Tek Partili dönemde (Demokrasi ve Laikliğin tanımının yapılamaması ve san fransizko konferansı)
Atatürk’ün demokrasi getirdiğini, Laiklik getirdiği söyleyenleri yanıldığını söylemek isterim. Demokrasili döneme geçtiğimiz’de, Atatürk yaşamıyordu! Anlatayım da, yanlışınızı görün..

1946’da Amerika’nın san fransizko şehrinde bir konferans verildi, bütün dünya liderlerine davet gönderdiler. Bizden Hasan saka gitti.. Hasan saka’ya dediler ki, sisteminiz nedir?

-Biz dedi Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyetiyiz..
Adamlar dediki; böyle komik bir Laiklik ve Demokrasi olmaz!
Müslümanlar Atatürk'ü Neden Sevmez.

Neden dedi? Hasan saka.

Sizde bir parti var, onu’da siz seçiyorsunuz, her hangi bir namzette yok, oy da kullanılmıyor! Halkın seçme hakkı yok! Dendi..

Eeee napıcaz dedi? Hasan saka..

Siz dedi çoklu partiye geçip, insanlara alternatif sunacaksınız, halkınıza seçme hakkı vereceksiniz!
Bunun üzerine Hasan saka, mecburen başını eğdi, ne yapalım; dünya böyle düzen kurmak istiyor. Hitler herkesi yakmış, adamlar bir hitler daha çıkmasın dünya’da diye, ülkeleri demokrasiye davet ediyor.. Meğerse bizdeki demokrasi değilmiş, Mecburen dünya’ya ayak uydurmamız gerekiyor.. Döndü geldi ülkeye, dediki adamlar bizim bu sistemi beğenmiyor, dalga geçtiler benimle; Çoklu partiye geçmemizi istiyorlar..

Ozaman dediler bizden birisi parti kursun, aynı ideoloji de olsun ama 2. parti olsun halkta bunlardan birini seçsin.. Ama bu hesapları tutmadı ve bu yasanın çıkması ile sağ kesim atağa kalktı ve çoklu parti dönemi bu şekilde ortaya çıktı..
Velhasıl; Atatürk’ün Demokrasisi, toplumun demokrasisi değildi, sadece belirli bir topluluğu kapsıyordu; Çok partili dönemide Atatürk getirmedi, dünya konjonktürü sayesinde oldu bu.. Ne güzel memleket ya.. olmayan birşeyi olmuş gibi anlatılıyor..
görsel

görsel
onu bilmezler işte. sevilmeyecek diye emir almışlardır.
çomarlar değil halkçomarlar sevmez denilesi sorunun cevabıdır.

atatürkçü adamın pkk lıların yanında ne işi var hııı ? görsel