bugün

(bkz: ısrarla bakınız)
(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)

pek çok kişinin çirkin biçimde ortaya attığı adi bir iftiradır. Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan Erdoğan'ın 'sayın Öcalan' sözünü şöyle yorumluyor. *
--spoiler--
Erdoğan neden 'Sayın Öcalan' dedi?

GERiLiMLi zamanlarda şapkalarından kaset çıkarmakla meşhur çevreler, yine zulaya el atmışlar...

Ve yine tam isabet! Aranan kaset bulunmuş.

Bu yeni kasede göre...

Tayyip Erdoğan bundan 7 sene önce, bir yabancı yayın organına verdiği röportajda, Öcalana "Sayın" demiş, şehitlerimizden de "kelle" diye söz etmiş...

Şimdi bu kaset, "Böyle biri nasıl cumhurbaşkanı olabilir ki" haykırışlarıyla fırına veriliyor...

Değil mi ki bir savaş halindeyiz...

O halde fitne çıkarıp, "Nasıl demiş? Maruzatı neymiş? Ne anlatmak istemiş?" tarzında sorular soramayız.

Sorarsak, "Yalaka, Cumhuriyet karşıtı, Atatürk düşmanı, Ali Kemal, yeteri kadar dönmemiş, irticacı" gibi nice kara sıfatı üzerimize alıveririz.

Varsın, olsun...

Benim gibi fitne çıkarmaya meraklı bir adam, "Aman kara sıfatları üzerime almayayım şimdi" diyerek sus pus olabilir mi?

* * *

Kasedi dinledim.

Hapisten yeni çıkmış siyasi yasaklı Tayyip Erdoğan, Batılı yayın organlarından birinin sorularını yanıtlıyor...

Verdiği cevaptan anladığımız kadarıyla soru, "Sizin durumunuzla Öcalanın durumu arasında bir benzerlik var mı?" şeklinde...

Erdoğan bu soruya "Ne alakası var" edasında yanıt veriyor.

Diyor ki: "Ben bir şiir okuduğum için hapis yattım. Benimki düşünce suçudur... Sayın Öcalanın durumuyla benim durumum arasında hiçbir bağlantı yoktur. Sayın Öcalan orada aldığı kellelerin hesabını veriyor."

Yani demek istiyor ki:

Ben şiir okuduğum için hapis yattım... Öcalan ise adam öldürdüğü için...

Söyler misiniz?

Öcalan için "Sayın" sıfatını kullananlar, neden büyük tepki çekiyorlar?

Neden olacak? Terörü bir mücadele aracı olarak gören yapıyla, yani PKK ile aralarına mesafe koymayı bilmeyen etnik siyasetçiler, açıktan açığa "Biz PKK yı destekliyoruz... Öcalan liderimizdir" diyemedikleri için... Bir simge olarak "Sayın" sözcüğünü seçiyorlar da ondan...

Yani onların literatüründe "Sayın Öcalan" vurgusu, "Önderimiz Öcalandır" vurgusuyla eş değer hale gelmiştir ve tepkinin asıl nedeni de budur.

Erdoğanın, henüz "Sayın Öcalan" vurgusunun böylesi bir nitelik kazanmadığı dönemde "Sayın Öcalan" demesi ise bir alışkanlığın dikkatsizce sürdürülmesinden başka bir anlam taşımaz.

"Eli kanlı katil" anlamında kullanılan "kelle alıcı" tabirinden ise "Şehitlerimize kelle dedi" anlamı çıkarmak için de en azından "vicdansız" olmak gerekir.

* * *

Tamam... Erdoğanın üslubu şahane değil...

Tamam... Erdoğan sözcükleri dikkatle seçen biri değil...

Tamam... Erdoğanın Çankayaya çıkması için var gücünüzle savaşabilirsiniz...

Tamam... Barikatlar kurabilir, direniş türküleri bile söyleyebilirsiniz...

