bugün

Güzel başlıktı,Tutmayangillerden.tutunamadı.
Anlatmak istemediğim bir çocukluğum var.
3 yaşında iken evden kaçmıştım. Karsi blok'a gidip liseli çocukların arasina katıldım.
Playboy dergisi okuyup yedigun (portakalli gazoz) içiyorlardı.

Bana da ikram ettiler. Tabii dergiden bir kac fotoğrafta gösterdiler.
çocukluğum çok iyiydi la benim.
birine çocukluğundan bahsetmek şey gibi; benimlesin, sonramda da olursun belki ama ben seni önceme dahil edecek kadar çok seviyorum demek gibi.
annem ve teyzemle 2 gün önce eşime anlattığımız mevzu.
içini açmak gibi bir eylemdir, keyif verir gülümsetir.
Kanaldan kanala zap yapmak gibidir. Hayat bir filmdir ve sen istediğin yerden başlarsın anlatmaya. Yaşadığımız tüm mutluluklar ve utançlar, ilkler hepsi bir tebessüm yaratır dudaklarda.
Ölmüş bir ruha özlem duymak ve yıllar sonra o ruhun arta kalanlarıyla başbaşa kalmaktır...
cümlelerde, kahkahanda, hatırlamaya çalıştığın mazin için harcadığın son çabanda bir daha olamayacağın o eski seni aramaktır.
görsel