bugün

Zygmunt Bauman ın kelimelerle anlatılması son derece zor olan eseridir. Kitap genel anlamda insan ruhunun en derinliklerinde yatan gizli bilincin ve bu bilince dayalı olan sürreel hareket örgüsünün çözümlemesini yapmaktadır. Buradaki derim bilinç öleceğimize dair daima var olan bilinçtir. Kitap bu bilincin nasıl geri itildiğini ve ardından ne şekillerle gün yüzüne çıktığını bize göstermektedir.

Kitabın bakış açısına göre ölüm aslında insan hayatına gölge düşüren karanlık ve korku dolu bir perdedir. Lakin insanlığın temel hedefi bunun tam zıttı olan ölümsüzlük olgusu üstüne o derece sarmallanmıştır ki kişilerin ürettiği her bir hayat stratejisi de ölümlülük ve ölümsüzlük zıtlıklarında birbiri ile çekişmeye mahkumdur.

Aslında sahip olunan bütün idelerin ve bu idelerin yolunda devam eden ideolojilerin ölümlülük kavramına karşı olan bir direnme ve ölümsüzlük kavramına karşı bir özlemle gerçekleştiğini de iddia edebilecek kadar cüret dolu bir kitaptır.

Aklı olan her insanın okumalık kitaplar listesinde en az bir kere bulunmalı bununla da yetinmemeli defalarca elden geçirilmelidir. Eğer ki yeterince özümsenir ise insana başka bir bakış açısı katabilecek nadir değerlerdendir. Ölümsüzlük fikrinin ne denli cazip ve ölümlülük fikrinin ne denli korkutucu olduğunu daha iyi açıklayan bir esere henüz rastlanmamıştır.

Peki nedir bu noktadaki hayat stratejileri? inandığınız her bir ürün ise bir hayat stratejisidir. Bütün ideler bir strateji olarak karşımıza dizilmektedir. insanların iletişim bağları, eşitlik ve eşitsizlik gibi bakış açıları da işte tamamen bu ideler yüzünden, bu stratejiler ışığında olmuştur.

Ölümlülük ölümsüzlük ve diğer hayat stratejileri ustanın en büyük eserlerindendir.