bugün

benim içinde bulunmuş olduğum garip durumdur.
kendi çapımda ağaç kovuklarına bakıp, orada gördüğüm şekilleri yorumlardım. arkadaşlarıma kızınca kafadan uydurduğum bir kaç cümleyle oynadığımız parkı lanetlediğimi söyleyip oyunlarını bozardım. gördüğüm kabuslara bin ekleyip, görülmeyen yaratıklarla bağlantı kuruyorum der ve milleti korkuturdum. kavga ettiğim kişilere cinlerimi çağırıyorum, çarpılacaksınız derdim.
manyaktım ben, sözlük. hem de öyle böyle değil.
benim de içinde bulunduğum grup. hala düşünmüyor değilim, şey ben değil bi arkadaş.
-anne beni görebiliyor musun?
+yoo
-abi beni görebiliyor musun?
*ya siktir git deniz.
-gördün mü yoksa sesimi mi duydun?
*ya defol
-anne beni görebiliyor musun?
+hih sırılsıklam olmuşsun sen çabuk banyoya. b
itiraf ediyorum sözlük; ben de kendimi supergirl sanırdım, ama gizli güçlerimi ortaya çıkarmamak için irademi kullanırdım. bir gün superman gelip beni uçuracak diye beklerdim. O değil de, o ilk superman ne yakışıklı adamdı beeh
rüyasında sürekli uçabildiğini görmek ama bunun rüya olduğunu idrak edememek sonucu ortaya çıkan sanrıdır. günlük hayatta deneyip uçamamamıysa öğrenmem gereken bazı şeyler olduğu ve zamanı gelince yapabileceğim sonucuna bağlamak. şimdi düşünüyorum da cidden oha yani sözlük, neler düşünmüşüm bacak kadar boyumla.*
ruhsar, sinirli annem, acemi cadı, bücür cadı gibi dizilerin oluşturduğu etkilerdir.
küçükken olgun kızlar(18-25 yaş aralığı) üstünde inanılmaz bir etkim olduğunu düşünürdüm. bundan dolayıdır ki onlarla konuşur, türlü şirinlikler yapar en sonunda da onlarla evlenemeyeceğimi sadece kısa süreli bir ilişki olduğunu anlatırdım. çok hoşlarına giderdi bu durum gülerlerdi, hayır evlenelim derlerdi. 22 yaşındayım ne mi değişti? artık kısa süreli ilişki kavramını kullanmıyorum. yani yalan söylemeyi öğrendim, kirlendim be sözlük.