bugün

4 milyonu aşkın konuşana sahip, anlaşılabilirliği en zor türk lehçesi. türk lehçelerindeki "z" ve "ş" sesleri, bu lehçede "r" ve "l"ye dönüşür.

(bkz: çuvaşlar)
rotasizm ve lambdasizm faktörü z ve ş ile yer değiştirildiğinde kelimeleri daha tanıdık ve anlaşılır bir hale gelen türkçe lehçesi.

misal türkiye türkçesinde kullanıdığımız bazı kelimeler çuvaşça'da şu şekildedir;

oguz => ogur
taş => tal
ayak => adak
emek => amak
kaş => ças
kol => chol
baş => puş
tatlı => tatla
gümüş => kümül
altın => iltin
bereket => pereget
bir => perre
iki => ikke
on bir => vunper
hintçe'nin isveççe olması kadar türkçe'dir.
bunlar ural altay dilleri... *
türklerin binlerce yıl önceki akrabaları olan turani kavimler.
yoksa türk falan değiller.
r'li türkçedir ki,bu dili konuşanlar Türk değildir efendim demek,Attila Türk değildir,Bulgar devletleri Türk değildir,Hazarlar Türk değildir demektir.

Daha dün orta asyadaki Türki cumhuriyetlere Rus diyen herifler,Kırgızistan cumhurbaşkanının Mecliste Türk birliğini kuralım diye bağırışlarıyla sönmüşlerdi ki,Uygurların doğu Türkistan marşında Türktür namımız deyişlerine kulak kapatmışlardı.

Şimdi de Avrupa'daki Türk devletlerinin varisleri olan çuvaşlar ki kendilerine bugün bolgar derler,Çünkü bulgarların devamıdırlar, Türk sayılmamaktadır.Halbuki adamların konuştuğu dil r'li Türkçe dilinden başka bir şey olmadığı gibi geleneklerinden kendilerini tanımlayışlarına kadar Türktürler.
(bkz: çuvaşca)
proto-türkçe'den en erken ayrılan ön bulgarcanın devamı olan türkçedir. üst entryde yazıldıği gibi r'li türkçe konuşmalarının kıpçaklarla karşmayla falan alakası yoktur. proto-altayca zaten r'liydi. moğolca da r'li dir, z'li türkçe daha sonra ortaya çıkmıştır. çuvas türkçesi en erken ayrılan türkçe olduğu için türkçe ve moğolca arasındaki geçit dili de adlanıyor.
https://youtu.be/r6aTqcJC2TY
Çuvaşların ataları olan Bulgar Türklerinin, Orta Asya Türk topluluğundan
ayrılıp batıya doğru göç eden ilk Türk boyları içinde olmaları nedeniyle (bu göçün
milat sıralarında gerçekleştiği düşünülüyor) Çuvaşça, Türk dilleri içinde en eskicil
olanıdır ve tek başına Batı Türkçesini temsil eder.

Çuvaşça, bir r/l dili olan ilk Türkçe döneminde Türk dil birliğinden ayrıldığı
için, yine bir r/l dili olan Ana Çuvaşçaya, buna karşılık, diğer bütün Türk dilleri bir
z/ş dili olan Ana Türkçeye giderler. Bu ses dizilerinden r ve l‘nin z ve ş‘den eski
olduğu, Eski Çuvaşçadan Macarcaya geçmiş sözcükler ile Moğol, Munçu-Tunguz ve
Kore dillerinde z ve ş yerine r ve l bulunmasından anlaşılmaktadır. Ör.: Çuv. śur “ilk
yaz, ilkbahar” <Ana Çuv. *yār < ilk. Tü. *yār = Ana Tü. yāz, Orta Tü.. yāz, Trkm.
yāz, Yak. sās, Halaç. yāªz = Mo. niray “taze” <nāray = Even. nelke “ilkyaz” =
Mançu. ńarħun “yeşil” = Ko. nyerim “yaz” <*ńar-ım = Mac. nyár [ńār] “yaz”; Eski
Çuv. *kölek >Macar. kölyök [köl’ök] “kurt yavrusu” = Trkm. kȫşek “deve yavrusu”
= Mo. gölige “kurt yavrusu”.

Çuvaşça, hem Moğol-Mançu-Tunguz, hem Türk, hem de Fin-Ugor dilleriyle
ortak özellikler taşır. Bu nedenle Çuvaşçanın bir Türk dili olduğu uzun
tartışmalardan sonra kanıtlanabilmiştir. Daha geçen yüzyılın ortalarında V. Radloff
Çuvaşçayı aşama aşama Türkçeleşmiş bir Fin-Ugor dili saymıştı. Bu tartışma 20.
yüzyılın başında da sürmüştür. Gy. Németh Çuvaşça ve Moğolca arasında soy
akrabalığı olduğunu düşünmüş, Z. Gombocz Çuvaşça ve Moğolcanın ortak bir yol
izlediklerini ve Çuvaşçanın Moğol ve Türk dilleri arasında bir köprü oluşturduğunu
öne sürmüştür.
güncel Önemli Başlıklar