Ancak... Unutmayın ki:

Savaşta bile centilmenlik esastır.

Yıllar önce, özel bir kasıt taşımadığı açıkça belli olan ve en fazla dikkatsizlik eseri sarf edilmiş bir sözcükten yola çıkarak, "Bu adam Çankayaya çıkamaz" demek...

Ve bu malzemeye "mal bulmuş Mağribi gibi" atlamak...

Bırakın "siyaset adabı"nı, "savaş ahlakı"na sığmaz.

Ayrıca...

Eğer Erdoğanın Köşke çıkmamasını sağlamak için, eldeki en önemli koz buysa... Yandı gülüm keten helva.
--spoiler--
cumhurbaşkanına, hakimlere, bilim adamlarına ve özellikle halka karşı oldukça kaba bir üslup kullanan, asla nazik bir adam olmayan rte'nin bölücübaşına gösterdiği saygının ifadesidir.
recep tayyip tarafından söylenmiş olmasına rağmen hala iftira olarak nitelendirilen sözlerdir.
ayrıca (bkz: ahmet hakan ın tayyip in bokunu temizlemesi)
eğer bu konuşma cidden yaşanmışsa, "aman ağzı sürçmüş, aman öyle demek istememiş, aman hanimiş de değişmiş" şeklinde düşünen şakşakçı gazetecilerin ve ne pahasına olursa olsun at gözlüğü takanların bilmesi gereken şudur ki; kanun herkes için kanundur. terör başı'nı övmek (saygı duydugunu belirten kelimeler kullanmak) kanunen suçtur. rte için ayrı, dtp milletvekilleri için ayrı değildir. lidersen dilin sürçmesin kardeşim. amma çok sürçüyormuş mübarek.
otuz saniye içinde ardı ardına iki defa dilinin "sözde" sürçmesiyle sayın ifadesini kullandığına göre, apo'ya sayın demesinden ziyade sık sık buna benzer potları kıran biri olarak ülkenin başbakanı olmaya yetecek zihinsel kapasiteye sahip olmadığı için istifa etmesi gerekir. ama o da haklı, bush gibi "zeka küpü..!" bir şahıs amerikan başkanı olabiliyorsa, bizim tayyip niye türkiye'nin başbakanı olamasın ki.*
7 yıl kayıtlarda saklanıp da seçimler öncesi koz olarak kullanılması bir yana, beni vatandaş olarak ilgilendiren yanı söyleyip söylemediğidir. günlerdir ortada bu bant dönerken sayın başbakan herhangi bir açıklama yapmadı benim değildir, montajdır diye. bir vatandaş olarak bekliyoruz açıklamasını. yine insana en çok dokunan, "sayın" demesinden çok, "aldığı kelleler" diye bahsetmesidir. hadi sayın için dil sürçmesi diyelim de teröre kurban giden vatandaşlar ve şehit olan askerler için *aldığı kelleler diye bahsetmesi en hafif deyimle bu yüzden canını yitirmiş insanlar ve yakınlarına saygısızlıktır; üslupsuzluktur. umarım ki, bu iddia yalan olsun yoksa; burakın müstakbel cumhurbaşkanından, türkiye cumhuriyeti devleti başbakanından bile bu cümlelerin çıkması beni bir vatandaş olarak incitir, kızdırır. her duyarlı, mantıklı ve ideolojik saplantısı olmadan olaylara bakmak isteyen insanda olduğu gibi.
kendimi milliyetçilikten uzak tanımlayan biri olmama ramen,kanımı donduran tanım..
acaba o şehit anneleri bu kayıtı dinlediklerinde oğullarının ''kelle''sinin muhabbetini yapan adama ne diyorlardır?_
'sayın' demesinin hukuksal yönü,falanı filanı görecelidir 'biyere kadar',bu ''kelle'' olayı beni ciddi anlamda buhranlara sürükledi..
bence tayyip bey cumhurbaşkanı olmadan önce,kafasında cumhuriyeti kurması gerek..
duyunca e yuh dedim ya e yuh.
insan halka açık bir yerde miting alanında insanlara açık açık ateşli ateşli konuşurken ağzından yanlışlıkla kaçırabilir ama böyle arkadaşlar arası toplantıda insan nasıl bunu söyler. e yuh hakikaten ya.
söylenmiş olmasına rağmen, rte'nin teröre destek vermekle suçlanmasını gerektirmeyecek söz. rte* 'sayın' kelimesini lafın gelişi olarak kullanmıştır, üzerinde durulması anlamsızdır.
öncelikle zorlama bir türk icadı olan bay ve bayan kelimelerinin gerçek hayatta ne kadar kendilerine yer bulabildiklerini mantıklı beyinlere soraraktan ele alınması gereken olsa olsa "pot kırma" kabilinden ifade edilebilecek sözdür.

