bugün

sokaklarında dolaştıkça kulaklarınıza bakır döven ustaların çıkarttıkları sesler çalınacaktır.
şaşırmayın.

behzat ç'nin tespihçisi de erdal beşikçioğlu'nun bir fotoğrafını dayamış ki camekanına, ankaralı olduğumuza bir parça daha seviniveriyoruz.
bildiğin, insanı nefes nefese bırakan, seni zorla getiren anneye içinden kızmana sebep olan yokuştur.
sağlı sollu dükkanlar uzar gider. kapılarında, seni kazıklamaya niyet etmiş, utanmasalar insanı kolundan tutup zorla dükkana sokacak esnaf bekler.

çeyiz için gerekli her türlü zımbırtı burada mevcut olduğundan, düğünden önce her kız bu yokuşu mutlaka defalarca iner çıkar.

not: kesinlikle sevgili ile gidilip, romantik bir şey yaşanacak yer değildir.*
cidden de yokuştur. eski zamanın çeyiz düzme mekanıdır.

ne arasan bulursun.

kuru bakliyatın alınmaya gidildiği yerdir zaman zaman,

zaman zaman çarşaf yastık yorgan..
envaye çeşit başörtüleri, kına elbiseleri, gelinlik vb. satılan ankara ulustaki yokuş. buraya genellikle evlenecek çiftler hazırlık için gelir.
ilhan berk şiiri.

ve yüzünü alıp çıktım. öğleye doğruydu
çıkrıkçılar yokuşuna yağmur yağıyordu

ellerin ellerimde sessiz yürüyorduk ve
kapkara bir oğlan durma bize bakıyordu

tuhaf uzun bir sokaktı ve ben susuyordum
bir kız memelerini bırakıp gidiyordu

aşıktım ve hep seni soyuyordum aklımda
bir adam çarşıyı üstümüze kapıyordu

kadınların kızların ardından gittim durdum
öptüğüm yerlerin içimde durulmuyordu

üç kez yokuşu indim çıktım boncuklar aldım
kocaman kırmızı ağzın ki hiç bitmiyordu

akşama doğru bir aşçı dükkânına girdim
sana benzeyen incecik atlar geçiyordu

sonra birdenbire büyük bir sessizlik oldu
bu dünyadan ilhan berk geçti dedim yürüdüm.
ANKARANIN EN OTANTiK YERi.KENDiSi BiR BAKAN DA ÇIKARMISTIR.DEVLET BAKANI ALi BABACAN