bugün

çocuk denen yaratıkların bazı şeyleri, başka bişeyler sanma davranışıdır.

misal ben çocukken kendimi bi bok sanardım.
2 katlı otobüslerin üst katında da şoför var sanmak. evet o mal benim.

artı veren meleklere not: olm artılamayın lan çevremde kime sorsam kıçıyla gülüyo. kötü oldum.

not: şukela olmuş. tam olmuş. cümle alem bilsin ne mal olduğumu. çok sağoooooooooooolun.
allah ın ilahi kasetlerinin üstündeki dede olduğunu sanmak.
(bkz: tovbe tovbe)
(bkz: sozluk bizi gunaha sokma)
çocukkene zannettiğimiz gibi çıkmayan şeylerdir.

- ped reklamalarını izlediğimde kadınların yetişkin olsalar da altına işediklerini ,
- erkek dergilerini kadınların aldığını,
- leğenin yanlızca küçükleri çimdirmek amaçlı kullanıldığını,
- filmdeki oyuncuların öldükleri sahnede gerçekten öldüklerini,
- ben hariç diğer çocukların leylekler tarafından getirildiğini,( çingeneler getirmiş beni)
- noel babanın sobalı evimize bacadan girebilceğini,(salak)
- evcilik oynarken kızları öptüğümde hamile kalacaklarını,
- büyüyünce mühendis ya da doktor olacağımı,
- en büyük askerler arasından bir tek kendim (rambo)olacağımı,
- çükümün hiç büyümeyeceğini (hala büyüyor lan. haydar dümen'e şu kadar santim nasıl kısaltabiliriz sorularını ben gönderiyorum ordan pay biç)
- babamın diş doktoru olduğunu (anlarsın)
göz yaşartıcı bombanın insanları öldürdüğünü ve ardında sevenlerini gözü yaşlı bıraktığını sanmak. kafamın a.k.
büyüyünce bi halt olacağını zannetmek
- ahhh şimdi 25 yaşında olacaktımki
(yıllar sonra)
- hay .mına koyim hep çocuk kalsaydım.
kaplanı aslanın karısı sanmak (bkz: tavuk) (bkz: horoz)
tüm dünyanın kendisini televizyonda izlediğini sanmak ve bunu sanmaya devam etmek (bkz: the truman show)
trafik canavarını canlı kanlı bir şey sanırdım. hatta rüyamda koşturmuştu şerefsiz.
"türk bayrağı rengini şehitlerimizin kanlarından almıştır" sözünü şehitlerin kanlarının varillerde toplanıp bayrak fabrikalarında kullanıldığını sanmak.
cami minarelerinin içinde füze olduğunu sanmak. aslında iyi fikirmiş.
ezani allah okuyor zannederdim ben mesela. degilmi$. bizim ilkokuldaki sumuklu fatih'in sakalli babasiymi$ okuyan.
ben her gün okula gittiğimi sanarmışım. öyle inanırmışım ki buna hergün geri geldiğimde neler yaptığımı, öğretmenin ne anlattığını hatta hayali arkadaşlarımla diyaloglarımı anlatırmışım ve hiçbir şekilde gerçek olmadıklarını kabul etmezmişim. bu yüzden belkide biraz erken başladım okula *. ve sonuç hayal kırıklığı. hergün yolculuk yaptığım alemden tamamiyle farklı biryer. üstüne üstlük birde hayallerimi yıkmış olan yeni aldığım pastel boyaları kırıp ortak bir sepete koyan nefret edilesi öğretmenler var okul denilen yerde. haliyle kreş maceram 5 gün sürdü. o gün bugündür sevmiyorum ben bu okul denen kavramı.* *
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
beyinde beyaz sakallı bir adam oturuyor,pofuduk pofuduk mikroplar savaş açtık diye koşuşturuyor,beyaz sakallı dedenin emriyle uzay araçlarına binmiş askerler -ki bunlar akyuvarlarmış-onları öldürüyor.insan vücudunun çalışma mekanizmasını resmetmeye çalışan bir çizgi film.işte bu çizgi film ki çocukken içimde binlerce adam olduğunu sanmama sebep olmuş ve halen kafamın içindeki savaşlarla ilgili sanrılarımın sebebidir.
tüm atasözlerinin atatürk tarafından söylendiğini sanmak.
'bu kadar manidar cümleleri nasıl buluyor, vay anasını.' diyordum hep. *
tanrıyı bulut sanırdım.
filmlerde ölenleri gönüllü ölmek isteyenlerden secerler sanırdım.
hocanın vurdugu yerde gül biter sanırdım.
ısırgan otunun disleri var sanırdım.
radyonun içinde küçük küçük adamlar var sanırdım.