balkan tarihi dersi aldığımızda son derece vatansever ve milliyetçi olan hocamız ısrarla mr miloseviç demekte ısrar etmişti. aslında çok da haklıydı, zira bir kişi hakkındaki olumsuz düşüncelerimizi illa ki isminin başına pezemenk, itoğluit şeklinde sıfatlar koyarak ifade edebilen bir millet olarak biz onu anlayamıyorduk.

açıkçası o konuşmada bay öcalan demiş olsaydı yine bugün aynı şekilde saldırı kampanyası düzenlenmiş ve faaliyette olacaktı. bunun cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaştığı bir zamanda, elde muhalefet yapacak malzeme kalmadığından piyasaya sürülmüş olması da ne kadar açık. (hikmetyar vs tutmadı ya!)

uzun lafın kısası kimbilir birkaç yüz insanın dinlediği o radyo programında ardından kelle avcısı şeklinde nitelenmiş bir adama sayın diye hitap edilmesini övgü olarak niteliyorsunuz ya, ak parti önümüzdeki seçimi de garantilemiş demekten kendimi alamıyorum.

sağolunuz varolunuz... akp size minnettardır.
leyla zananın da söylediği sözlerdir ve altı ay hapisle cezalandırılmıştır. rte ye ne olacağı da merak konusudur.

sözler ve ilgili haber http://www.heddam.com/Haber.asp?HaberKimlik=4770 adresinden video olarak izlenebilir.
iki kişiden duyulan ama duyguları itibariyle birbirinden farklı olan söylemdir.

biri şimdiki türkiye cumhuriyeti başbakanı recep tayip erdoğan diğeri ise bilmem hangi partinin üyesi leyla zana. ki bu parti resmen pkk nın siyasi koludur.

şimdi gelelim en nihayetinde açıklamaya. şu küçücük binlerle ifade edilen sözlük oluşumunda dahi hakaret ettirilmeyen pkk ve katil abdullah öcalan'a ne diye seslenirdiniz siz olsaydınız, leyla zana'nın işine geliyor o ayrı tabiki. ama sanırım biraz da saf kendisi abdullah öcalan'ı yücelteceğim diye kendi amaçlarını da söylüyor. sayın öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor, biz de onun partisiyiz, demek cüretinden ben kişi başına 35 bin şehit çıkarttım, siz ne düşünürsünüz bilemem..

ha recep tayyip erdoğan'a gelince, kendi ülkesi içinde yaşayan vatandaşlarının içinde pkk yanlısı olduğunu düşünememiş ve konu hakkında yorum yapmış, acele işe de şeytan karışmış. ama şeytan bizim içimizde sanırım.
katil apo dediklerini ya da bölücübaşı apo dediklerini neden kimse söylemiyor. avrupa'nın göbeğinde (avusturya) bende olsam sayın derdim. pkk'lının nerde ne zaman çıkacağı belli olmuyor.. bu entryi editlemeyeceğim bu yüzden buna eksi oy verecek pkk lı arkadaşım varsa burda lütfen medeni cesaretini bana özel mesaj çekerek de göstersin.. yanlış anlaşılmamak için son bir nokta da daha durayım.. pkk'lı= kürt değildir, en azından benim gözümde..
yalandan kim ölmüş?
öyle değil mi?
biri var badem bıyıklı, bizim gibi belki saçı var, boyu var ne bileyim ailesi var. ama onun bir farkı var o başbakan ve cumhurbaşkanı olmak istiyor ya da kendisi gibi birini geçirip * yoluna devam edecek.
bu kişi sinirli biraz, pek biraz da sayılmaz.. oldukça asabi, canı sıkılmış, vatanı için, halkı için uğraşıyor, kolay değil tabii..

