bugün

insanımızın kabullenemediği gerçektir.

bakınız efendim Atatürk dönemi :

Atatürk devrimlerini, oylamayla veya rica minnet mi yaptı.

gayette kendisine karşı çıkan bozguncuları astırıp kestirerek yaptı.

halkın iyiliği için halkı karşısına aldı.

ki en doğrusu da buydu.

çünkü halkı işin içine katarsan hiçbir iş yapamazsın.

size bıraksak ülkeyi,

birbirinizi yemekten 80 lerden betere olursunuz.

onun için aklı başında bir insan şunu görür.

ülkeyi yöneten liderlerdir.

ve bu liderler yeri gelince halkı karşısına alıp,

halkın iyiliği için çalışır.

bunu unutmayın...
Doğruluk payı olan ifadedir. Herhangi bir siyasi görüşten bağımsız olarak yazıyorum. Başlıktaki ifade nispeten doğrudur. Ancak demokrasi çerçevesinde kendisini yönetecek başkanı halk seçer. Demek ki "halkın demokratik talepleri" ifadesi o kadar da boş değil. Yani sandıktan çıkan sonuca saygı gösterelim, milli irade vs. gibi söylemler şimdi de söylenmelidir.

Atatürk'ün yaptığını yapacak adamlar bugün değeri bilinmese 100 yıl sonra bilinecek adamlardır. Ama sen liderim diye gelip çalıp çırparsan, önce kanka olduğun adamları sonra şucu bucu diye yaftalarsan, ülke ekonomisini tek seferlik yatırım olan inşaat sektörüne bağımlı yaparsan, arap sermayesine ağzı açık ayran delisi gibi koşarsan, yaprağını yerken kıtır kıtır sapına gelince me mantığıyla hareket edersen kusura bakma ama sen lider değilsindir.

Artık bu ülkede siyaset taraftsız yapılmalıdır. Ümmetçilikle, milliyetçilikle, mandacılıkla olmaz bu iş. Bakın eğer şu an milliyetçi damarlardan beslenmese koalisyon yapacak adamlar tükürdüklerini yalamamak adına yanaşamıyorlar ülke yönetimine. Ümmetçileri yakan zaten bu güne kadar hak hukuk gak guguk deyip arka planda yaptıkları işler oldu. Bunları göz ardı etmemek gerek.

Bu nedenle artık yüksek oktavdan "eyyy benim kürt-türk kardeşim, ey benim müslüman kardeşim" gibi söylemleri bırakmak gerek. Artık insanlara korku siyasetinden başka bir siyasetin kapılarını açmak gerek. Ben her zaman demişimdir. Bu ülkede eğer cumhurbaşkanı haftada bir iki gün bütün TV kanallarına tüm güleryüzüyle çıkıp "günaydın vatandaşlarım" dese ülke çok farklı bir yer olur. Artık insanlar nefret dilinden bıktılar. Artık sevgi dili lütfen. Biz kayıp nesiliz ama hiç olmazsa çocuklarımız sevgi dolu bir ülkede yaşasın.
Günümüz dünyasında yöneticinin liderliği demokrasiye ve halkına olan saygısı ile beraber büyümektedir.
güncel Önemli Başlıklar