bugün

(bkz: ölmek)
montaigne'in "ölümden korkmak anlamsızdır, çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise artık biz yokuz.” sözünü akla getirir.

edit: platon-montaigne arası giderken kurtarbeniset uyardı. montaigne imiş.
gereksiz bir cabadir.korku yada korkusuzluk kavrami ölümle baglantisiz parametrelerdir.ölüm üzerinde hicbir etkisi yoktur.
ölüm korkusunu yenmek = daha mutlu, cesurca, korkusuz ve rahat bir hayat...
özgür kalmak herşeyi yapabilme adına atılan büyük adımdır.
aşık olmak. aşık adam hiçbir şeyden korkmaz.
ölümü sevmekten geçer.
altyapısı sağlam bir felsefe ile yaşamını bu şekilde idame ettireceğine karar vermek. böylece "yardırarak" onurla yaşanır. en durağan anda bile yapacak/düşünecek/bulunacak bir şey vardır.

socrates idama mahkum edilince; "şimdi ben ölüme gidiyorum siz yaşamaya, hangimiz için iyisi oluyor yalnızca tanrı bilir" gibi bir sözü de vardı...

kahpe meletos!

ayrıca ölüm sevilmez. ancak arzulanabilir, yahut gerekli bulunabilir. ancak bunu iddia etmek çoktan intihar etmiş olmanız anlamına gelir. ya da iddia ettikten birkaç dakika sonra.. bazı stoacıların zirve noktası da orasıdır, intihar.
zor olan bir eylemdir.
depresyona girip ölüm isteğini arttırmak çözüm olabilir.
Her canlı ölümü tadacaktır. En kötü ihtimalle öldüğün zaman yenersin fazla kasmaya gerek yok.
namaza başlayarak olabilir .
En büyük ölüm korkusu dinlere inanlardadır. Ölümden korktukları için öbür dünya ve cennet cehennem mitlerini icat etmiştir insanoğlu. Ölüp gitmeyi kabullenemez.

Rahatla er ya da geç geberip gideceksin. doğmadan önce bilincin yoktu, öldükten sonra da olmayacak. Bilinç transferini başarırsa insanoğlu o zaman bedenin olmadan da ölümsüz olabilirsin. icat edilir mi bilmem ama icat edildikten sonra bedeni ölenler şanslı olacak. Ondab öncekilerde bok yoluna gitmiş olacak. Adalet hicbiryerde yok. Rastgele şans ve kişisel gayret ön plandadır.