halkı için uğraşırken bu insan, aynı zamanda birileri de dağlarda bir yerlerde işte, askerliğini yapıyor ve bu sırada emperyalizmin her yönüyle örgütlediği bir örgüte ait teröristlerle karşı karşıya geliyor ve vuruluyor, sakat kalıyor, geleceği yok oluyor, ölüyor, ölüyor, ölüyor..

ölen bu insanlar için ülkenin başbakanı olan zat "kelle" diyor. bölücü örgüt'ün başı olan kişi ile kendi arasındaki farkı vurgularken "ama o kelle aldı" diyor.

tdk'ya göre kelle; Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı

kelle bu durumda küçük baş hayvanların küçücük, değersiz, önemsiz "baş" kısmını tanımlarken kullandığımız bir sözcük oluyor.

bu tanımı yapan "başbakan"! biz bile burada sözlüğe iki kelime yazacağımız zaman yazdıklarımızı kontrol ediyoruz, bir daha okuyoruz "tamam" demeden önce. bırak öğretmenini, müdürünü, komutanını arkadaşınla bile konuşurken eğer "ciddi" bir konu üzerine yorum yapıyorsan söylediklerine dikkat edersin. yalan mı? sormak lazım başbakan'a imf ile, bush ile, merkel'le, berlusconi ile dikkat ediyor musunuz?

bütün söylediklerini geçtim, bütün yaptıklarını, sabıkalarını, ülkeyi getirdiği durumu her şeyi geçtim artık. bu nasıl söylenebilir? bu nasıl bir karakterdir? "ananı da al git" dediğinde "bunu nasıl söyler bir başbakan" dedik, bu onu da geçti.

bu durum bile savunulabiliyor, "mantıklı" bir yorum getirilmeye çalışılıyor hala! "Hapisten yeni çıkmış o dönemde, stresli, üstüne varmayın, hassas bir kişiliği var"...

kendisi de büyük sorunlar açmıştır ülkenin başına ama ne olursa olsun kendisi ile ülkenin gelmiş geçmiş en büyük sorunlarından biri olan, onbinlerce vatandaşımızın ölmesine neden olmuş bir sömürü uşağı, bebek katili, bölücü, gençlerin hayatını karartan, son 30 yılın içine etmek için her pisliği yapmış bir adamı kendisi arasındaki farkı belirtmek için "o kelle götürdü" diyor.

misketleri ütülmüş, canı sıkkın, annesine sızlanan, ağlamaklı bir ilkokul çocuğu değil burada bahsedilen..

"sayın" demesi bu denli önemli olmazdı, konuşmayı yapan zeki müren olsaydı örneğin. ama önceki örneklerden de biliyoruz; "kaşarlanmış öcalan", "ananı da al git öcalan", "artizlik yapma apo", "üç nokta korum öcalan" dediğini duymadığımız başbakan, öcalan'a "sayın" demiş..

