Hala daha bazılarinın anlayamadiğı bir saptama.

Ölen oldü ve bitti artik o hic acı çekmemekte. Acı çeken biri varsa o da sensin. Onun yokluğu seni perişan ediyor, canın yanıyor.

En çok kendine ağlıyorsun haberin yok.
aslında ölen insanlara üzülmek diye bir şey yoktur. insan ego sahibi bir varlıktır ve arka planda sadece gidenin yokluğunun yarattığı eksiklik duygusu ve yalnız kalışına ağlar. ölen insan kurtulmuştur böyle bir dünyadan. hele de iyi bir insansa, yüce allah'ın yanına mutlu olmaya gitmiştir.
“Her ölüm erken ölümdür.” Demiş Cemal süreya. Şu hayattaki en doğru tespitlerden birisidir.

insan sevidiklerine doyamaz. Hayatındaki yerini asla dolduramaz. Birinin ölümü insanı eksik bırakır. Ölenin yaşının, cinsiyetinin önemi yoktur. Seviyorsa öleni eksik kalır. Eksik kaldığında üzülmeyen insana hiç insan denir mi?
Sevgi muhabbet ve bağlılığı mantıkla analiz etmeye çalışanların, işin içinden çıkamayacağı durum. insan bunu ancak aileden biri yada çok yakın bir arkadaşını kaybettiğinde anlar.
ölenlerin öldüğüne mi onları kaybettiğimize mi üzüldüğümüz sorusunu doğurmaktadır. örneğin, babamızın ölmesine mi üzüldük? babasız kalmamıza mı?
bu dünyadan kurtulmuş bir kişi için insan neden üzülür ki? kalanlara üzülür insan.
Ölenlere değil de hâlâ yaşadığım için kendime üzülüyorum daha çok. Ölmüş insanlara nasıl özeniyorum anlatamam. Öyle gıpta ediyorum ki.
Hayır bir de şöyle bir şey var, ölüm hep de hayata bağlı, yaşamayı seven, güzel bir yaşamı olan veya ölmekten korkup her şeye rağmen yaşamak isteyenlerin başına geliyor.

Ya peki biz naabalım illa intihar mı edelim ya allahım lütfen bizi pistten al artık.
Ahiret inancım olmadığı için ölümlere üzülürüm. Bir daha göremeyeceğim çünkü ölen kişiyi. Yaşamak ve yaşatmak için zibilyon tane sebep var, ömür kısa, elden ne geliyorsa gerçekleştirip öyle ölmek lazım.
ölümün bir gerçek olduğunu bir türlü kabullenmeyen güruhun gereksiz duygusal anlar yaşaması. biraz empati yaparak göt korkusundan dolayı olan bir durumdur.
güncel Önemli Başlıklar