bugün

siyaset dansa benzer.

geçen yılın nevrozunda amedde bir manifesto okundu-ilan edildi. uzun yıllardır imralıda mahkum öcalan; silahlı çatışma döneminin sona erdiğini, siyasetin devrede olması gerektiğine işaret etti.

bu, valste iki tarafın birbirleriyle karşılaşıp ellerini uzatarak dansa davetti. malum dans pistinde taraflar dans ederken kenar seyircisinin bir kısmı haset içindedir. önce fısıltıyla kulaklara konuşulur, dans müziği yükselip figürler arttıkça, kıskançlar seslerini yükseltirler. bak bak şunlara, dans böyle mi yapılır; müziğe uyum var mı allahaşkına falan falan.

valste her zaman eller kavuşuk değildir, bir bakarsınız taraflar kendi etraflarında dönerler. şimdi o anı yaşıyoruz adeta. yada diyelim güreşte pehlivanlar peşrev çekiyor. malum peşrevde eller baldırlarda şaklar, gürültü çıkar.

çözüm, adı üstünde bir süreç. süreçler, kendini ifade eden zıtların birliğinden maada yan süreçlerin etkisi altındadır. tıpkı ana çelişkinin tali çelişkilerce muhasara altında olmasına benzer manzara.

süreç kendi yatağında ilerlerken, etkilendiği süreçlerin sataşmalarında kah durur, kah istikamette sapmalar gösterir. doğada olduğu gibi, sosyal olaylarda da böyledir. siyasette bunun yansımaları net şekilde görülür.

çözüm süreci, kürt türk çekişmesine nihayet vermek isteyen iradedir. bu iradenin iki tarafı da, çözerken demiri kendine eğme gayretindedir ve bu çok normaldir. bütün mesele demirin eğerken kırılması yada zeminini kaybetmemesine dikkat etmek önemlidir.

çözüm zemin kaybettiği an, tali görünen başka süreçlerin egemenleşmesi kaçınılmazdır. bunun en vahimi; iç savaş ve bu savaşa hevesli ne kadar iç-dış güç varsa, gün bugündür meydana atılmasıdır.

görünen o ki; mutabakatın ana omurgası pkknin silahlı güçlerinin sınır dışına çıkmasıdır. uzunca zamandır silahların sustuğu ortamda bu çekilme nicelik bağlamında sorgulanıyor. hükumet yetersiz diyor. pkk-kck neredeyse tamamlandı diyor; hükumete ev ödevini hatırlatıyor.

akıllara ziyan, kafa karıştırıcı tarihler ifade ediyor. kim diyor 1 eylül, kimi ekim kasım; kimi diyor meclis toplansın falan falan.

hemen hemen çekildik diyen pkk-kck, çekilmeyi durdurduk diyor. çelişmeler gırla. durdurduk ama, silahlar susmaya devam edecek. peşrev devam ediyor, arada taraflar enseye hamle yapıyor; elense.

pistin kenarında bekleyenler sevinçlerini gizlemeye bile gerek görmeden, demiştim zaten; bu iş bitmiştir arkadaş havalarında.

iç muhalefet takıntılı demiştim; kısır, tek amaçlı; ne olursa olsun ak parti takatten düşsün, eğrisi doğruya denk gelirse iktidardan düşsün.

şehirlerde ve kırlarda kışkırtılan silahlara dönüş günü, bunu kazandırabilir; iktidarı sarsabilir; ama ne pahasına? bunun pek düşünüldüğünü sanmıyorum.

iç muhalefet o kadar kısır ve sığ ki; tasavvur ederken, meseleyi etraflıca, önüyle arkasıyla düşünmekten uzaklar. içeride silahlara dönerken sınır boyundaki suriye yangının malum batılı güçler tarafından nasıl dehşet bir afete çevrilme olasılığından habersizler.

batı, aman türkiye bölgede etkin olmasın telaşındayken, önüne türkiyeyi diz çöktürecek bir fırsatın doğmasından ötürü bayram edecektir.

iç muhalefet of be gitti şu imam kılıklılar derken başınıza ne tür bir sarık mı desem, çorap mı desem örüldüğünün farkına bile varamayacaksınız. ve kaybeden kürt türk çözümü ve bu çözüme umut bağlayan halklar olacaktır.

bunun kuruluş sürecinde ki "mandatör" ruhundan bir farkı yoktur.

saygılarımla.

not; tarafları çözümsüzlükte kışkırtmak yerine, çözümün sağlığı için eylemek, tek yol budur bence.
uydurulmuş sürecin kurtlarla dansıdır.

neden çözüm dendi? çözülmesi gereken ne var? kürtlerin ne sorunu var? vatandaşlık hakları mı eksik? başka eksik olan hakları mı var? kürt sorunu kürt sorunu diye papağan gibi lanse edilirse işte böyle tepemize çıkarlar. neden diğer etnik grupların sorunu yok? neden benim laz çalışanım ailesiyle lazca konuşunca benim hoşuma gidiyor da, kürdün kürtçe konuşması beni irrite ediyor? vatan haini zihniyetinde oldukları için olabilir mi? Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya çalıştıkları için olabilir mi?

iktidar ve yandaş zihniyetleri bu ülkede örgütlendiler yıllarca. neden örgütlenilir? düzeni yıkmak için. bir devleti ya da oluşumu yıkmak için örgütlenilir. ben hiç örgütlenme ihtiyacı hissetmedim. kendi ülkemde yıkmak istediğim bir şey yok. yıkmaya çalışanlar iktidar oldu. tüm icraatları düzeni yıkmak yolunda. bu, net bir şekilde vatan hainliğidir ve cezası ölümdür.
güncel Önemli Başlıklar