stresli olduğu durumda, çiftçiye; "lan ananı da al git"
stresli olduğu durumda, bölücüye; "sayın", askere "kelle"

ama hala savunuyorlar.. öyle yapmadı ya da öyle demek istemedi.. görüyorsun ya adiloş bebe.. tanı bunları, tanı da büyü.. *
cumhurbaşkanlığı seçimleri, ''halka açık olsaydı'' diye geçiriyor insan, bu sözü söyleyen recep tayyip erdoğan'ın, cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacağı bilindiği için.
(bkz: rte cumhurbaşkanı ahmet hakan başbakan olsun)
(bkz: körler sağırlar birbirini ağırlar)*
(bkz: türk halkı verdiği oyların hesabını alıyor)
o "kelle"lerin anaları babalarının seçipte başına getirdiği ülkenin başbakanının cümlesi.
daha neler görücek bu millet ,
kimden oy alacak bu parti , bu adam...
çiftçiden mi , anadan mı , babadan mı , doktordan mı , işsizden mi...
milyonerlerimiz hızla artıyor , onlardan heralde.
herzman merak edeceğim şey akp ve eşrafının cevabını veya hesabını veremeyeceği olaylarda babasını dahi provakatör ilan etmesini 3 yaşındaki kuzenim acaba yermiydi?
provakasyondur. olmadı montajdır. hiç olmadı kedidir.
rte' nin geçmişten günümüze döktüğü incilerden sadece biri. ben kendisinin yerinde olsam bundan sonra konuşmalarımı evvela bir kağıda yazar, birine denetletir; öyle beyanatta bulunurum. aksi takdirde bombalar patlamaya devam edecek. ama biz böyle tepkisiz ve affedici olduktan sonra! yan gelip yatan o kellelere... neyse! "acaba bunu bir başkası söylese nasıl bir toplumsal linç meydana gelirdi?" diye de düşünmeden edemiyor insan.
(bkz: bu millet oy verdiği kellelerin hesabını verecek)
"bir siyasi parti lideri (O zaman basbakan degildi) boyle bir sozu nasil soyler" demek yerine "olay 2000 yilinda gecmis, neden yedi yil sonra ortaya cikti" diye elestirerek bizlere aziz nesin'in hakliligini gosteren insanlarin oy vererek basbakan yaptigi kisinin soyledigi sozdur. ne var bunda diyenlere soralim. bizden cok daha kibar olan bati ulkelerinden "Mr bin laden" ya da "mr hussein" ya da "mr zarkawi" lafi duydunuz mu?
Vatandaşların ve özellikle de şehit ailelerinin Anayasanın 36. maddesinde belirlenen hak arama özgürlüğünü kullanarak Başbakan Erdoğanın şahsı aleyhine 1 kuruşluk manevi tazminat davaları açmalarına vesile olan sözlerdir.

büyük hukukçular birliği davalar için ücretsiz danışmanlık hizmeti veriyor.

türk ceza kanunu sayın öcalan hitabını daha önce suç ve suçluyu övme olarak almış ve ceza vermişti.
olabilir dili surcmus olabilir fakat recep tayyip erdoganin bir terorist basina yanlislikla sayin diye hitap etmesi onun pkk ya yardim , yataklik veya teroristlerin ideolojisini savunma gereksinimi gostermez. herkes biliyor basbakanin kuzey irak'a girmek icin neler yaptigini. sonucta sayin demesi hatadir fakat bu cok buyutulecek birsey degildir. bizim halkimizda pireyi deve yapmakta usta oldugundan dolayi bu konu gundemde 1 ay daha kalir herhalde..
(bkz: ne yani koskoca basbakan pkklimi)
(bkz: guldurmeyin beni)
(bkz: adi cankaya oyunlari)
(bkz: Ses cikarma)*
fazla büyütülen bir konudur kanımca. rte'den pek hoşlanmayan biri olarak söyleyebilirim ki bir dil sürçmesi olarak algılanabilecek bir konuyu bu kadar uzatmanın anlamı yoktur. çamur atılmak isteniyorsa, adama başka yerlerden bu yapılabilir. zaten rte öyle ak pak bir adam değildir. gerçi partisinin adı ak ama olsun. bu olaya rte'nin lugatından bir cümleyle özetlemek istiyorum;

(bkz: çamur siyaseti)