bugün

ülkemizde yoktur. ilgili entry'nin barındırdığı sorun yaratabilecek kelimeler zannediyorum ki "sübyancı" ve "sahtekar" kelimeleri. fazla uzatmadan incelersek, sübyancılık bir hakaret değil bir rahatsızlıktır. tedavi edilmeyi gerektiren bir rahatsızlıktır ve bir insan eğer 6 yaşında bir çocukla evleniyor, 9 yaşında bir çocukla ilişkiye giriyorsa bu rahatsızlığa sahiptir. bunun kutsal değerlere hakaretle hiçbir alakası yoktur. sahtekar kelimesi yalan dolan işler peşinde koşan anlamına gelir ki, bir insan bir başka insanın söylediklerine inanmıyorsa, o kişi onun için sahtekardır. misal zamanında mesihliğini ilan eden mehmet ali ağca sizin için ne kadar sahtekar kelimesini hak ediyorsa, diğer insanlar için de bu böyledir. bir şeyin sizin için kutsal olması diğer insanlar için de kutsal olma zorunluluğunu doğurmaz. sahtekar ve sübyancı kelimeleri, özelinde hakaret kelimeleri değil, tespit kelimeleridir. fakat ülkemizde ifade özgürlüğü olmadığı için bunları dile getirmek yürek ister. lütfen biraz objektif düşünün.
evet yazabilir bu onun "saçma"da olsa görüşüdür ve katılmıyorum eksiliyorum o bana arap yancı diyor bende onu muhatap bile almıyorum, doğalı bu olmalıdır.
başkalarının özgürlüğünün ihlal edildiği yerde biten özgürlüğün, saygıyı da kapsadığını anlamayan aklı evvellerin kustukları zehrin engellenmesine karşılık anlamını daraltıp savundukları/sığındıkları hak.
sürekli eleştiriye maruz kalmak, yaptıklarının ve düşüncelerinin küçümsenmesi sözlükte, arkadaş ortamında yaygınken, daha çok beklersiniz dediğim özgürlüktür.
özgürlüğü sınırı yoktur. ülkemizde öncelikle bu sınırı belirliyeceksin doğal sınırı. bizim insanımızın sınırı yok ki. düşüncem diyerek sapık düşüncelerde var, eleştircem derken farklı yönlere girmekte var. bizde vur deyince öldürme olayı var bir kere bu olduğu sürece zordur.
görsel
yalandır düşüncesini belirten hapse giriyor.
cok ileri derecedir hatta okadar ileri derecedir ki bu ozgurluk farkina varamassiniz.