
ideolojilerine saygı duymakla beraber; dejenere olmaktan kurtulamamış, siyasi düşüncelerinin gerçek anlamını kavramaktan uzak, benim de dahil olduğum bir toplum tarafından "(çoğu) cahil, mafyacılık oynamayı seven, milliyetçiliği değil de, reisçilik anlayışını ön planda tutmaya başlamış" olarak tanımlanabilecek bir yapıya dönüşmeye başlayan, siyasi gündemden ve pozitif düşünceden bihaber, kahve kültürüyle yetişmiş gençliktir.

sempati duyduğum milliyetçilik kavramının öncül savunucusu olduklarını iddia etmekle beraber, 12 eylül'den sonra devlet tarafından kullanılan ağabeylerinin çoğunun yurtdışına kaçması, öldürülmesi, işkence edilmesi, illegal işlere girip kısa yoldan köşeyi dönmeye çalışmaları ya da derin devletin içinde aktif görevler almaya başlaması, bir sonraki ülkücü jenerasyonun sahip çıktıkları değerleri savunmasında eksiklikler meydana getirmiş ve "ocak" yapısının da bozulmasıyla birlikte, neredeyse "serseri" tanımına uyabilecek bir gençlik çıkmıştır ortaya. ne yazık ki fikirlerinin oyuncak edilmesinin tek sebepleri kendileridir. meydanlarda slogan atmayı, lise (ya da üniversite) basmayı, her kavgaya bulaşmayı, delikanlı ayağına racon kesmeyi ideolojileriyle birleştirip, içine etmiş ve hiç bir faydası dokunmadıkları ülkelerine sahip çıkacak kimse kalmadığını ya da kalmayacağını zannetmişlerdir. onlara göre kişi ülkücüyse milliyetçidir, değilse değildir.

asıl hata buradan kaynaklanmaktadır işte. milliyetçilik kavramının sadece ve tamamen bir siyasi ideolojiyle örtüşmesinin mümkün olamayacağı aşikardır. ülkücü gençlik bunu anlamaya, kavgaya değil de okumaya, bilgiye merak duyduğu zaman, gözlerini gerçek türkiye'ye açtığı zaman nerede hata yaptığını anlayacaktır.
(bkz: hastasıyım ulan)
allahın unutmasını dilediğim tür insanlar; daha ötesini bilmiyorum. bir türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşının alabileceği, kendisine yeredinebileceği en kötü paye ve kurum, kuruluş; artık her ne haltsa ... bu ülkeye bir tek faydaları dokunmamıştır ve ne acıdır ki gören bunları gerçekten böyle büyük harflerle; "vatansever" sanacak. anlamadıkları nokta; bir ülkeyi sevebilmeniz için, önce o ülkenin insanlarını sevmeniz gerektiği gerçeğidir.
eğer gerçekten ülkücülerse sevilesi insanlardır. genelleme yapmamak lazım. bunların çok şey bilenleri de var, o kadar ki acımasızca eleştirenler onlarla konuşmak istemez eminim.