bugün

bahçeler vardı. dut, erik, yenidünya, şeftali ağaçları... öğlen sıcağında bile olsa giderdik o ağaçların olduğu bahçelere teyzelerin kızacağını bile bile. saklanbaç oynarken saklanılan ilk yerlerdi o bahçeler. ya da annenin bahçeden dışarı çıkmak yasak dediği bahçeler. akşamları apartmandaki kadınların toplanıp çay içtiği, şen kahkahalar attığı bahçelerdi.

sonradan herkes çok para kazanmaya başladı, bizler büyüdük bahçeler küçüldü. herkes birer ikişer araba almaya başladı. sonra otopark yok dediler. yağmur yağdıktan sonra oluşan toprak kokusunun yerini artık çocukluk bahçelerinin yerine yapılan otopark asfaltlarının toz kokusu aldı. çocukluk bahçeleri yok(l) oldu artık.

ama ben hala kim ne derse desin her gördüğüm meyve ağacından bir iki koparıp yiyiyorum bütün bu değişime rağmen. takım elbisem toz olsa bile...

bu yazı yazılırken çalan şarkı : sezen aksu - denge