bugün

asıl başlık "dindar geçinen örtülü kadınların kalabalık otobüslere binmesi" olacaktı. malum kural işte biliyorsunuz.

neyse efendim her gün otobüs ve metrobüs gibi taşıtlarda tanık olduğum durumdur. daha bu gün gözümün önünde bir kadını felç ettiler.
bence önemli olan örtülü olması değil. herhangi bir kadının bile bu şekilde otobüslere binmesine karşıyım.

geçen bir yere gitmemiz gerekti. annem metrobüsle gidelim dedi. durumu anlattım metrekareye düşen fortçu sayısından bahsettim. fortçu olmasına bile gerek yok. otobüse alacağından 3 katı daha fazla insan dolunca. şişedeki turşular gibi. ister istemez sürtünme kuvveti haddini aşıyor, millet birbirinin içine giriyor. hatta bu durumu bazı entrylerdede görüyoruz yok yere fortçu damgası yiyen gariban yazarlarımızı.

neyse annem bana olsun oğlum bana yer verirler deyince daha da tepem attı. zira artık yaşlı değil, orta yaş üstü insanlar bile bana yer verirler diye düşünüp otobüslere biniyor ve yaptıkları baskı herkesçe malum. bir an anneminden onlardan olduğunu anladım.

neyse efendim siz siz olun gerekirse taksi tutun gerekirse erkenden boş otobüse binin ama kızlarınızı bu haldeki taşıtlara bindirmeyin diyor ve sözlerimi noktalıyorum.
yapılması halinde hiç bir mahsur göremediğim durumdur.

diyelim ki oturduğunuz sokakta koskoca bir aslan var. öyle oturuyor sokağın ortasında. gulyabani gibi dolaşıyor ve nihayet belediye bir açıklama yapıyor;

"sayın kanarya sokağı sakinleri sokağınızdaki aslan için şikayetlerinize karşılık elimizden bir şey gelmiyor. takdir edersiniz ki kendisi aslan efendim laftan sözden anlamaz. siz en iyisi mi evden dışarı adım atmayın, sokağa çıkmayın. olur da insafa gelir, vicdanı el vermez ya da allahından korkar. o vakit çıkabilirsiniz."

sen sokakta aslan olsa sokağa da çıkmayalım dersin öyleyse.
mantıklı olan nedir? o sokaktaki aslanları toplamak. aslan diyorum bak, hem de ne aslanlar.
güncel Önemli Başlıklar