bugün

Sözlük yazarlarının çocukluk yıllarında, kâh sıcak yaz akşamlarında bir pencere altında toplaşılarak fıkracı bir arkadaştan, kâh okul bahçelerinde teneffüs zili çalana kadar yine fırlama arkadaşkardan dinledikleri ve yıllar geçse de belleklerinde asılı duran küfürlü ama eğlence dolu fıkralardır.

Misal;

Adamın birisi .m görmeye bayılıyormuş. Mahalledeki kızların o.rpu olanları da ona .mlarını gösteriyorlarmış derken bu kişinin askerlik vazifesi çıkmış.

Taze Askerimizi yolcu eden kızlar, teskereye gelince biz seni .mımızla karşılarız demişler.

Delikanlı çok sevinmiş bu habere.

Sonra askerlikte abazalıktan kırım kırım kırılan delikanlı askerden dönmüş. Mahalleye gitmiş. mahhallede hiç kimse yok.

Bağırıyor çağırıyor ama o kızların hiç birisi ortalıkta görünmüyor.

Sesini duyurabilmek için bir binanın çatısına çıkmış ve ".m görmek istiyorum. .m görmek istiyorummmm" diye veryansın etmiş.

Sokaktan geçmekte olan sarhaş adam da ağızı fazla içkiden yamularak şöyle bağırmış; "oradan atla da ananın .mını gör"