bugün

Minare.
Küçükken star wars izlemiştim ve yodadan çok etkilenmiştim o kadar çok etkilendim ki yodayı allah sanıyordum.
Gökyüzüne doğru uzayan, uzun ince gövdesi mavı baya elleri kolları olan bir varlık. Hatta "Allah herşeyı görür." söylemi aklıma geldikçe o kadar yukarıdan görmesi zor olsa gerek diye düşünürdüm.
mavi gökyüzündeki tek bulut parçasıydı.
bir boşluk , beyaz bir ışık yada suyun rengi yada ne bileyim saydam bir şişe ne ise oda o gibi düşünürdüm.
Ak sakalli dede.
Gökyüzünde mevlana gibi oturan bi tip sanardım.
(bkz: necmettin erbakan)
ay dede.
(bkz: suavi)
Gökyüzüne uzanan dikdörtgen şeklinde kırmızı gövde ve üçgen şeklinde kafa.
Üzücü ama kendimi Tanrı sanıyordum, benim yanımdakiler yanımdan ayrılınca öyle donup kalıyor beni bekliyor sanıyordum.
biraz saçma ve komik gelebilir ama her türk babasında olduğu gibi benim babamda da mavi çizgili pijama altı vardı ve ne zaman o pijamayı görsem kafamda allah terimi belirirdi (simge, figür, terim artık tam anlamlandıramadım).
Küçükkende sorgulardım.. Allah var mı .. Yok mu diye hala sorgularım...

Evet sorun sizde değil bende...
“Aaa yapma bakiiim, allah çarpar.”
Çocukken Allah herşeyi görür dediklerinde; benim aklıma şeklini tarif edemediğim bir figür çıktı ve bulutların üzerinde hepimizi izlediğini düşünerek yukarı bakarak dua ederdim. Duadan sonra hayali bir şekilde elini sağdan sola götürüp herkesin duasını kabul ettiğini hissederdim. Ama büyüdükçe Allah hayal ettiğimiz tüm şekil ve simalardan farklı olduğunu öğrendim.
Umarım küçükken yaşadığım olayı bir nebze de olsa anlatabilmisisimdir.
Birine zarar verirsem, annemi babamı alabileceğine inandığım, adını allah değilde, allah baba bildiğim (bkz: tövbest) yaratıcı.
Dinimizi ülkemizden öğrenirsek ateist oluruz onu biliyorum.
4-5 yaşlarındaydım. sınıra yakın oturuyorduk o yüzden yunan ve bulgar kanalları da çıkıyordu. yunan kanalı ept 1'de bir tane kadın görmüştüm. havada uçuyordu. yavaş yavaş, süzüle süzüle gelerek bütün göğü kapladı kadın. onu tanrı zannetmiştim.

uzun süre tanrının kadın olduğunu düşündüm.
gökte duran, ters ayaklı, ucu sivri bere-takke arası bir şapkası olan, gövdesi kızılımsı turuncumsu bir bulut şeklinde olan ak sakallı bir ihtiyar.
buluttan kocaman bir adamdı.

genelde ya ay olur ya buluttan adam ya da ak sakallı bir dede zaten..
ben çocukken allah'ı hep sonsuz bir bulut gibi canlandırdım. ucu bucağı belli olmayan.
şehitlere ve gazilere cennette memeleri yeni tomurcuklanmış huriler verecek olan kerhane işletmecisi şeklindeki figürdür. bir nevi cennetin pezevengi gibi.
patates cuvali seklinde cim adam.
en azından vardı!
ilkokul da atatürk dü sonra yarı insan yarı hayvan şeklin de figürleşti ilkokul sonlarına doğru kafam da.
güncel Önemli Başlıklar