ölümsüzlüğün sırrı çözülebilir

bi ihtimal düşündüren hadise. çünkü Doğa içerisinde her oluşum dinamiktir. Organik olarak üzüm şaraba şarap ise sirkeye dönüşür. Yine tırtıl kelebeğe, larva kurbağaya dönüşür. inorganik maddelerde yapay dinamiktir. Azot ve hidrojen birleşerek amonyağı oluşturur. Bu maddelerin dinamik özelliğini kullanarak kurşun ve demirden altın elde etmek yahut ölümsüzlüğü elde etmek mümkün olabilir mi düşünmek lazım. Simyacılığın bu temel felsefesi fantastik olsa da bir o kadar mantıklı.

Temiz yaşa ahirette cennete git ölümsüz ol.

ölümsüzlük formülünü bulduğunu idea eden bir bilim adamı formülü içerken boğularak ölmüştür.

devinim maddenin gerçekliğidir, yani bu ölümsüzlüğün bir durağanlık olduğunu gösterir ki bu maddesel gerçeklikte mümkün değildir. ha metafizik sanrılar olabilir ama bu sadece kendi kendini tatmin etmektir.

ayrıca insan kendinde olmayanı arar zaten mesela kimse ben ölmüyorum ölmek istiyorum bu yüzden demez. tabi ki ölümsüz olmayı isteyecektir, çünkü ölümün bir tahribatı vardır.

ama insanın gerçekliği buna izin vermez bu yüzden insan hayaller kurar ve böyle kendini giderir.

ayrıca idealizme geçişin bir süreç olduğu düşüncesindeyim ilk insanlar yada insana geçişler hep materyalistir. hayal kurmak bir beyin gelişim çizgisinde çıkmıştır ve bunun nedeninin bir tür kısıtlama olduğunu düşünüyorum.

hatta dinde bunu etkisi çok vardır, ama önemli olan gerçekle tatmin olmaktır. yani ölümsüzlük varsa bile bu hayal kurarak elde edilmez belli mantıki açıklaması ve gerçeğe yansıması olması lazım.

öyle ben dışarıda yağmur var ama ben kar var hissediyorum o zaman dışarıda kar mı olmuş oluyor?

tabi ki de hayır.

(bkz: her nefis ölümü tadacaktır)

ötesi yok, bitti.

(bkz: yav he he)

beyler ölü takliti yapın gider.