bugün

eğitim bir talep işidir. Bilgi talep etmeyen talebelerin eğitimde yeri yoktur. Bunu zorla, döverek yaptırmak ancak yangına körükle gitmek demektir.

Ancak iş yine de çocukta bitmiyor. O yaşı itibariyle gerçeklerin ve istediklerinin farkında olamayabilir. Bu durumda devreye aile girer. Ailenin ise çocuğuna ahlaklı ve erdemli olmayı ayrıyeten öğretmesi gerekmez, onu düşünmeye ve okumaya yöneltirse o çocuk kendiliğinden öz değerlerini bulur.
görsel
Bir sorunu düzeltirken diğerinin temeli atılır sadece,şiddet alternatif olarak çözümlerin en kötüsüdür elbetteki; şiddet şiddeti körükleyecektir.. bazı noktalarda mutlakiyet olarak çare olabilir ama yarım yamalak onun yerine yönetmelikte küçük oynamalar ve caydırıcı sebepleri dayatarak gayette disiplin sağlanabilir. Aksi takdirde kamu davalarının işinden ihraç edilenlerin sonu gelmez iki ucu boklu değnek olur.
hak edene atacaksın dayak. çünkü başka türlü akıllanmazlar. bir tane ağzının ortasına çak tokadı bak bakalım bir daha aynı terbiyesizliği yapabilecek mi.
bazen çözüm şiddettir.
Dövemez.
Bu fikir, domino etkisi yapıp, toplumun her katmanını etkileyecek hastalıklı bir düşüncedir.
O halde gerektiğinde, koca karısını, patron işçisini, abi kardeşini dövebilir anlamına gelir ki, bu da vehametin ayyuka çıkmış halidir.
Kanunları, kuralları uygulayıp, hotomko kabilesi gibi yaşamayı kesersek, bu zırvalarla da Zaman kaybetmeyiz.
Öğretmen çocuğa kibar davranır,çocuk “şu ibneye bak ne antin kuntin konuşuyor” der,mahalle abileri tarafından gaza getirilip öğretmenine kafa tutar,vurma cesaretini gösterir çünkü arkasında bir yığın cahil vardır. Öğretmen çocuğa kaba davranır,o cahil olan yığın daha çok cahilleşip topluca öğretmeni döver,ailesine söver adamı-kadını rencide eder. Öğretmen ne yapsın? Domalsın siz halledin o zaman.
zamanında az dayak yemedik. şimdiki çocuklar pek bi kıymetli.
Bence polis de karakolda dövmeli komutan da askerde dövmeli rahatlayınca cıvıtıyor bu toplum çünkü yerini bilmiyor. .