bugün

ölen gençlerin, çocukların, askerlerin ardından aklıma en çok gelen sözdür. ama suç ölümün müdür?

ötv'yi katlayıp, halkı isyan sınırına getirip, sonra da acılarını daha büyük bir acıyla bastırmak için kucaklarına 24 can içeren bir bomba verirsin. o kadar acır ki içleri ne ötv kalır ne zam, ne yoksulluk ne hastalık...

7 saat süran bir çatışmaya müdahale edememek, cevaplayamadığım bir soru.

cevabını bilmediğim başka sorular da var.

pkk, çözüm için öneriler, talepler ortaya koyuyor, an azından. en azında diyorum çünkü türkiye cumhuriyeti devletinin ve hükümetinin bu sorunun çözümü ile ilgili önerisini hiç duymadım.

gene af çıkaracağım ya da çıkarmayacağım demiyor.
son kürt'e varana kadar hepsini öldüreceğiz ya da süreceğiz demiyor(bence içlerinden geçen bu ama dünyaya hesabını veremezler).
hepsini asacağız...

ben hükümetten de çözüme dair bir şeyler duymak istiyorum.

bildiğim bir şey var. en çok annelerin içi acıyor, bizim olmayan çocuklarımız için ağlamak dışında bir şey yapmalı.

bomba, silah, kaleşnikof... bizimle aynı dili konuşmuyorlar.

birbirimizi en iyi bir biliriz. kardeşiz diyoruz ama bence çoktan unutmuşuz bunu.

tekrar hatırladığımızda affedebiliriz belki birbirimizi. yaşarız mutlu mesut, yaşlanarak...