bugün

Bu ülkenin huzurunu bozmak, suç örgütleriyle ittifak yapmak, siyasi cinayetler vs. için.
Ülkü ocaklarının içinde çay-sigara eşliğinde bol bol karı kız muhabbetleri yaparlar. Masa başında iki sloganla vatan kurtardığını sanarlar. Ülküleri bulanıktır; neyi savunduğunu bilmezler.
Milleti sömüren kapitalist Sistemin bodyguardlığını yapmaya. Sorarlarsa da vatan için bayrak için. Tabi; din ve milliyetçilikten daha iyi kalkan olur mu? Bir Pisliğin varsa en iyi bu iki kavram ile örtersin.
Tıpkı cemaat tarikatlar gibi beyin yıkayıp cehalet yaymaya ve potansiyel suçlu yetiştirmeye.
Haraç kesmek adam dövmek için kurulmuş mekanlar bunlar.
Çay içmeye yarar.
Derin devlete militan yetiştirmek.
Liseli ergenlerin arka yapıp okulda artistlik yapmasına yarar. Bizim lisede vardı bunlardan bir tane. Ona buna artistlik yapardı en son üst sınıflardan birine yamuk yaptı çıkışta kevgire çevirdiler asfaltı yaladı 1 hafta falan okula gelmemişti. Diyeceğim o ki çocuklarınızı, kardeşlerinizi bu gibi yerlerden uzak tutun. Güzel ahlaka ve bilimsel gerçeklere göre yetiştirin yoksa çıkış kavgasında asfaltı yalarlar.
türk halkının boş işlerle uğraşmaya pek hevesli olması. çek senet gasp cinayet araziye mala çökme ihtisas alanlarında uzman ve doktoralı yetiştirme merkezleri.
ülkü pişirmeye.

görsel
toplanıp adam dövmeye...
mehmet ali ağca,kartal demirağ vs. gibi tipleri yetiştirmek için mi. bu ülke de her şey bir karikatür bir şaka gibi. türk milletini bunlar mı kurtaracak.
öncelikle şunu belirtmeliyim Ülkü ocaklarında gerçek müslümanlar gerçek vatan evlatları yetiştirilir orası bir çete mekanı veya bir hücre evi değildir. bu ocaklarda biz türk gençleri nasıl gerçek bir mü'min nasıl örnek bir kişilik olunur vatana en iyi nasıl hizmet edilir bunu öğreniriz. unutmayın ülkü ocakları asker ocağı gibi peygamber ocağıdır.
peki, güzel bir sorunsal. challenge accepted.

zaman çok hızlı geçiyor gençler.. ben 13-14 yaşındayken bu da yaklaşık 12 sene kadar önce oluyor, hayat sanki biraz daha samimiydi. verilen sözler daha çok tutulurdu. arkadaşlıklar daha sağlamdı. daha kaliteli müzikler yapılıyordu, daha güzel meyveler sebzeler vardı.

anneme soruyorum o da kendi zamanı için benzer şeyler söylüyor.

yani olay şu ki herşey sürekli daha kötüye doğru gidiyor.

bunun sebebini harbiden düşündüm. allah belamı versin yıllarımı bunu düşünerek geçirdim. size yemin ediyorum ki herşeyin daha kötüye gitmesinin sebebi idealizm'den uzaklaşmamızdır. idealizm'den uzaklaşmamızın altında da elbet bazı sebepler vardır. bence bunların başında iletişimin hızlanması geliyor. bir yerde belli bir saatte olmaya söz verdiğimizde giderdik. ama şimdi cep telefonundan üç beş tuşa basıp bir bahane üretip cayabiliyoruz. bir sorunumuz olduğunda yüz yüze tartışırdık. yeri gelince kavga da ederdik. kötü birşey elbet ama bana kalırsa, evinde bilgisayarın başından ana avrat sövmekten ve ulaşılamayacağını bilmekten kaynaklanan sahte bir cesaretten iyidir.

bunların ülkü ocaklarıyla ne ilgisi var..

şöyle ki, ülkü ocaklarında çok yanlış bir yönlendirme var. doğru. yani çağımızın ihtiyacı olan hoşgörü ve dünya vatandaşı olmaktır katılıyorum fakat ülkü ocaklarında aynı zamanda insanlar bugün saydığım sebeplerle çoğumuzda olmayan bir şeyi de kazanıyorlar.

tarz. tavır. ideal.

kimse inkar edemez ki ülkücülerin kendine has tavırları, tarzları ve idealleri vardır. katılıyorum kro olduklarına. komik te oluyolar açıkçası göt kadar veletler takım elbiselerle falan. kuş kadar beyinleriyle çok büyük laflar edip tavır da takınırlar. ırkçılık, faşistlik te olsa bir ideale sahipler.

itin götüne soktum kabul. ama çıkarıyorum şimdi bakın.

gün gelirde bu insanlar üniversiteye gittiklerinde, mezun olduklarında farklı çevrelere girip, farklı şeyler dinleyip, okuyup, farklı fikirleri de mantıklı bulabilirler. belki çoğumuzdan daha doğru bir dünya görüşüne sahip olabilirler. neler değişiyor, onlar da değişebilir. ki değiştiler de. fakat bazı şeyleri aynı kalır. o onların ocakta farkında olmadan kazandığı şeylerdir.

tarz. tavır. ideal.

istediğinizi söyleyin umrumda değil, fakat zamanımızın, insanlığın ihtiyacı olan gerçekten bu üç şeydir. bu sabit bir çarpan kat sayısı gibidir. mesela "3" olsun.

ülkücülüğe ait çarpan ise 5 olsun.

3x5=15

hoşgörülü, sevgi dolu, açık fikirli barışçıl bir insan olmanın kat sayısı ise 10 olsun.

3x10=30

fakat hiç bir ideali olmayan, belli bir tarzı olmayan, rober hatemo kılıklı bir adamın çarpanı olsa olsa "1" falandır. hatta negatiftir.

yani çarpın -3x5= -15

en azından bu işe yaradığını düşünüyorum.
liseli ateizleri dövmek için yarar amünüm, komünistler ülkücüler olmasa ülkemizi yakar yıkarlardı.
menemen yapmaya yarar. ayrıca ocağın altını açık unutmayın. bir de ötüken yolu yokuştur. ccc ocak ccc.

(bkz: liverpool ülkü ocakları)
liseli ergenlerin çevre yapmak icin gittikleri en önemli teşkilattır efendim.
70'li yıllarda memleketi hainlerden kurtardığı -bakan körlere rağmen- görülmüştür.
güncel Önemli Başlıklar